Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede Gürcan’ın para karşılığında “Türkiye’nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri”, “Afrin operasyonu öncesi yaşananlar”, “Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki etkinliği”, “İnsansız hava araçlarının ihraç edilmek istendiği ülkeler”, “S-400’lerin konumlandırılması” ile “PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları” gibi bilgileri yabancı diplomatlara verdiği kaydedildi.
Bir yıl süren fiziki ve teknik takibin ardından, geçen Kasım ayı sonunda tutuklanan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucu üyesi Metin Gürcan hakkındaki soruşturma tamamlandı. Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede Gürcan’ın “devletin gizli kalması gereken bilgilerini para karşılığında yabancı diplomatlara verdiği” öne sürüldü.
MİT Başkanlığı tarafından, 27 Kasım 2020 tarihinde yapılan ihbar akabinde soruşturma başlatıldığı kaydedilen iddianamede, “MİT Başkanlığının 27 Kasım 2020 tarihli bilgi notu içeriğinde, ‘Gürcan’ın İspanya ve İtalya istihbarat servislerince 2016 yılından itibaren ‘Haber Elemanı’ olarak kullanıldığı, İspanyol ve İtalyan istihbaratçılarla irtibatını sürdürdüğü, düzenli aralıklarla Ankara’da yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiği, istihbaratçılarla görüşmelerinde zarf içerisinde para aldığı ve karşılığında makbuz imzaladığı, İspanya servisi tarafından kendisine kod isim verildiği, Türkiye’nin Suriye, Irak ve Libya’da sürdürdüğü operasyonlar ve askeri birliklerin hareketliliği, TSK içerisindeki gruplaşma iddiaları ve siyasi partilerin faaliyetleri kapsamında raporlar verdiği, 15 Temmuz'da FETÖ dışı unsurların etkili olduğu ve darbe girişimi sonrasında TSK’dan Batı yanlısı subayların tasfiye edildiği şeklinde örgüt söylemlerine paralel ifadeler kullandığı istihbar olunmuştur’ şeklinde bilgilerin görüldüğü” kaydedildi.
İHA VE SİHA’LARLA İLGİLİ RAPOR
İddianamede, 2016’da yabancı diplomatlarla görüşmeye başlayan Gürcan’ın aktardıkları arasında, “Türkiye’nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri”, “Afrin Operasyonu öncesi yaşananlar”, “Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki etkinliği”, “İnsansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler”, “S-400’lerin konumlandırılması”, “İç siyasi gelişmeler” ile “PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları” gibi milli güvenliği ilgilendiren stratejik bilgilerin yer aldığı belirtildi. İddianamede ayrıca MİT tarafından bilgi notu başlıklı yazı gönderildiği, 'yazı içeriğinin başka delillerle desteklenmesi gerektiği' ibaresinin bulunduğu belirtildi. Yazıda şu ifadelerin yer aldığı aktarıldı: “Gürcan’ın faaliyetleri hakkında kayıtlarımızda yapılan inceleme neticesinde, Gürcan’ın irtibatlı olduğu yabancı devlet görevlilerine, Mayıs 2018’de, ‘Türkiye’nin bölgede inşa ettiği gözlem noktalarını komando birlikleri ve tanklarla takviye ettiği, bölgede iki mekanize piyade tugayı bulunduğu’, Ağustos 2019’da, ‘Başarısız darbe girişimi akabinde TSK içerisinde muhafazakârlar, Adalet Savunucuları Derneği üyeleri, mukaddesatçılar, Adnan Tanrıverdi destekçileri, neo milliyetçiler, Atlantikçiler, Avrasyacılar ve Perinçekçiler arasında kamplaşma olduğu’ şeklinde bilgiler ilettiği...”
İddianamede ayrıca MİT’in gönderdiği bilgi notunda, “Gürcan’ın, BAYKAR tarafından üretilen İHA ve SİHA hakkında muhatabına (yabancı devlet görevlisi) bir rapor vereceğini, hazırlayacağı raporların özel içerikli olması nedeniyle bin dolar ücret istediğini belirttiği tespit edilmiştir.” denildiği kaydedildi.
DURUŞMALARIN KAPALI YAPILMASI TALEBİ
İddianamede, Gürcan’ın, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede ayrıca, CMK madde 182 uyarınca, kamu güvenliği nedeniyle duruşmanın kapalı yapılması talep edildi. Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 29 Kasım 2021’de tutuklanmıştı.
'DEVLET SIRRI NİTELİĞİNDE BİLGİLER'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şu görüşlere yer verildi: “İspanyol istihbaratçı ile oteldeki buluşmasında, masa değiştirme, zarf teslimi anında aynı anda masada oturmama gibi dikkat çekmemeye ilişkin hareketler sergilediği, İtalyan zat ile istihbarattaki gizli yöntemleri kullanarak, karanlık ve izbe bir ortam olan AVM otoparkında ve araç içerisinde buluşarak görüştüğü, Türkiye Cumhuriyeti askeri birlikleri hususunda, asker sayıları ve askeri ekipmanları hakkında, milli güvenliği ilgilendiren stratejik bilgiler paylaştığı, S-400 konusunda bilgiler verdiği, bu bilgilerin niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerden olduğuna dair, MİT Başkanlığı yazısı, Yargıtay'ın siyasal veya askeri casusluk suçunu irdeleyen güncel kararları, fiziki takip tutanakları, şüphelinin savunması, MİT Başkanlığı yazıları ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı zincirleme şekilde siyasal veya askeri casusluk suçunu işlediğine dair, hakkında kamu davası açmaya yeter şüphe oluşturan delil elde edildiği anlaşılmıştır.”
