MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları Sivas'tan Ankara'ya gelirken ceplerindeki para 20 yumurta, 10 ekmek almaya güç bela yetmişti. Bindikleri eski müskü 3 arabaları vardı, paraları yoktu, kazanacak imkanları yoktu. Elde yok, avuçta yoktu ancak muazzam bir inançları vardı. Taviz vermeyen bir istiklal iradeleri vardı. Seve seve şehadeti göze almışlardı.
Vatan olmadıktan, millet yaşamadıktan sonra az yesek ne olur. Vatan namustur.
Türk milleti bütün maddi ve manevi varlığını vatanı için ortaya koymuştur. ü
KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE'NİN AYAK BAĞIDIR
Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde Atatürk'ü anlamak konulu ders vermiştir. Acaba anladığı ve anlattığı nelerdi. Bilmediği ve tanımadığı bir kişiyi anlatmaya çalışmak sadece cahillere özgü bir tutumdur. Bugün CHP'nin neresi Atatürk CHP'sine benziyor. Atatürk milli mücadeledir, Kılıçdaroğlu Türkiye'nin ayak bağıdır. Atatürk inanmış bir Türk milliyetçisidir, Kılıçdaroğlu kimliksiz, kalpsizdir. Zillet İttifakı'na kulak verirsek sürekli olarak bittiğimizi ve heder olduğumuzu söyleyip duruyorlar. Zillet İttifakı dünyayı okuyamazlar, çağın gelişmelerini anlayamazlar, gerçekleri çarpıtırlar.
Vatan ve millet uğruna katlanılmış çileleri bilmezler.
TÜRK MİLLETİ EBEDİYETE KADAR YAŞASIN
Haksızlıklar elbette bir gün telafi edilir, ekonomik sıkıntı varsa güç birliği ile yaparız ve hepsini aşarız. Mağduriyet yaşayan varsa devlet ve millet dayanışmasıyla hak ettiği ekonomik seviyelere çıkarırız. Akıntıya karşı kürek çekemeyiz, mesele az yedik çok yedik meselesi değildir. Bugün yoksa yarın ne olacaktır? Bugün eksikse yarın tamamlanacaktır. Yeter ki Türk milleti ebediyete karşı yaşasın. Zamlar, hayat pahalılığı hepsi geçicidir. Müslümana karamsarlık haramdır. Türkiye'nin zora girmesini siyasal rant olarak görenler kifayetsiz muhterislerdir.
BOYUNUZUN ÖLÇÜSÜNÜ GÖRELİM
Zamlardan şikayet edip sonra da dönüp İstanbul'da toplu taşıma araçlarına yüzde 40 zam yapanlar zillettedir. Cumhurbaşkanı adayının hüviyeti üzerinde tartışmaların körüklenmesi zillet bir senaryodur. Henüz bunlara küresel efendileri bir aday işaret etmemişlerdir. Bizim adayımız bellidir, peki sizin çürük adayınız ne zaman ortaya çıkacaktır? Kripto talimatların yolunu mu gözlüyorsunuz? Bu kadar ayak oyununa ne gerek vardır? Korkmayın, kaçmayın, ipe un sermeyin ilan edin adayınızı da boyunuzun ölçüsünü görelim!
İçinde bulunduğumuz zor günler yakında geride kalacaktır. MHP bu geleceğe heyecanla, cesaretle, sevdayla hizmet edecek ve mutlaka başaracaktır. Hiç şüphe yok ki bizim 53 yıllık mücadelemiz ibret veren bir emsaldir.
Devlet milleti ile bir bütündür. Birisi olmadan diğerinin anlamı yoktur. Milli devletlerin tekrar cazibe merkezi olduğu ortadadır. Türk milleti devlet yapan, devlet yapan bir kudretttir. Biliyoruz ki 17 soylu kuruluş, 16 hüzünlü yıkılışın sembolüdür. Zaferler kadar zorlu süreçler de vardır. Bizleri doğru yola götürecek şey Türk milliyetçiliğidir.
TÜRKİYE ZİLLETE DÜŞMEYECEKTİR
Devlet memurlarının kapısına dayanan Kılıçdaroğlu ise etap etap Türkiye'nin sabrını test eden zırvadır, zillettir. Türkiye zillete düşmeyecektir. Güvence Cumhur İttifakı'dır. İçinde bulunduğumuz zor günler yakında geride kalacaktır.
Suriye'den Ukrayna'ya gördüğümüz gerçekler bu ihtiyacın ne denli mühim olduğunu teyit etmiştir. Devlet, milletiyle güçlüdür. Devlet yoksa barış yoktur, ekonomi yoktur, bağımsızlık yoktur. Bizim yönetim felsefemizin özü devletle millet kaderinin bir ve aynı olmasıdır.
TÜRKİYE EN KRİTİK DÖNEMİNDE
Geleceği konuşmaktan korkanların geriye takılıp kalmaları bu yüzdendir. Benim onlara da bir tavsiyem olacaktır; gözlerini ufkuna çevirmeseler bile gafil yönetimler elinde zayıflamış milli kimliğin, tahrip olmuş esenliğin, düşülmüş tuzaklarla çözülen millet birliğinin, yabancılaşmayla bozulan değerlerin ve kaybedilen özgüvenin bir büyük milleti nasıl mahkum ettiğini görebilmeleridir. Türkiye ve Türk milleti tarihin en kritik dönemlerinden birisiyle yüz yüzedir. Zillet ittifakının yanlışı da buradadır. Risk ve tehditleri doğru okuyamayan siyasi garabetlerdir. Kuşatılan Türkiye, sarsılan devlet, yozlaşan ahlak, hançerlenen vatan, kaybolan nesiller, çözülen doku maalesef CHP'sinden İP'ine HDP'sinden diğer marjinal partilere kadar hepsinin ortak gayesidir. Önümüzde zorlu bir dönem vardır. Olup biteni seyretmenin, geleceğin analizini yapmadan mevcutla meşgul olmanın kimseye ve Türkiye'mize bir katkısı olmayacaktır. Biz hedefleri büyük, hevesleri küçük bir ülke olarak kalamayız. 2023 yılında Cumhur İttifakı'nın kesin zaferinden başka hiçbir siyasi sonuç bizim susuzluğumuzu gideremez. Bizi bilenler bilir, bizi tanıyanlar tanır, biz kendimiz için hiçbir şey aramayız, istemeyiz.
ÜLKÜCÜ OLMANIN KAÇINILMAZ BEDELİDİR
Gözlerimiz sonsuzluğa kilitlenirken önümüze çıkan çukurlara düşemeyiz. Heyecanları tükenenlerin, bu hedefi sorgulayacaklarının da farkındayız ancak unutmayalım ki 13 asır önce yola çıkan mesajlar bizi milletler mücadelesinde var edebiliyorsa, bugün söyleyeceklerimiz de neden 13 asır daha taşımasın. Çağlayarak ilerleyen bu yolculuğunda önüne çekilmiş engelleri gün gün aşarak kendi mecrasında büyüyerek akmaya devam edecektir. Mutlaka başarmalıdır, bizim doğru yerde, doğru zamanda ve doğru insanlarla buluşmaktan kastımız da budur. Biz dersimizi tarihten aldık, önümüze tarihi kılavuz olarak koyduk. Partimiz günlük siyasete hiç alet olmamıştır. Popülist siyasetin kirliliğinden hep uzak kalmaya çalışmıştır. Zor, zahmetli bir mücadelenin, sağlam bir karakterin sonucu olacaktır. Bu milliyetçi, ülkücü olmanın kaçınılmaz bir bedelidir. Ancak ve ancak bu bedeli göz önüne alanlar bu yolculuğa çıkabilirler. Sorunlardan ve sıkıntılardan ürkmemek, tuzaklardan ve karanlıklardan uzak durmak lazımdır. Herkes milliyetçi olabilir, hatta olmalıdır. Hepsine saygı duyarız ancak milliyetçiliği hayatın her alanında uygulanabilir bir siyaset olarak benimseyen tek parti MHP'dir. Ülkücüyüm diyen kim varsa ana çatısı MHP'dir. MHP artık bölge ülkelerindeki soydaşlarımızı küresel kargaşadan kurtaracak bir anlayışı da sahiptir.
