Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, başta İstanbul olmak üzere çevre illerde büyük bir korku ve endişeye yol açtı. Sarsıntının ardından ekranlara çıkan uzmanlar birbirinden farklı değerlendirmelerde bulunarak kamuoyunda kafa karışıklığına sebep oldu. Kimileri bu depremin ana şok olduğunu savunurken, bazı uzmanlar ise bunun olası büyük İstanbul depreminin öncüsü olabileceğini iddia etti.
Naci Görür'den sert çıkış
Deprem sonrası bilim insanları arasındaki fikir ayrılıkları gündeme otururken, yıllardır Marmara Denizi’nde deprem araştırmaları yürüten yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kafa TV’de yaptığı açıklamalarda sert ifadeler kullandı. “Ayağına hiç deniz suyu değmemiş, Marmara Denizi’ni tanımayan biri konuşuyorsa ben ne yapayım?” diyen Görür, bilimsel yayınların önemine vurgu yaptı. “Benim içinde yer aldığım projeler, uluslararası etki faktörü yüksek dergilerde yayımlandı. ‘İstanbul’da deprem riski bitti’ diyen varsa, buyursun yayınını ortaya koysun” sözleriyle bazı meslektaşlarını hedef aldı.
"Tarih vermek kahinliktir, bilimsel konuşulmalı"
Prof. Dr. Görür, halk arasında bilgi kirliliğine yol açan açıklamaların tehlikelerine dikkat çekerek, “Büyük İstanbul depremine tarih vermek kahinliktir” dedi. Bilimin öngörülerle değil, olasılıklarla konuştuğunu belirten Görür, 1999 yılından bu yana yapılan çalışmaların İstanbul’da büyük bir depremin olma ihtimalini yüzde 47 olarak gösterdiğini aktardı. Bu oranın artı-eksi 15 yıllık bir sapma payı olduğunu da sözlerine ekledi.
Bilim dünyasına seslenen Görür, “Evrensel bilime dayanmak zorundayız. Kişisel varsayımlar üzerinden değil, veriye dayalı konuşmalıyız. Halkı yanlış yönlendirmek büyük bir sorumluluktur” diyerek uyarılarda bulundu.
“Enerji toplanmadı” iddiasına tepki
Son günlerde bazı çevrelerin İstanbul’da büyük bir deprem için gerekli enerjinin toplanmadığı yönündeki iddialarına da yanıt veren Prof. Dr. Görür, bu tür açıklamaların bilimsel gerçeklikle bağdaşmadığını belirtti. “Uluslararası saygın bir dergide yayımlanmış son makale, İstanbul'da önümüzdeki 30 yıl içinde büyük bir depremin olasılığını yüzde 47 olarak veriyor. Şimdi biri çıkıp da ‘Hayır, olmaz’ diyorsa, bunu hangi bilimsel yayına dayanarak söylüyor? Hangi hakemli makalede bu iddiayı destekliyor? Eğer 60 yıl diyorsan, buyur onu da yaz da görelim,” şeklinde konuştu.
Üşümezsoy'un açıklamaları tartışma yarattı
Prof. Dr. Naci Görür’ün isim vermeden eleştirdiği uzmanlardan biri olan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise Marmara Denizi’nde deprem riskinin sona erdiğini öne sürdü. Geçmişte 6.0-6.5 büyüklüğünde depremler öngördüğünü belirten Üşümezsoy, “Başka bir deprem riski yok, Marmara’da depremler bitti” diyerek farklı bir senaryo ortaya koydu. Ancak bu tür açıklamalar, bilimsel dayanaklardan yoksun oldukları gerekçesiyle eleştirilerin hedefi haline geldi.