Türkiye, Suriyeli göçmenlerden sonra şimdi de Afgan göçüyle karşı karşıya.

Son dönemlerde ülkelerinden çıkıp, İran üzerinden Türkiye'ye giriş yapıyorlar.

Peki şu ana kadar Türkiye'deki Afganistanlı sayısı kaç? Kaç kişinin ülkesinden kaçmak için hazırlandığı tahmin ediliyor?

Habertürk gazetesinin usta yazarı Muharrem Sarıkaya, Türkiye'de zaten yerleşik Afganistanlıların olduğunu belirttiği yazısında "Şunu baştan belirteyim ki Afgan göçü Türkiye’nin uzun yıllardır tanık olduğu bir durum… İlk göç hareketi 1850’lere dayanıyor. Ancak Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali ile başlayan süreçte Türkiye’ye tam bir akın yaşandı…
Van’ın Erciş ilçesine bağlı Ulupamir köyüne yerleşen Afganlılar, sonrasında Anadolu’nun içlerine Yozgat’ın Yenifakılı ilçesine taşındı… Burada da kalmadı, Hatay, Adana, Şanlıurfa, Mersin bölgesinde Afgan köyleri oluştu… İlk gelenlerden bazıları Tokat’ın Artova, Kırşehir’in Çiçekdağ, Sivas’ın Ulaş kentlerine gönderildi. Bundan 30 yıl önce oralarda da Afgan köyleri kurdular, çok iyi şekilde Türkçe öğrenip toplum ile kaynaştılar. Gelenek ve görenekler aynı, çalışkanlık ve dürüstlükleri de yüksek olunca gittikleri her yerde içselleştirilmeleri kolay oldu. Özellikle hayvancılık alanındaki başarıları bir süre sonra da Balıkesir bölgesinde de çoban olarak başlayıp yerleşik hale gelmelerine yol açtı. Birçoğu şu an Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, ikinci ve üçüncü nesil de çoktan oluştu" bilgisini verdi.

Sarıkaya, şöyle devam etti:

Dolayısıyla Almanya’ya bir zamanlar gidenler gibi, gelenler ötekini çekti ve Afganistan’dan göç hiçbir dönem eksik olmadı.

Sovyetlerin çekilmesi sonrası bir süre daha da azaldı ama tamamen durmadı.

ABD’nin dolayısıyla NATO’nun operasyonu sonrası yeniden artış gösterdi.

Taliban’ın yükselişi, özellikle Afganistan’ın Türkiye’ye çok daha yakın olan Kırgız kökenlilerin bulunduğu bölgelerde ağırlığını hissettirmesi sonrası göç yeniden arttı.

İç savaşın yükselmesi, ABD ve NATO üyelerinin ülkeyi terk etme girişimiyle daha da arttı.

Buna bir de Türkiye’nin aynen Suriye sınırı gibi Afganistan’dan gelenlerin giriş yaptığı sınır boylarına da duvar öreceğini açıklaması göçün hızlanmasında faktör oldu.

Sınıra 2,5 kilometre uzakta olan Yukarıtulgalı Köyü’nden günde 300- 700 Afganlının giriş yaptığından söz ediliyor.

Buna bir de Türkiye’ye daha önce gelmiş kaçak göçmenler eklendiğinde sayının bir milyonu geçmiş olduğu işin uzmanları tarafından da kayda geçiriliyor.

Yıllarını göç ve mülteciler üzerine akademik çalışmalara ayırmış Suriyeliler Türkiye Barometresi ile önemli bir çalışmaya imza koymuş Prof. Dr. Murat Erdoğan, sohbetimizde şu durumun altını çizdi:

“BM, NATO ve ABD’nin çekildiği bir dönemde Taliban şiddetiyle yüzleşmek istemeyen insanlar zorunlu olarak göç etmeyi çıkar yol olarak buluyor. Mallarını, mülklerini, varlıklarını satıp yola koyuluyor. Kendileri için en iyi yer olarak seçtikleri de geçmiş gelenlerin de yaşam sürdüğü Türkiye…”

Bunların sayısı ile ilgili bir verinin olup olmadığını sordum.

Prof. Dr. Erdoğan, “Yakında Suriyelilerden daha fazla Afganlıları konuşmaya başlayacak kadar” deyip devam etti:

“Konunun en yetkin isimleri ile konuşurken son dönem kaçak yolla Türkiye’ye girip yakalanan Afganlı sayısının 450 bin olduğunu söyledi. Bir bu kadar da yakalanamayan olduğu sanılıyor.”

Buna bir de pasaportuyla gelip dönmeyenler de eklenirse sayısının bir milyonu geçtiğini söyleyebiliriz…

Nitekim Kabil’de günde bir ile iki bin arasında pasaport başvurusunun yapıldığı, bunların ağırlıklı bölümünün İran’dan vize başvurusu yaptığı biliniyor.

Burada en dikkat çeken de Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin, “Olası bir iç savaşta 10 milyondan fazla Afgan vatandaşı göç etmek zorunda kalacak” açıklaması.

Ağırlıklı bölümünün gitmek istediği yer ise Avrupa’ya geçişin çok daha rahat olduğuna inandıkları Türkiye rotası…

Sorun ise AB’nin Afgan mültecilere yönelik tutumunda.

Çünkü AB Liderler Zirvesi Haziran toplantısında Suriyeliler için Türkiye’ye 3 milyar Euroluk yeni bir yardım paketinden söz edildi.

Burada bir noktanın altını çizmeliyim, bu yardımların hiçbiri Türkiye’ye doğrudan verilmiyor, Suriyelilere veriliyor.

Asya kökenli mültecileri ise kesinlikle kapsamıyor.

Yani Afganistan, Bangladeş, Özbekistan, Kırgızistan’dan gelenler bu yardım kapsamına kesinlikle girmiyor; Suriyelilerin AB ülkelerine gitmemeleri karşılığı veriliyor.

O zaman şu soruya da yanıt bulmaları gerekiyor:

Afganlıların AB’ye gitmeleri serbest mi?

O zaman açalım kapıları…