İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla çıkılmasının ardından muhalefet ayağa kalkmıştı.

Muhalefete göre uluslararası sözleşmelerden Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılamazdı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Muhalefet bu işleri bilmiyor. Bilse zaten böyle bir ifadeyi de yapmazlar. Burada Cumhurbaşkanlığının adımı tamamıyla yasaldır. Bunlar birçok şeyleri karıştırıyorlar. Uluslararası anlaşmaların altında mıdır, üstünde midir, bunlar havayı bulandırmaktan başka bir şey değil. Biz bu kararımızı aldık, 3 ay sonra da bununla ilgili kararını onlar açıklayacaktır. Biz de buradan çıkmış olacağız" demişti.

Muhalefetin itirazı sürerken, geçmişteki Cumhurbaşkanlarının imzalarıyla da anlaşmalardan çıkıldığı belirlendi.

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, "Demir'e, Sezer'e, Gül'e hak; Erdoğan'a yasak" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı: 

- İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılması üzerinden fırtınalar koparılıyor.

- 15 Ekim 1997 yılında “İhtira beratlarının milletler arası tasnifi hakkında Avrupa anlaşmasının son erdirilmesi” kararının altında Cumhurbaşkanı Demirel’in imzası var.

- 20 Ocak tarihli, “Türkiye ile Romanya arasındaki serbest Ticaret Anlaşması’nın 31 Ocak 2006 itibariyle sona erdirilmesi” kararı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in imzasıyla alınmış.

- Türkiye ile Hırvatistan Cumhuriyeti arasındaki serbest ticaret anlaşmasının 1 Temmuz 2018 tarihinden itibaren sona erdirilmesi kararı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imzasıyla 25 Temmuz 2013 tarihinde yürürlüğe girmişti.

- Uluslararası anlaşmaysa, uluslararası anlaşma...

- Cumhurbaşkanının imzasıyla yürürlüğe girmeyse, Erdoğan da Cumhurbaşkanı...

- Ayrıca orada Başbakan ve bakanlar kurulu üyelerinin de imzası var. Burada ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle başbakanlık kaldırıldığı ve yürütme yetkisi cumhurbaşkanında toplandığı için ona gerek kalmamış.

- Yukarıda örnekleriyle verdiğimiz parlamenter sistemin cumhurbaşkanlarına hak olan bir uygulama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sıra gelince niye yasak olsun?

- Hem ayrıca bununla ilgili yasal düzenleme yapılmış. CHP bu düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş ama iptalini istemediği madde, uluslararası antlaşmaların iptaliyle ilgili 3. madde olmuş. Ya CHP’nin gözünden kaçmış ya da yanlış bir şey bulmamışlar. Biraz daha açayım isterseniz.

- Milletlerarası Antlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, 15 Temmuz 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış. Orada “onaylama” başlığını taşıyan 3. maddede “Milletlerarası antlaşmaların onaylanması, bunların feshini ihbar etmemek suretiyle yürürlük sürecini uzatma, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlayan bir milletlerarası antlaşmanın belli hükümlerinin yürürlüğe konulması için gerekli bildirileri yapma, milletlerarası antlaşmaların uygulama alanının değiştiğini tespit etme, bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme, Cumhurbaşkanı kararı ile olur” deniliyor.

- Anayasa Mahkemesi, CHP’nin cumhurbaşkanının yetkileriyle ilgili 9 No’lu kararnameyle ilgili itirazlarını reddediyor. “Çünkü sistem değişti” diyor. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’yle birlikte tartışma konusu olan uluslararası sözleşmelerin iptaliyle ilgili 3. maddeye ise CHP itiraz etmediği için görüşmeye dahi gerek görmüyor.

Editör: Haber Merkezi