Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) siyasi dengeleri sarsabilecek kritik dava yarın Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin başvurusu ile açılan davada, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali isteniyor. İddiaya göre, kurultay sürecinde delegelere çeşitli vaatler sunuldu, oy kullanma süreçlerinde ise şeffaflık ilkesine uyulmadı.
Mahkemenin Önündeki Olası Senaryolar
Geçtiğimiz günlerde 8 Eylül’de görülmesi planlanan dava, CHP avukatlarının talebiyle 15 Eylül’e ertelenmişti. Yarın saat 10.00’da başlayacak duruşmada mahkemenin önünde birkaç kritik seçenek bulunuyor:
Davanın reddi: Eğer iddiaların kanıtlanmadığı kanaatine varılırsa dava düşebilir. Bu durumda mevcut Özgür Özel yönetimi görevine devam eder.
Mutlak butlan kararı: Mahkeme, kurultayın tümden hukuksuz olduğuna hükmederse, süreç “yok hükmünde” sayılır. Böyle bir karar partide köklü değişikliklere yol açabilir. Delegelik yapısından genel başkanlığa kadar pek çok unsur yeniden düzenlenebilir. Bu ihtimal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden parti yönetimine dönmesinin önünü açabilecek siyasi sonuçlar doğurabilir.
Kısmi karar veya görevsizlik: Mahkeme bazı iddiaları kabul edip bazılarını reddedebilir. Örneğin, belirli delegelerin yetkisizliği ya da oy kullanımındaki usulsüzlükler tespit edilebilir. Bu da sınırlı etkiye sahip bir karar olur.
Davanın ertelenmesi: Belgelerin eksikliği ya da başka hukuki süreçlerin tamamlanmamış olması nedeniyle duruşma ileri tarihe bırakılabilir. Daha önceki oturumlarda da benzer ertelemeler yaşanmıştı.
Tüm bu ihtimaller CHP’de siyasi dengeleri etkileme potansiyeli taşıyor. Parti içindeki tartışmalar sürerken, örgütlerde ilçe ve il kongreleri için hazırlıkların devam etmesi dikkat çekiyor.
Lütfü Savaş’tan Dava Öncesi Sert Çıkış
Davayı açan isimlerden biri olan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, duruşmadan bir gün önce dikkat çekici açıklamalar yaptı. Savaş, davadan çıkacak sonucun her iki durumda da kendisini memnun edeceğini belirtti.
Savaş, “Genel Başkanımız Özgür Özel, şaibeli kurultayın şaibeli genel başkanı olarak anılıyordu. Ben de bir Cumhuriyet Halk Partili olarak partimin adı kirlenmesin, şaibeden kurtulsun diye hukuka başvurdum. Şaibe yoktur denirse sevinirim, mutlu olurum. Şaibe vardır denirse de bunu yapanlar partiden temizlenir, yine mutlu olurum. 104 yıllık partinin şaibeden temizlenmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu sözler, CHP içinde sadece bir hukuki tartışmadan öte, partinin tarihsel misyonu ve siyasi meşruiyeti açısından da büyük yankı uyandırıyor. “Bu dava bizim, CHP’lilerin davasıdır. Kimse karışmasın, hukuk tecelli etsin.” diyerek davanın yalnızca bir grup değil, tüm partililerin sorunu olduğuna dikkat çekti.
