Türkiye, tüm dünyada olduğu gibi koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her akşam koronavirüs vaka sayısını ve can kayıplarını açıklıyor.

Hükümet, tedbir üzerine tedbir alıyor, yeni paketler açıklıyor.

Koronavirüsle mücadele sürerken, depremlerin çoğalması da insanları tedirgin ediyor.

- Elazığ sallandı.

- Van sınırı sallandı.

- Ege Denizi sallandı.

- Akdeniz sallandı.

- Karadeniz'de İstanbul'a da yakın olan yerde de deprem olurken, duyulan bir ses de insanları tedirgin etti.

- Son olarak Hatay'da bugün deprem oldu.

Bunlar büyükleri.

Bir de küçükleri var.

Bu depremler ülkemizde çoğu insanımız tarafından da hissedildi.

Koronavirüsle birlikte depremlerin art arda gelmesi insanlarda "Neler oluyor?" sorusunun da sorulmasına yol açarken endişe yarattı.

Hele de Karadeniz depreminde duyulan ses. 

Deprem uzmanı Prof.Dr. Naci Görür bu sesi şöyle açıkladı:

"Ülkemizin tüm Karadeniz Bölgesi, hem batı hem de doğu Pontidler, Türkiyenin en az deprem aktivitesi olan bölgelerimizden biridir. Deprem öncesi ve sırasında duyulan uğultu ve sesler deprem odağından çıkan Sismik dalgaların (P, S, vb.) arzkabuğu içerisinden geçip atmosfere ulaşıncaya kadar geçtiği ortamlardaki etkileşimler nedeniyle çıkarttığı ses ve uğultulardır." 

Naci Görür, İstanbul'dan da hissedilen Karadeniz depremi için de şu ifadeleri kullandı:

" Kanal İstanbul açıklarında, Karadeniz’in içinde bugün 4.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Ülkemiz sınırları boyunca, Karadeniz kıtakenarı (deniz içinde) genellikle D-B uzanımlı bindirme faylarıyla sınırlanır. 

Muhtemelen bu faylar KAF’ın batı Pontidleri (Batı Karadeniz Bölgesi-kara) Karadenize itmesi sonucu gelişmişlerdir. Bu genel bilgiden sonra şunu söyleyebilirim: bu deprem belki işte böyle bir bindirme fayının etkisiyle olmuştur."