Malezya, son bir ayda ülke gündemini sarsan genç bir kızın trajik ölümüyle birlikte okullarda zorbalık sorununu yeniden tartışmaya açtı. 13 yaşındaki Zara Qairina Mahathir’in Sabah eyaletinde, Papar’daki bir İslami okulun yurdunda ölü bulunması sonrası hem sosyal medyada hem de resmi çevrelerde soruşturma başlatıldı. Polis ilk başta olayda bir şüphe görmedi; kamuoyunun baskısı ve aile avukatının başvurusu üzerine Zara’nın naaşı adli tıp tarafından yeniden incelendi ve ölüm şeklinde zorbalık şüphesi netleşti.
Beş genç zorbalıkla suçlandı, yasa değişiyor
Soruşturma sürecinde 60’dan fazla öğrenci ve görevli tanık olarak dinlendi. Sabah Çocuk Mahkemesi, aralarında “Kak Wana”, “Kak Dedeng” ve “Tomboi” gibi lakapları olan beş genç kızı zorbalık suçlamasıyla mahkemeye çıkardı. Her biri 18 yaşından küçük olan gençler, Zara Qairina’yı kalıcı tehdit ve hakaretlerle psikolojik olarak baskı altına almakla suçlandı. Hakim karşısına çıkarılan gençler suçlamaları reddetti ve kefaletle serbest bırakıldı. Bu dava özellikle yeni yürürlüğe giren zorbalık karşıtı yasa kapsamında açıldı ve mahkumiyet halinde 10 yıla kadar hapis cezası gündeme gelecek. Yasaya göre, ölümle sonuçlanan sosyal zorbalık vakalarında ceza büyük ölçüde artırılıyor.
Zara’nın ölümü ülke çapında protestolara ve reform taleplerine yol açtı
Zara Qairina Mahathir’in ölümü hem Sabah’ta hem ülke genelinde protestoları tetikledi; #JusticeforZara etiketiyle sosyal medya kampanyaları ve okul önlerinde anma törenleri düzenlendi. Malezya Kralı Sultan İbrahim İskender’in kraliyet kararnamesinin ardından okullarda ulusal çapta zorbalık karşıtı kampanya başlatıldı. Hükümet, eğitim sisteminde “saygı, disiplin ve şefkat” değerlerini güçlendirme sözü verdi; suçluların adalet önünde hesap vermesi ve tüm okullarda daha sıkı denetim getirilmesi amacıyla yasa reformları gündeme taşındı. Olay sonrası, Malezya toplumu okullarda zorbalığa karşı daha caydırıcı önlemler ve şeffaf soruşturma talebini net bir şekilde ortaya koydu
