05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan dolaylı mesaj: Oyununa gelmeyin!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan dolaylı mesaj: Oyununa gelmeyin!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu'nda yaptığı konuşmada, Gazze'deki saldırıları kınadı ve uluslararası aktörlere İsrail'i dizginleme çağrısında bulundu. İran'la tırmanan gerilimle birlikte, bölgedeki krizlerin tehlikeli bir noktaya geldiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gençlik Forumu’nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ve İran’la tırmanan gerilime değinen Erdoğan, isim vermeden ABD Başkanı Donald Trump’a çağrıda bulundu.

Haliç Üniversitesi Kongre Salonu’nda gerçekleşen forumda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze ve İran eksenindeki krizin bölgeyi geri dönülmez bir noktaya sürüklediğini söyledi. Erdoğan, “Hem Gazze’deki soykırım hem de İran’la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı,” dedi.

Erdoğan’ın ifadeleri, diplomasi kulislerinde ABD Başkanı Donald Trump’a doğrudan mesaj olarak yorumlandı. İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarının, küresel dengeleri tehdit ettiğini belirten Erdoğan, “İsrail’i dizginleyebilecek aktörlerin sorumluluk alması gerektiği” imasında bulundu. Erdoğan'ın daha önce de benzer biçimde isim vermeden ABD yönetimini eleştirdiği konuşmaları olmuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;

"Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.İslam İşbirliği Gençlik Forumu sebebiyle sizlerle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Her bir misafirimize hoş geldiniz diyorum. İslam aleminin dört bir yanındaki genç kardeşlerime selamlarımı sevgilerimi gönderiyorum.

İsrail hükümetinin vahşi, acımasız saldırıları karşısında doğduğu toprakları kahramanca savunan Filistin'in yiğit gençlerini buradan yürekten selamlıyorum. Gazze'nin cesur kadınlarını, Gazzeli yetimleri, öksüzleri her türlü zorbalığa rağmen tüm Filistinli kardeşlerimi kemali hürmetle selamlıyor Rabbim her birinin yardımcısı olsun diyorum. Forum boyunca alınacak kararların İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

İslam İşbirliği Gençlik Forumu uluslararası kuruluşlarla yaptığı işbirlikleriyle önemli bir misyonu yerine getiriyor. Ortak geleceğimiz için koşan koşturan, ümmetin derdiyle dertlenen her bir genç arkadaşıma kalpten teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum. İri olacağız, diri olacağız, hep birlikte güçlü olacağız.

Şunu özellikle vurgulamak isterim; İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Savaş, çatışma ve istikrarsızlık bulutları medeniyet coğrafyamızın semalarını maalesef kaplamış durumda. Son 2 yıldır yüzümüzü nereye çevirsek dramla, savaşla, insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz. Siyonist İsrail hükümeti çocukları, kadınları acımasızca katlediyor. Yasa dışı işgal politikasını hiçbir ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırıyor. Açlığı bir silah olarak kullanıyor. Yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. İbadethaneler, hastaneler bombalanıyor.

Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, yalnızca Gazze'de sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi. Hasta taşıyan ambulanslar dahi İsrail saldırısından kurtulamadı. Gazze'nin sağlık altyapısını tamamen çökerten bir zihniyet var. Bugün kalkıp da Gazze'yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin savaş suçundan bahsetmesi, sadece tutarsızlık değil büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir.

Ben burada şu gerçeği açık açık ifade etmek zorundayım. Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükümetidir ancak cinayet şebekesinin katliamlarına ses çıkarmayanlar da bu suçlara ortak olmuşlardır. O masum yavruların kanı İsrail'in şımarıklığına susanların da ellerine alınlarına bulaşmıştır. Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle adlarını Hitler, Pol Pot gibi zalimlerin yanına yazdırmıştır. Bu cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor.

Bir başka gerçek şudur hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor.

İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı. Türkiye her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz daha fazla savaş, kaos ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Gerek Rusya-Ukrayna savaşında, gerek Suriye'de, gerekse Suriye'de tavrımız hep böyle olmuştur.

Duruşumuzu asla bozmadık. Mazlumun yanında olmaktan asla çekinmedik. Kimin ne dediğine değil mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bugün de barış, diplomasi, adalet diyoruz. Bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz.

Türkiye olarak Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ilan ediyorum. 86 milyon olarak hepimiz Filistinli kardeşlerimizin yanındayız, yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Yaşanan bunca trajediye bunca haksızlığa ses çıkarmayan kim varsa işlenen tüm bu suçlara ortak olmuş demektir. İnancımıza yakışır biçimde hareket etmemiz şarttır.

İslam aleminin en temel sorunu vahdet eksikliğidir. Allah'a çok şükür her şeyimiz var. Stratejik önemi yüksek coğrafyalarımıza, güçlü savunma sanayiimiz var. Bizim en büyük eksiliğimiz birlik ve beraberliktir.

Ayrışmayacağız, birbirimize düşmeyeceğiz. Birbirimize yoldaş olacağız. İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz. Sizlerin birlik olması, kenetlenmesi çok ama çok önemli. Dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır. Biz bu kimliklerimizden önce Müslümanız. Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir."

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *