Duruşmada, cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Milliyet'teki habere göre İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Uçmak getirilirken, başka suçtan tutuklu bulunan sanık Ersin Altun, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı. Duruşmada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Mütalaada Yargıtay’ın bozma ilamına da değinilerek, sanık Emin Birdal’ın eyleminin örgüte silah sağlama suçunu oluşturduğu belirtildi. Mütalada, sanıklar Abdullah Uçmak, Ersin Altun ve Yunus Ayık’ın eylemi birlikte planladıkları vurgulandı. Müşteki İbrahim Tatlıses’in TV programının bitmesini takiben bina dışına çıkmasıyla birlikte Abdullah Uçmak’ın azmettirdiği sanıklar Ersin Altun ve Yunus Ayık’ın harekete geçerek diğer müştekiler Hakan Çalışkan ve Buket Çakıcı’nın da içerisinde bulundukları araca yaklaştığı mütalaada belirtildi.
Mütalaada, İbrahim Tatlıses’in oturması beklenen arka koltuklar ve ön koltuklar istikametine doğru eylemin zorunlu ve kaçınılmaz sonuçlarını ve isteyerek öldürme kastıyla ateş edildiği, arabanın arka koltuğundaki Buket Çakıcı’nın da yaralandığını vurgulandı.
Müşteki Çakıcı’nın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ifade edilen mütalaada, sanık Abdullah Uçmak’ın iki müştekiye karşı işlediği “Kasten öldürmeye teşebbüs etmeye azmettirme" suçundan toplam 26 yıldan 40 yıla kadar hapsi istendi. Mütalaada sanıklar Ersin Altun ve Yunus Ayık’ın ise “Kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 26’yıldan 40’ar yıla kadar ayrı ayrı hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. . Sanık Emin Birdal’ın ise “Örgüt faaliyetlerinde kullanılması maksadıyla silah sağlama" suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istendi.
Mütalaaya karşı savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Uçmak ise “Bir kadının vurulmasından sorumlu olarak yargılanmak bana göre aşağılayıcı bir durumdur. Benim hiçbir zaman bir kadına veya çocuğa ateş etmeyeceğimi dosyanın asıl müştekisi olan türkücü de gayet bilir. Nitekim Buket isimli müşteki benden şikayetçi olmadığını, kendisini yaralayanlardan şikayetçi olduğunu söylemişti. Kadının vurulmasından dolayı bana yapılan yargılamayı aşağılama olarak kabul ediyorum" dedi. Uçmak "Asıl dosyanın soruşturmasını yapan polisler, savcılar, hakimler, Yargıtay üyelerinin tamamı meslekten ihraç edildi. Bir kısmı cezaevinde, bir kısmı aranıyor, biri de çekyatın içinde yakalandı. Ceza aldığım dosyanın her aşamasında FETÖ mensupları yer aldılar. Bu nedenle yeniden yargılanmayı gerekirse cezalandırılması ancak örgüt mensubu olmayan kişilerce yargılanmayı talep ediyorum" diye konuştu. Mütalaaya karşı savunma yapmaları için taraf avukatlarına süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
İbrahim Tatlıses, katıldığı program çekimlerinden çıktığında asistanı Buket Çakıcı ve şoförü Hakan Çalışkan’ın içinde bulunduğu arabaya 14 Mart 2011’de silahlı saldırı yapılmıştı. İbrahim Tatlıses ve Buket Çalışkan’ın yaralandığı olayda, şoför Hakan Çalışkan yara almadan kurtulmuştu.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde olaya ilişkin yapılan yargılamada sanık Abdullah Uçmak, “Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "Tehdit", suçundan toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık Uçmak, İbrahim Tatlıses’e karşı işlediği "Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 18 yıl hapis, “Silahlı kanuna muhalefet" suçundan 7 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmişti.
Uçmak Buket Çakıcı’ya karşı işlediği "Kasıtla nitelikli yaralama" suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırılarak toplamda 36 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi sanık Abdullah Uçmak’a verilen "Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", Tatlıses’e yönelik "Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etmek", "Nitelikli tehdit" ve "Silah kanuna muhalefet" suçlarından verilen hapis cezalarını onamıştı. Müştekiler Hakan Çalışkan ve Buket Çakıcı’ya yönelik "Kasıtlı nitelikli yaralama" suçu işledikleri gerekçesiyle ceza verilen Abdullah Uçmak, Ersin Altun ve Yunus Ayık’ın eylemleri ile sanıklardan Emin Birdal’ın “Silah sağlama" suçundan kurulan hüküm Yargıtay tarafından bozulmuştu.
