İYİ Parti'de milletvekili Ümit Özdağ'ın açıklamalarından sonra işler iyice karıştı.

İYİ Parti'deki kavganın nedenlerini ve gelişmeleri Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü köşesinde detaylı bir şekilde kaleme aldı.

Selvi, "İYİ Parti’de kavganın nedeni, kongrede çıkarılan üstü çizilecekler listesi. Meral Akşener kongrede çarşaf liste sundu. Ancak teşkilat başkanı Koray Aydın, “Verilmeyecek. İlk 75’te de olsa tercih edilmeyecekler” listesi yayınladı. Peki bu listeyi iktidar mı hazırladı? İktidar mı, yoksa Koray Aydın mı? Yavuz Temizer, Aydın Sezgin, Hasan Subaşı, Aylin Cesur, Aytun Çıray gibi isimler listeyi Koray Aydın’ın hazırladığını, partide merkez sağın tasfiye edilmek istendiğini savundular. “Ya biz, ya Koray Aydın” dediler. Meral Akşener ise Koray Aydın’ı tercih etti. O nedenle de tartışma bitmedi. Hatta büyüdü. İşin içine FETÖ suçlamaları ve HDP’ye yakınlaşma iddiaları girdi" ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin “Evine dön” çağrısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrıya güçlü bir şekilde destek vermesiyle Akşener'in el üstünde tutulan bir konuma eriştiğini,  “İllet-zillet” eleştirilerine son verildiğini, İYİ Parti'nin cumhur ittifakının göz koyduğu, millet ittifakının ise vermek istemediği bir pozisyona kavuştuğunu belirten Selvi, "Bu durum Akşener’in elini güçlendirmiş, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ortak adayı mı değerlendirmelerine konu olmuştu. Ama ne olduysa oldu, Koray Aydın’ın listesi rüzgârı tersine çevirdi. O günden bu yana önce sayıları 20’yi bulan ama zamanla azalan milletvekilleri grup toplantılarına katılmıyorlar. Ekranlarda İYİ Parti’nin mesajları değil, içinde bulunduğu kriz konuşuluyor. İYİ Parti kendi topuğuna sıktı demiyorum. Daha da netleştirirsek: Koray Aydın gez göz arpacık dedi, İYİ Parti’yi tam 12’den vurdu. Demem o ki Koray Aydın’ın İYİ Parti’ye yaptığı kötülüğü hiçbir iktidar yapamazdı. Hatta AK Parti artı MHP’den oluşan cumhur ittifakı tüm güçlerini seferber etse Koray Aydın’ın başardığını başaramazdı" yorumunu yaptı.

Selvi, şöyle devam etti:

Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ. Üç isim İYİ Parti’nin kuruluşunda yer aldı. Meral Akşener genel başkan, Koray Aydın ile Ümit Özdağ ise genel başkan yardımcısı oldular. Koray Aydın teşkilata sahip olmak istedi. Ve oldu. Onu da bırakmıyor. Ümit Özdağ ikinci aday olmak isterken süreç içinde kendini dışlanmış hissetmeye başladı. 20 Eylül kongresinin kendisi için son durak olduğunu gördüğü anlaşılıyor. Onun için de dağarcığında ne varsa ateşlemeyi tercih etti.

Henüz Koray Aydın sahneden çekilmeden bu kez Ümit Özdağ sahaya indi.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu iddia etti. Meral Akşener’i ise bunu ilettiği halde tedbir almamakla suçladı.

Tekrar yazının başına dönüp o soruyu soracak olursak... Meral Hanım, sizi anlıyorum. Ateşten topu iktidarın kucağına atmak istiyorsunuz. Ama ateşten gülleleri sizin milletvekilleriniz ateşliyor. Yani sizi vuran kurşun yarası iktidardan değil, sizin içinizden geliyor.

Ümit Özdağ, Buğra Kavuncu’nun dayısı Enver Altaylı’nın kendisine gelip “Sokağa dökülün” dediğini açıkladı. Enver Altaylı dediğinde birkaç kez düşünmek gerekiyor. MİT’ten başlayıp CIA’de devam eden, Alman istihbaratı ile yolu kesişen bir isim. 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e kadar darbe süreçlerinde rol almış birisi. Son dönemlerinde CIA adına FETÖ’ye yanaşıp, ona “muhterem efendim” diye mektuplar yazan bir şahsiyet. Hani Ümit Özdağ, Meral Akşener’e gidip Buğra Kavuncu için “Bu FETÖ’cü. Hem dayısı, hem kendisi FETÖ’cü” demiş, o da “Nereden öğrendin” diye sorunca, “Hem MİT’ten hem Genelkurmay’dan öğrendim” diye yanıt vermişti ya... Bunun üzerine Akşener de Buğra Kavuncu hakkındaki iddiayı araştırıp Ümit Özdağ’a “İki tarafa da sordum. ‘Hayır bizde böyle bir kayıt yok’ dediler” cevabını vermişti. Ancak bu cevapta bir eksik var. Akşener, Enver Altaylı’yı da sormuş. Altaylı hakkında da iki birimden de “Dayısı karışık bir adam” yanıtı gelmiş.

Editör: Haber Merkezi