İstanbul Marmaray’da iki çocuğunun gözü önünde darbedilen baba olayında yeni detaylar gündeme geldi. Gazeteci Fuat Kozluklu, olayın sadece kameralara yansıyan anlardan ibaret olmadığını belirtti. İddiaya göre kavga öncesinde genç bir kadın uzun süre ağladı, yolcular ise babayı defalarca uyarmasına rağmen tartışmalar devam etti.
Olay, Marmaray Süreyyapaşa İstasyonu'nda 16.45 sularında meydana geldi. İki çocuğuyla birlikte yolculuk yapan Deniz E., trende bir kadın yolcuyla yer verme meselesi nedeniyle tartışmaya başladı. Giderek büyüyen tartışma sırasında trendeki diğer yolcular da duruma dahil oldu. Bu esnada E.D. (50) isimli bir yolcu, Deniz E.'ye yumrukla saldırdı. Olaya daha sonra İ.A. (22) da dahil oldu ve arbede istasyon peronuna taşındı.
Görüntülerde saldırıya uğrayan Deniz E.'nin burnunun kırıldığı görülürken, olaya tanıklık eden çocuklarının yaşadığı korku kameralara da yansıdı. Çocukları, çevredeki kadın yolcular sakinleştirmeye çalıştı.
Deniz E.'nin şikayeti üzerine şüphelilerden İ.A. olay yerinde, E.D. ise yapılan çalışmalar sonucu sonradan yakalandı. Gözaltına alınan iki şüpheliden İ.A., işlemlerinin ardından adli makamlarca serbest bırakıldı. E.D. ise 'kasten yaralama' suçundan adliyeye sevke edildi. E.D. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.

Marmaray'daki kavgaya şahit olan gazeteci Fuat Kozluklu bir iddia da bulundu. Kozluklu, yaşananların görüntülerden ibaret olmadığını belirterek şunları aktardı;
"Vicdani borcum olarak dün öğleden sonra Marmaray'da seyahat ederken önümde yaşanan ve yumruklu kavgaya dönüşen olaya dair birebir tanıklığımı aktarmak isterim. Konunun bu denli lince varacağını düşünmemiştim.
Mesele görüntülerde izlenenden ibaret değildir, kavgaya dönüşme aşamasında bir gazeteci refleksiyle video kaydına başladım. Öncesinde olanları anlatmak gerekiyor. İki çocuğuyla Marmaray vagonuna sanırım Erenköy ya da Bostancı'dan binen beyefendi, kapının kenarında duran ve telefonla konuşan genç hanımefendiye, "niye burada duruyorsun, çocuklarımla girmeye çalışıyorum, zorlandılar. Ya ayakları takılıp sıkışıp düşselerdi" diyerek çıkıştı.
Genç kız "affedersiniz" karşılığını verdi, özür diledi. Oysa vagona biniş kapısının ortasından rahatlıkla girilebiliyordu. Vagon içi güvenlik kameraları kaydetmiştir diye düşünüyorum. Sürekli toplu taşımayla seyahat ettiğim için çok sık görüyorum, kapının sağında solunda her zaman birileri duruyor maalesef. Kimisi bir iki durak sonra ineceği için vagonun iç kesimlerine ilerlemiyor. Kimimiz de kalabalığa karışmak istemiyor. Ya da yol boyunca dışarıyı görüntülüyor, fotoğraf çekiyor. Ancak bu acı olayın yaşandığı sırada çocuklu beyefendinin geçişini zora sokan bir kalabalık yoktu.
Burnu kırılan beyefendi vagona bindikten ve kapılar kapandıktan sonra söylenmeye devam etti. Dakikalarca sürdü bu durum. Sanırım 5-6 dakika… Kapıda duran hanımefendi de ağlamaya başladı. Bunu gören yolcular adama "yeter yahu susun, kapatın konuyu" diye uyarıda bulundu.
Ne yazık ki çocuklarının elini tutan adam susmadı, söylenmeye devam etti. Olayın müştekisi durumuna düşen iki kişi de ağlayan genç kızın durumundan hareketle "yeter artık ulan, ne bu kadar büyüttün be" gibi sözlerle adama doğru yürüdü. Ben de cep telefonumun kamerasını açıp kayda başladım.
Tutuklanan kişi, çocuklu babaya Marmaray durağa yaklaştığı sırada "çık dışarı" dedi ve yumruk atıp vagondan indi. Marmaray hareket etti. Diğer genç de söylenerek burnu kırılan adama yanaştı ve onu ittirdi. Taraflar Süreyya Plajı durağında indi. Adamın burnundan oluk oluk kan geliyordu. Herkes şoke olmuştu. Marmaray özel güvenlik elemanları koştu geldi. Burnu kırılan adam kendisine sözlü ve fiziki müdahalede bulunan mavi gömlekli gençten şikâyetçi olduğunu bağırdı.
Sonra da kız arkadaşıyla konuşarak uzaklaşan gencin arkasından koşup yumruk attı. Sonrasında Marmaray hareket etti. Tanıklığım bundan ibaret. Temennim, iki tarafın da öfkelerine yenik düşüp hatalar yaptığı bu tatsız hadisenin farklı boyutlara tırmanmadan kapanmasıdır. Her gün toplu taşıma araçlarında seyahat ettiğim için söylemeliyim ki öfke kontrolünde sıkıntılarımız var."