15 Haziran 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
22°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Gölge başkan itirafçı oldu! Ekrem İmamoğlu'yla ilgili neler anlattı neler

Gölge başkan itirafçı oldu! Ekrem İmamoğlu'yla ilgili neler anlattı neler

İBB yolsuzluk soruşturmasında tutuklu danışman Ertan Yıldız, Ekrem İmamoğlu ve ekibini suçladı. İtiraflar sistematik yolsuzluk iddiasını güçlendiriyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan İBB Meclis İştirakler Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı ve Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Ertan Yıldız’ın verdiği ifade, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak amacıyla savcılığa başvuran Yıldız’ın açıklamaları, sadece bir itiraf değil; aynı zamanda İBB içinde iddia edilen derin yapının detaylı bir haritası niteliğinde.

Etkin Pişmanlık Kabul Görmedi, Tutukluluk Devam Ediyor

İddialara göre, Bakırköy'deki Capacity AVM'den 5 milyon Euro rüşvet talep ettiği öne sürülen Yıldız’ın, etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifade İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetersiz bulundu. Bu nedenle tutukluluğu devam ediyor ve Kandıra Cezaevi’ne gönderildi.

Yıldız’dan Sarsıcı İddialar: Sistematik Yolsuzluk

Yıldız’ın ifadesine göre, İBB içerisinde belirli şirketlere avantaj sağlayan bir sistem kurulmuş. İhaleler, İmamoğlu’na yakın olduğu iddia edilen firmalara yönlendirilmiş ve iştirakler dışlanarak büyük kamu zararları meydana gelmiş. Küçük ve orta ölçekli ihaleler, özellikle Beylikdüzü menşeili firmalara verilmiş. Büyük işlerde ise aynı firmaların eksikliği nedeniyle doğrudan belediyeye bağlı birimler üzerinden yönlendirmeler yapılmış.

Cebeci Hafriyat Alanı: 200 Milyon Dolarlık Kayıp

Cebeci’deki hafriyat sahasında dönen operasyonlar ise ifade edilen iddialar arasında en çarpıcısı. Yıldız’a göre, bu alan İBB iştiraki olan İSTAÇ yerine özel firmalara tahsis edilerek belediye bütçesinin dışına çıkarılmış. Yaklaşık 150-200 milyon dolarlık yıllık ciro, kişisel kazanca dönüşmüş. Ayrıca burada “çift fiş kesimi”, “naylon fatura” ve “kamu kaynağının şahıslara aktarılması” gibi ciddi suçlamalar yer alıyor.

Boğaziçi Ön Görünüm Bölgesi: İkinci Kara Finans Kanalı

İfadelere göre, İBB’nin bir diğer gayriresmi finans kaynağı Boğaziçi Ön Görünüm Bölgesi'nde bulunuyor. Burada, ruhsat ve tadilat izinleri karşılığında belirli kişiler aracılığıyla firmalardan para talep edildiği ileri sürüldü. Mandarin ve Six Sense otellerinden toplamda 27 milyon dolar talep edildiği iddiası, bu yapının ciddiyetini gözler önüne seriyor.

İETT Arazisi ve Metro İhalesinde de Usulsüzlük İddiası

Yıldız, Ekrem İmamoğlu'nun bizzat bazı firmaların ihaleleri alması yönünde telkinde bulunduğunu öne sürüyor. Özellikle metro projelerinde şartnamelerin belirli şirketlere özel hazırlanması, ihalenin bir belge sızıntısıyla iptal edilmesi ve ardından başka bir firmaya verilmesi iddiaları kamuoyunda “önceden ayarlanmış ihaleler mi yapılıyor?” sorusunu gündeme getirdi.

Medya, Kültür ve Kitap Basım İhalelerinde Şaibe

Yıldız’a göre, Murat Ongun’un yönettiği medya ve kültür birimlerinde yüksek meblağlı faturalar şişirilmiş, bu farkların bir kısmı elden alınıp, bir kısmı da çeşitli ofis malzemeleri alımında kullanılmış. Kitap basım ihalelerinde ise işi önceden bastıran şahısların, ihalesiz veya şartnamesiz şekilde iş aldığı iddiaları yer alıyor.

Siyasi Kontrol, Görevlendirme ve Dışlama

Yıldız, Ekrem İmamoğlu'nun kendisine itimat etmediği kişileri sistemden uzaklaştırarak ya da düşük profilli görevlere çekerek kontrol altında tutmaya çalıştığını da belirtti. Kendisine Bakırköy Belediye Meclis Üyeliği teklif edilmesini bu bağlamda yorumladı.

Milli Değerlere Zarar Veren Derin Yapı mı?

İfade edilen tüm bu iddialar, sadece bir belediyedeki yolsuzluk zincirini değil, aynı zamanda Türk milletinin kaynaklarının nasıl heba edildiğini gözler önüne seriyor. Kamu mallarının şahsi servetlere dönüştürülmesi, millî servetin yabancı ülkelere aktarılması ihtimali Türk milletinin vicdanını sarsmaktadır. Bu topraklar, vatan sevdasıyla görev yapan değil; menfaat peşinde koşan zihniyetler yüzünden zarara uğratılmaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *