Kristersson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmelerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz
İki ülke ilişkilerinde kullanılmayan büyük bir potansiyel olduğunu belirten Kristersson, "Ticarette gerçekten çok büyük atılımlar yapabiliriz. O yüzden yanımızda bu kadar iş insanı bulunuyor zaten. Turizm konusunda çok daha fazla şey yapabiliriz yani birlikte çok daha fazla çalışma gerçekleştirebiliriz. Umuyorum ki her iki ülke ve aynı zamanda bölgemizi birlikte koruyacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde güvenlik tehditlerine odaklandıklarını belirten Kristersson, şöyle devam etti:

"Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerine ve özellikle terörden gelen güvenlik tehditlerine odaklandık. Benim de buradaki mesajımı çok açık. İsveç şunu anlıyor, Türkiye'nin, PKK terör örgütüne karşı vermiş olduğu kanlı bir savaş var ve binlerce Türk de bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtiyorum ve aslında İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor AB de bir terör örgütü olarak kabul ediyor ve ABD'de de terör örgütü olarak kabul ediyor."

İsveç Başbakanı Kristersson, tüm Türklere buradan seslenmek istediğini belirterek şunları kaydetti:

"İsveç, Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Yani hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri yerine getirecektir ve ileride de bir müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecektir ve üçlü muhtırayı da tam olarak uygulayacağız yani İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki üçlü muhtırayı tam olarak uygulayacağız."

"Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda çok büyük adımlar atacağız"
Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinde üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuklarını belirterek, "Biz bunu çok ciddiye alıyoruz, bunu söyleyebilirim. İsveç'teki tutum da şu şekilde, terörle mücadele etmemiz lazım. Burada hiç kuşku yok. Her iki ülke de terörün mağduru oldu. Türkiye, İsveç'ten çok daha fazla oldu elbette. Ama bugünlerde İsveç de bunun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor ve bunu çok ciddiye alıyoruz." dedi.

NATO iş birliğinin önemine dikkati çeken Kristersson, İsveç hukuku ve uluslararası sözleşmeler göz önünde bulundurularak kararlar alınacağını belirtti.

Kristersson, şöyle devam etti:

"Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını halen yapma aşamasındayız. Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar atacağız. Bu da aslına bakarsanız, İsveç'te yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor: Terör faaliyetleri ister İsveç'i ister Türkiye'yi hedefliyor olsun, bunları eşit derecede ciddiye alarak bunlara karşı mücadele veriyor olacağız."

"NATO üyeliğinin bizim üzerimize getirdiği, sırtımıza yüklediği sorumluluğu biliyoruz"
Ulf Kristersson, başbakan olarak Avrupa Birliği dışındaki ilk ikili temasını Türkiye'de yaptığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve iki ülke ilişkilerinin yüzyıllar öncesine dayandığını söyledi.

Birkaç hafta önce hükümetlerinin seçildiğini hatırlatan Kristersson, yetkilerinin hukuku yüceltmek olduğunu belirterek, "Bunun içerisinde de PKK gibi terör örgütleri ile mücadele etmek de var. İsveç için bu uzun vadeli bir taahhüt. İsveç, Finlandiya ile beraber NATO'ya üyeliğe başvurdu. Türkiye 70 sene önce NATO'ya katıldı. Bu ittifaka katılmak gerçekten bizim için hayati derecede önem taşıyan bir güvenlik meselesi. Çünkü Avrupa'nın bizim yakınımızda olan kısmında da Rusya'nın Ukrayna'yı gayrimeşru bir şekilde işgal etmesi sebebiyle bir güvenlik tehdidi söz konusu. Elbette bir NATO üyesi olmak, başka müttefiklerin sorumluluklarını da göz önüne almayı gerektiriyor. Bunun içerisinde elbette Türkiye de bulunuyor. Bu yüzden İsveç, tüm NATO üyeleri için bir güvenlik sağlayıcısı olmak istiyor. NATO üyeliğinin bizim üzerimize getirdiği, sırtımıza yüklediği sorumluluğu biliyoruz." diye konuştu.

Kristersson, "NATO'nun yeni stratejik konsepti terörizmi bizim ortak güvenliğimizin karşısındaki pek çok tehditten biri olarak kabul ediyor ve İsveç de aynı fikirde." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin NATO müttefikleri arasında terörizmden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Kristersson, hükümetlerinin 3 Kasım'da NATO Terörle Mücadele Güven Forumunu desteklemeye karar verdiğini ve 1 milyon dolarlık yatırım yaptığını söyledi.

Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bölgesel ve uluslararası meseleleri de konuştuklarını belirterek, "İsveç'in ve pek çok başka ülkenin, Türkiye'nin Karadeniz'de tahıl koridorunun açılmasına dair müzakerelerde oynamış olduğu önemli role dair takdirlerini iletim ve aynı zamanda Rusya'nın saldırganlığına karşı Ukrayna'nın savunmasına yönelik vermiş olduğu destek sebebiyle de ne kadar müteşekkir olduğumu söyledim Sayın Cumhurbaşkanı'na. Burada olmaktan büyük bir şeref duyuyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye ziyaretine birçok İsveç iş insanı ve firma temsilcisiyle geldiğini kaydeden Kristersson, İsveç firmalarının kendisine, "Türk ekonomisinde çok potansiyel olduğunu, Türkiye'deki iş gücünün de yüksek beceriye sahip olduğunu, iş ikliminin müsait olduğunu, Türkiye'de kaynak bulmanın kolay olabileceğini ve aynı zamanda Türkiye'nin başka ülkelere ihracat için büyük bir merkez olduğunu söylediler." dedi.