Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, bugünkü köşe yazısında Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa eden Berat Albayrak'ı ve yerine atanan Lütfi Elvan'ı yazdı. 

Sarıkaya'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“İSTİFA, Arapça’dan dilimize giren çok sayıdaki kelimeden biridir... Köken olarak “Af dileme…” sözcüğünden gelir… Daha çok bir görevi yerine getirememe durumunda kullanılır… Dolayısıyla üslubu, yöntemi ve yolu vardır.

Ankaralı gazeteci olarak bugüne kadar çok sayıda bakan istifası metniyle karşılaştım. Kimi sert içerikliydi, kimi sitem dolu… Kimi de “Gördüğüm lüzum üzerine görevimden istifa ediyorum…” diye biten 6 kelimelik cümleyi kapsıyordu… Ancak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün sosyal medyadan paylaştığı gibi bir metinle ve yöntemle karşılaşmadım.

Erdoğan iliyor muydu?

Peki, “Cumhurbaşkanı’nın istifadan önceden bilgisi var mıydı?” sorusuna gelen yanıt da kısaca “Olduğunu sanmıyoruz…” yönünde oldu. 

Dikkat çeken de Soylu’nun istifası sonrası partinin neredeyse tamamı geri alması için mesaj yayınlarken, bu kez kabine ve partinin MYK’sından tek bir mesaj gelmedi.  Cumhurbaşkanı da dün 26 saat kadar sonra istifayı kabul ettiğini İletişim Başkanlığı aracılığıyla duyurdu.

Buradaki en önemli nokta ise "görevine devam etmeme" kararı ile "görevden affını isteyen talebin kabul edildiğini" bildiren metinlerindeki üslup...

Şurası açık ki Albayrak, görevden affını istemedi, görevine devam etmeme kararı aldığını açıkladı, oldukça da sitem dolu mesajlara yer verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan gelen açıklama çok daha yapıcıydı...

Albayrak'ı geçmiş ve istifa edene kadar sürdürdüğü görevler nedeniyle övüldükten sonra, "Sağlık nedenleriyle görevden affını isteyen bir açıklama yayınlamıştır" denirken, iki satırla geçiştirme yoluna da gidilmedi. 

Editör: Haber Merkezi