Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda yaklaşık 12 milyar 341 milyon 821 bin liraya mal olan 140 projenin açılışını yaptı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, HDP ve Selahattin Demirtaş'a göndermede bulunarak, "Bunlar Kürt değil, Kürt kardeşlerimi sömürüyor. HDP denen parti görünümlü emperyalist operasyonel aygıt.

Bunlar 6'lı masanın altında kaldı" dedi. Diyarbakır annelerine de sahip çıkan Erdoğan, "Nerede Batı'nın insan hakları savunucuları? Bir kere gelip Diyarbakır Annelerini ziyaret ettiler mi? Gördüler mi? Hayır, neden? Onların insan hakları savunuculuğu ile işi yok" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Diyarbakır Cezaevi'nin müze olacağının müjdesini vererek, "Bugün itibarıyla cezaevi Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "Diyarbakır Çevre Yolu, TOKİ 1525 Konut, 17 İşyeri, 1 Camii ve Büyükşehir Yatırımları ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"ne katıldı. Erdoğan ve beraberindekiler, kurdele keserek projelerin toplu açılışını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

"Diyarbakır'ı çok özlemişiz. Sizden anladığım coşku kadarıyla Diyarbakır da biz özlemiş. Bartın'da yaşanan elim bir kaza sebebiyle programımızı ertelemek zorunda kaldık. Değerli kardeşlerim bütün şehitlerin aileleri bize bir emanettir. O emanete de sonuna kadar sahip çıkacağız.

BARTIN'DAKİ MADEN FACİASI

Başlatılan araştırma ve incelemelerin ardından olayda kusuru olanlar tespit edilirse onlarla ilgili her türlü işlemi yapacağız. Pankartlar kalkıyor. Maşallah bu ne coşku. 6'lı masa size buradan mesaj var. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Gürcü'süyle... Ne diyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Değerli kardeşlerim bir dönem kucaklaşmamızı engellemek için her yolu denediler. Ama bilmiyorlardı ki kalpten kalbe giden görülmeyen yollar vardır. Gerekirse serden, gerekirse candan geçeriz. Ama Diyarbakırlı kardeşlerimizle gönül birliğinden vazgeçmeyiz dedik, yolumuzdan asla dönmedik.

BATI'YA EVLAT NÖBETİ TEPKİSİ

Diyarbakır annelerini, Batı'nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede bu Batı'nın insan hakları savunucuları. Bir kere gelip de evlatları Kandil'e kaçırılan anneleri ziyaret ettiler mi? Onları insan hakları savunuculuğuyla alakaları yok. Onlar sahne artisti.

Diyarbakır'ı ideolojik hezeyanların mezesi haline getirmek isteyenlere bırakmadık.

Bizim medeniyetimizin şehri olan Diyarbakır’a göz dikenin iflah olmayacağı açıktır. Şu Diyarbakır surlarının, sokaklarını, Dicle nehrinin dili olsa da konuşsa…

"EY DİYARBAKIR; SEN KOSKOCA BİR MEDENİYETİN SEMBOL ŞEHRİSİN"

Bugün burada bir kez daha Diyarbakırlı kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Bu coşku ve heyecan çok farklı. Sadece bununla kalmıyoruz. Eserlerimizi açıyoruz. Buradan tüm dünya ile tüm Türkiye ile altını çizerek paylaşmak istiyorum; Diyarbakır'ın rengi terör değildir, baskı, zulüm ve acı değildir. Bugün yenilerinin açılışlarını yaptığımız, üretim ve istihdam eden fabrikalardır. Bugün sizlerle beraber sergilediğimiz bu kardeşliktir, birliktir.

Diyarbakır'ın rengi, terör ve siyaset baronları değildir. Diyarbakır'ın rengi kökenine, inancına, sahip çıkan asil insanlardır...

Diyarbakır'ı köklerinden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bir maziden maziye köprü kurarken zamanın ruhunu da es geçmiyoruz. Bunun için diyorum ki; Ey Diyarbakır gel, her güzelliği içinde barındıran rengine birlikte sahip çıkalım. Gel; binlerce yıllık geçmişindeki enginliklere beraberce sahip çıkalım. Gel; ülkemizin geleceğinize 85 milyonla hep birlikte yürüyelim.
Çünkü sen bu ülkenin göz bebeğisin. Çünkü sen koskoca bir medeniyetin sembolüsün. Çünkü sen Güçlü ve Türkiye hedefimizin en güçlü lokomotiflerinden birisin. Diyarbakır'ı gönülden seviyoruz.

"ARTIK DİYARBAKIR HUZURUN ŞEHRİDİR"

Kardeşlerim; Hz. Ömer'in fethinden beri bizim olan Diyarbakır'a göz dikenin iflah olmayacağı kesindir. Ah şu Diyarbakır surlarının, Dicle Nehri'nin dili olsa da konuşsa... Ah şu Diyarbakır sokaklarının dili olsa da konuşsa... Diyarbakır'ın kolunu kanadını kıranların ihanetini anlatsa... Her nutuklarını hak, hukuk ve özgürlük lafıyla bitirenlerin nasıl baskının, zulmün dibine vurduklarını anlatsa... Bunların adı Kürt, kendilerinin Kürtlükle alakası yok. Kürt kardeşlerime en büyük zulmü yapan bunlar. Kandil'e benim Kürt kardeşlerimi kaçına bunlar değil mi? Her türlü tacizi yapan bunlar değil mi? 7 ay var. 7 ay sonra yapılacak seçimlerde bütün bunların hesabını sormaya var mıyız? Yasin Börü kardeşimizi şehit eden alçaklar bunlar değil mi? İşte bunun hesabını Diyarbakırlı kardeşlerim Allah'ın izniyle soracaklar.

DEMİRTAŞ'A SERT TEPKİ

Diyarbakır'ın yaşadığı karanlık günler de geride kalmıştır. Edirne'de cezaevinde kalan kişinin Kürtlükle alakası yok. Bu adam Kürt değil. Ama vatandaşlarımı sömürüyor. Bir tane eş başkanları var. Kürt mü? Değil. O da aynı şekilde ne yapıyor? Benim Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Diyarbakır ekonomisiyle, kültür ve sanatıyla, altyapısıyla yoluna kararlı bir şekilde devam etmektedir. Artık Diyarbakır huzurun şehridir.

"DİYARBAKIR'I KENARDA BIRAKMADIK"

Türkiye'yi büyütüyoruz derken; işiyle aşıyla küresel krizler karşısındaki duruşuyla her şeyi ile büyütüyoruz. Kardeşlerim biz bugüne kadar Diyarbakır'ı 57 milyar TL'lik kamu yatırımıyla her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduk. Diyarbakır'ı kenarda bırakmadık. Batı'ya neyse Güneydoğu'ya da onu yaptık.

Bu şehrin her karış toprağına alın terimizle, bu şehrin insanlarının her birinin hayatına gönül bağı ile dokunduk.

Eski stadın yerine Millet Bahçesi yapıyoruz. Kayapınar Şehir Hastanemizi de hızla yenileyerek sizlerin hizmetine sunacağız.

Editör: Haber Merkezi