12 Haziran 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM İmamoğlu'nun koruma müdürü konuştu: Kamera skandalı ve mahremiyet savunması

İmamoğlu'nun koruma müdürü konuştu: Kamera skandalı ve mahremiyet savunması

İmamoğlu’nun koruma müdürü kamera kayıtlarının sökülmesini “mahremiyet” ile savundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen geniş kapsamlı yolsuzluk soruşturması, belediye içindeki dikkat çeken ilişkileri ve uygulamaları da gündeme taşıdı. Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılmasının ardından gözaltına alınan koruma müdürü Mustafa Akın, resmi konuttaki kameraların sökülmesiyle ilgili verdiği ifadede çarpıcı savunmalarda bulundu. “Aile mahremiyetini korumak için söktük” diyen Akın, suçlamaları reddetti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda isim hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek”, “ihaleye fesat karıştırmak” gibi ağır suçlamalar yöneltiliyor.

Soruşturma kapsamında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade veren İmamoğlu'nun koruma müdürü Mustafa Akın, şu açıklamaları yaptı: “Herhangi bir suç işlediğimi düşünmediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemedim. Bildiklerimi samimiyetle anlatacağım.”

Koruma müdürü olarak kariyer geçmişini detaylıca anlatan Akın, 1993’te Özel Harekât’ta göreve başladığını, Kenan Evren’in yakın koruma ekibinde çalıştığını, Berlin Başkonsolosluğu'nda görev yaptığını ve 2012'de emekli olduğunu belirterek: “2014’te Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğunda yanında çalışmaya başladım. Hâlen İBB Özel Kalem Müdürlüğü kadrosunda görevliyim. Ayrıca Boğaziçi AŞ yönetim kurulu üyesiyim.” dedi.

Mahkeme tutanaklarına göre, Akın’a, kamera sistemini söken şüpheli Davut Bildik’in “Mustafa Akın bana başkanlık konutunun kamera kayıt cihazını sökmemi ve gelip alacak kişilere teslim etmemi söyledi” ifadesi okunarak, bu cihazların neden söküldüğü soruldu.

Akın bu soruya şu yanıtı verdi: “21 Mart akşamı, başkanlık konutunun taşınması kararı alındı. Demirbaş eşyalar belirlenip ilgili birimlere teslim edilmek üzere kayıtları araştırıldı. Davut Bildik’le, kayıt cihazına ihtiyaç kalmadığından ilgili birime teslim edilmesini konuştuk. Burada hiçbir arkadaşımıza kesinlikle hiçbir talimat verilmemiştir. Bu tamamen standart lojistik taşınmanın gerektirdiği bir uygulamadır. Nitekim sayın başkanın özel eşyaları ve ailenin özel eşyaları taşınacağı için aile mahremiyetinin korunması adı altında cihazın uygun şekilde sökülüp ilgili birime teslim edilmesi konuşulmuştur. Burada herhangi bir bilgi belge saklama ve yok etme gibi bir gaye kesinlikle yoktur ve kabul edilemez.”

Akın’a, Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner’in “Kasımpaşa’da polis var şu anda. Orası olmaz. Sen bu cihazı aldır, İSBAK’a teslim etsinler.” dediği yönündeki ifadesi hatırlatıldı. Akın bu iddiaya şu sözlerle yanıt verdi:

“Ben ‘Kasımpaşa’da polis var şu anda. Orası olmaz’ şeklinde bir cümle kurmadım. Sadece Erol Bey’e daha evvelden teslim edilen cihazın, gelen polis arkadaşlara yardımcı olabilmek amacıyla nerede olabileceğini sordum. Cihazın teslim edildikten sonra boş olup olmadığına dair herhangi bir bilgim yoktur.”

Sorguda, sökülen cihazın neden çalışamaz halde olduğu, bazı parçalarının tahrip edildiği iddiası sorulduğunda Akın:

“Teknik konulardan çok fazla anlamam. Cihazların neden kullanılamaz halde olduğu hakkında ve içerisinden cihazın çalışmasını sağlayan parçaların tahrip edildiği hakkında hiçbir bilgim yoktur. Bu kısımlara ben dahil değilim, benim görev tanımına da girmiyor. Ayrıca sayın başkanın ikametinde bir kayıt cihazının bulundurulması ve kayıt altına alınması da zorunlu değildir.” dedi.

12 Ekim 2024’teki bir otel toplantısında kullanılan valizlere dair soruya Akın şöyle yanıt verdi:“Bahse konu aracın İBB’de görev yapan, sayın başkanın öncü görevini yapmakta olan koruma arkadaşların kullandıkları araçlardan olduğunu tahmin ediyorum. Valizi taşıyan koruma arkadaşın Çağlar Türkmen olduğunu tahmin ediyorum. Bu valizlerin içerisinde Terörle Mücadele Kanunu’na göre özel koruma kararı bulunan Sayın Ekrem İmamoğlu’nun toplantı yapacağı mekanlarda herhangi bir saldırıya karşı önlem almak suretiyle kullanılan jammer cihazı mevcuttur.”

Sorguda Akın’a, bazı şüphelilerle yüzlerce ortak baz kaydı ve arama geçmişi olduğu hatırlatıldı. Akın savunmasında:

“Sayın başkanla beraber çalışıyorum. Gün içerisinde İstanbul’un birçok noktasında bulunuyoruz. Başkan, başkanın arkadaşları ve İBB çalışanlarıyla aynı noktada bulunmam kadar doğal bir şey yoktur. Günde 100’e yakın telefon görüşmesi yapmaktayım. Kamusal görev yapmamdan dolayı, müsait olduğumda bu telefonların tamamına cevap verir, ilgili yerlere yönlendirmesini yaparım. Dolayısıyla görüşmelerimiz tamamen iş ilişkisi içerisindedir.” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *