05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Kızılay'a sert eleştiri: Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir?

Kızılay'a sert eleştiri: Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir?

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, depremden sonra çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay'ı eleştirdi

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, depremden sonra çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay'ı ve başkanı Kerem Kınık'ı eleştirdi.

Hakan'ın, "Felaketin tam göbeğinde çadır satmak da nedir?" başlıklı yazısı şöyle:

Depremin üçüncü günü ulusal yardım kuruluşumuz Kızılay, bir yardım organizasyonu olan AHBAP’a çadır satmış.

*

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, dün bu konuda CNN Türk’te soruları cevapladı. Söylediklerini dikkatle dinledim. Anladığım şudur:

*

Kızılay’ın Kızılay Çadır ve Tekstil isimli bir şirketi var. AHBAP, depremin üçüncü günü bu şirkete başvurmuş. Şirket de yurtdışı için üretilen çadır stokundan 2 bin 50 tanesini, maliyetine AHBAP’a satmış.

*

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, bunun rutin bir işlem olduğunu söylüyor. Sürekliliğin ve kapasitenin korunması için bunun yapıldığını belirtiyor. Alınan parayla çadır fabrikalarının hammadde ihtiyacının karşılandığını vurguluyor.

*

Depremin üçüncü gününü göz önüne getirelim:

*

Afet büyük. 11 ilde perişanlık var. Enkazlardan canlar kurtarılıyor. Barınma için acil çadıra ihtiyaç var. Millet perişan. Göz gözü görmüyor.

*

Böyle bir ortamda Kızılay’ın çadır şirketinin, kendisinden çadır isteyen AHBAP’la “Ver parayı / al çadırı” ilişkisine girmesi çok yadırgatıcı.

*

Normal zamanlarda bu tür işlemler, “rutin işlem” olarak görülebilir. Ama söz konusu zaman, normal bir zaman değil ki. Afetin en zirve yaptığı bir günden söz ediyoruz.

Böyle bir günde eldeki tüm çadır stoklarının acilen deprem bölgesine sevk edilmesi gerekmez mi? 2 bin 50 çadır, ne diye elde tutuluyor ki? “Yurtdışı için hazırlanmış çadır stoku” da nedir?

Ülke, yüzyılın en büyük felaketine maruz kalmış. Yurtdışıymış, stokmuş... Hiç bakılmaz, acilen deprem bölgesine sevk edilmez mi?

*

Olay aşağı yukarı şöyle gerçekleşmiş anladığım kadarıyla:

*

“Bana çadır ver, dağıtayım” diyen yardım derneği, Kızılay tarafından eli boş gönderilmek istenmemiş. Akla yurtdışı için hazırlanmış 2 bin 50 çadır gelmiş. Derneğe o verilmiş.

*

İyi, güzel de tam da o anda para ilişkisine girilmesi de neyin nesi?

Gün, rutin işlem yapma günü değil ki.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *