Aydınlık yarınların teminatı olan gençlerle telekonferans yoluyla da olsa bu anlamlı gün vesilesiyle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Sizlerin şahsında, istikbalimizin umudu tüm gençlerimize buradan selamlarımı gönderiyorum. Gönül coğrafyamızın genç yüreklerine, Türkistan'dan Suriye'ye, Arakan'dan Bosna'ya, Orta Asya'dan Afrika'ya kadar dünyanın dört bir ucundaki kardeşlerimize sevgilerimi iletiyorum" dedi.

Sözlerinin hemen başında Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal ile Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını şükranla yad ederek, aziz şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Bu gece idrak edilecek Kur'an-ı Kerim'de bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen mübarek Kadir Gecenizi ayrıca tebrik ediyorum. Rabbimden bizi ramazana kavuşturduğu gibi bayrama da sağlık, afiyet ve huzur içinde eriştirmesini niyaz ediyorum" temennisinde bulundu. 

Tüm dünya gibi Türkiye'yi de etkileyen koronavirüs salgını sebebiyle maalesef bu sene buruk bir ramazan geçirildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

- Milli günlerimizin, bayramlarımızın, tarihimize altın harflerle yazılmış kahramanlık destanlarının coşkusunu yeterince yaşayamıyoruz. Buna rağmen siz gençlerimizin kendi bayramınıza, 19 Mayıs ruhuna sahip çıkmasından memnuniyet duyuyorum. 

- Çünkü 19 Mayıs, üyesi olmaktan gurur duyduğumuz aziz milletimizin direniş azminin sembolü, hürriyet aşkının nişanesidir. 
- 19 Mayıs, esarete karşı özgürlüğün, yılgınlığa karşı umudun ve cesaretin ilk adımıdır. 

- 19 Mayıs, Çanakkale'de başlayan tüm zorluklara, imkansızlıklara rağmen 1. Dünya Savaşı boyunca asla pes etmeyen bir milletin yeniden diriliş cehdidir. 

- 19 Mayıs, İstiklal Harbimizi başlatmanın yanı sıra son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun, milletimizin de kurtuluşunun müjdesi olmuştur.

- Böylesi derin manalar içeren bir günün, gençlerimize armağan edilmesi asla tesadüf değildir. 19 Mayıs, tarihi şanlı zaferler ve mücadelelerle dolu milletimiz için bir gurur vesilesi, siz gençlerimiz için ise bir ilham kaynağıdır. 

- Sadece 19 Mayıs değil, Kurtuluş Savaşı'mızın tüm safhaları, bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetimizin her bir aşaması, hayat mücadelenizi sürdürürken örnek alacağınız kıymetli birer hazinedir. 

- Bunun için öncelikle hamasetten ve husumetten uzak bir şekilde adil, hakikate ve hakkaniyete uygun olarak tarihimizi öğrenmeniz gerekiyor. Köklerimizle, bizi biz yapan değerlerimizle irtibatımızı ne kadar diri tutarsak, hayatta o kadar güçlü oluruz. 

- Her birinizin 101 sene önce Samsun'da atılan o ilk adımın anlamını ve önemini kavrayarak, hayatınıza yön vereceğinize inanıyorum.

- Sizlerin bilhassa siyasette ülkenin kaderine yön veren karar mekanizmalarında yer almanıza büyük önem veriyoruz. Nitekim gençlerimize olan güvenimizi, göreve geldiğimizde seçilme saçı 30 iken bunu 25'e, ardından da 18'e düşürerek gösterdik.

- Gençlerimizin potansiyelini en üst seviyede kullanabilmesi için her alanda kendilerine destek olduk. Gençlik merkezlerimizi bu amaçla kurduk ve ülke sathında yaygınlaştırdık. 

- Yine göreve geldiğimizde 76 üniversitemiz varken, şu anda 206 üniversitemiz var 81 ilimize dağılmış olarak. Yani her üniversiteye gidecek olan genç, artık yaşadığı memleketinden ayrılmadan o memleketindeki üniversitede de eğitim-öğretimine devam edebilir. 

- 81 ilimizde 336 gençlik merkezimiz ve 90 genç ofisimiz kültür sanattan spora, kişisel gelişimden kodlamaya, yabancı dilden girişimciliğe kadar hemen her alanda sizlere hizmet veriyor.

- Bu yıl içinde 46 tane olmak üzere 2022 yılına kadar otel konforunda 93 yeni öğrenci yurdunu da hizmete açacağız. Yine gençlerimize verilen aylık 9 lira olan beslenme yardımını 420 liraya yükselttik. Sadece 2019 yılında verdiğimiz beslenme yardığımı 1,5 milyar lirayı buldu. Bugün itibarıyla 1 milyon 591 bin gencimizi bu desteklerimizden faydalandırıyoruz.

- 2002 yılında 206 bin olan faal sporcu sayımız, 4 milyon 606 bine ulaştı. Sporcu yetiştirmede önemli bir rol üstlenen antrenörlerimizin 18 bin 674 olan sayısı ise 251 bini aştı.

- Gençlerimizin salgın sürecinde ortaya koyduğu özverili, fedakar çalışmaları takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızda, Vefa Sosyal Destek Gruplarında yer alan tüm gençlerimize ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 

- Elbette her şey gibi gönüllü faaliyetlerde bulunmak da bir nasip, şuur ve aidiyet meselesidir. Van ve Adana'da olduğu gibi milletle bağını koparmışların, bırakın insanımıza yardım etmeyi, yapılan yardıma bile tahammül gösterememesi gayet doğaldır. 

- Gezi olaylarında ağaç bahanesiyle sokakları ateşe verenler, polisimize kurşun sıkanlar, esnafın malını mülkünü yağmalayanlar da aynı zihniyetin mensuplarıdır. 

- 1960 darbesinden itibaren Türkiye ne çektiyse, hangi operasyona maruz kaldıysa, hepsinin de arkasında bunların silüeti vardır. 1970'lerde gençlerimizi birbirine kırdırıp kanları üzerinden siyasi ikbal devşirenler de yine bunlardır. Biz artık bu güruhu çok iyi tanıyor, sinsi emellerini çok iyi görüyoruz. 

- İnsanımızın inancına hakaret ederek, milletimizin sinir uçlarıyla oynayarak ne yapmaya çalıştıklarının da gayet iyi farkındayız. Bölücü teröre boyun eğmediğimiz gibi sokak terörüne de asla müsaade etmeyeceğiz. Hukuk, demokrasi ve özgürlükleri güçlendirirken siyasete şiddet bulaştırmaya çalışan şehir eşkıyalarına asla göz yummayacağız. Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, ebedi ve ezeli kardeşliğine kastedenler hak ettikleri cevabı hukuk içinde muhakkak alacaklardır. Bu ülkenin gençlerinin arasına kimse nifak tohumları ekemeyecektir. Gençlerimizden sosyal medyada sahte isimler, sahte hesaplar arkasına saklanan provokatöre karşı uyanık olmalarını bekliyorum.

- Ülkemizin salgınla mücadelesine en büyük katkılardan birini yurtlarımız verdi. Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın 14 günlük karantina sürecinde yurtlarımız gerçekten hayati bir rol oynadı. Sağlık çalışanları başta olmak üzere salgın sürecinde kalacak yer ihtiyacı olan herkese yurtlarımız kapılarını açtı. Yurtlarımızı salgına karşı mücadelede bir süre daha aktif olarak kullanmaya devam edeceğiz.
 

Editör: Haber Merkezi