07 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Korkutan uyarı: Türkiye deprem fırtınasına yakalanabilir!

Korkutan uyarı: Türkiye deprem fırtınasına yakalanabilir!

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, Türkiye'nin bir deprem fırtınasına yakalanabileceği uyarısını yaptı

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Adana-Ceyhan depreminin 22. yılı nedeniyle bir açıklama yaparak uyarılarda bulundu.

Tatar, şunları söyledi:

- Türkiye 1939-1945 yılları arasında olduğu gibi bir “Deprem Fırtınası”na yakalanabilir. Fay Yasası'nda, faylar üzerinde yapılaşmayı önleyecek şekilde düzenleme yapılmalıdır.

- Ocak 2020’den bu yana Elazığ-Sivrice, Van-Başkale (İran-Hoy), Malatya-Pütürge ve Bingöl-Karlıova depremleri sonucunda 50’yi aşkın vatandaş hayatını kaybetti. Bin 700 vatandaş da yaralandı.

- Adana-Ceyhan depreminin 22. Yılında hala konutların fay hatları veya zonları üzerinde inşa edilmiş olması ders almadığımızı gösteriyor.

- 2020 yılından başından bu yana Türkiye’de görülen sismik hareketlilik dikkate alındığında, 1939-1945 yılları arasında olduğu gibi ülke bir “Deprem Fırtınası”na yakalanabilir.

- Bu kapsamda; Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) ve Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) üzerinde sismik boşluk olarak değerlendirilen alanlar başta olmak üzere büyük depremlerin meydana gelmesine neden olabilecek alanların belirlenmesi gerekmektedir.

- Fay hatları ile fay zonları üzerinde yer alan yerleşim birimlerinden başlamak üzere gerekli kentsel yenileme/dönüşüm çalışmalarının başlatılması gerekmektedir. 

- Yapılan araştırmalar ülkemizde, Mw.6.0 ve üzeri büyüklükte deprem üretecek 500’ü aşkın fay hattı ve zonu tespit edilmiş olup, çok sayıda yerleşim birimi, bu fay hatlarının üstüne veya hemen yakınına kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisinin acilen 7269 sayılı yasada gerekli fay yasası düzenlemesini yaparak, aktif fay hatları veya zonları üzerine yapı yapılmasını engellemelidir.

- Az katlı binalar ‘riskli bina’ olarak tespiti yapılarak yıkılmakta ve yerine çok katlı binalar yapılmaktadır. Kentsel dönüşüm, bilimsel çalışmalar yapılarak tespit edilen bölgelerde ve alan bazında olmalıdır. Eski binayı yıkıp yerine çok katlı bina yapmakla kentsel dönüşüm olmaz. Bu olsa olsa rantsal dönüşüm olur. 

- Deprem açısından da riskli zemin olan alüvyon zeminlerde çok katlı yapılaşmadan kaçınılmalıdır.

- Birçok kurum ve kuruluşu ilgilendiren, çok aktörlü ve çok disiplinli afet yönetim sistemi içerisinde merkezi yönetim, yerel yönetim, kamu tüzel kişileri, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve halkın, sistemin her aşamasındaki (zarar azaltma, önceden hazırlık, müdahale ve iyileştirme) görev, yetki ve sorumlulukları arasında akılcı dengeler, rol ve görev dağılımları oluşturulmalıdır. 

- Sürdürülebilir, etkili ve verimli bir yönetim yapısı geliştirilmelidir. 

- Biliyoruz ki, doğa kaynaklı olan depremleri önlememiz mümkün değildir, ancak, depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizdedir. 

- Çözümün bir parçası olan jeoloji mühendislerinden yeterince faydalanılması gerekmektedir. Bir kez daha ilgilileri uyarıyor, bu eksikliklerin yaşanacak felaketlerin sonuçlarının daha vahim olmasına davetiye çıkaracağını belirtiyoruz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *