MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli'nin açıklamasından satır başları şöyle:

Ankara geçtiğimiz hafta sonu göz kamaştırıcı iki toplantıya ev sahipliği yaptı. Birisi Türk Gençliği Büyük Kurultayı diğeri de Analar Bacılar Kurultayı'dır. 

Gençlerimizin taleplerini karşılamak, sitem ve şikayetlerini çözümle kesiştirmek siyasetin ana görevidir. Milliyetçi ülkücü gençlik, Türk gençliğinin kalp yağıdır. Bu gençlik bizim baş tacımızdır. Aynı zamanda analarımız, bacılarımız dua, huzur, güven, sevgi, saygı bağlarımızdır. Ana hakkı iman ve insanlık hakkıdır. 

Bugün batı dünyasına hakim olan sosyal ve ekonomik mimari, bunun yanında değerler sistemi büyük çapta tatminsizliklere yol açmaktadır. İnsan gün geçtikçe sadece yiyip içen, insani ve vicdani felaketlere sessiz kalan, niçin var olduğunu, neden yaşadığını düşünmeye fırsat bulamayacak şekilde sürüp giden bir felaket döngüsünün içindedir. Bu döngü bizim semtimize uğramayacaktır. 

MHP'ye atılan iftiraların, yoğunlaşan saldırıların ilerleyiş rotası titizlikle okunduğu takdirde bunların hiçbirisinin tesadüf olmadığı görülecektir. Yeni bir dünya düzeni, hatta milletsiz devlet, devletsiz millet projelerinin önündeki en büyük engel güçlü millet oluşumlarıdır. Bu nedenle küresel güçler, milli devletlerdeki yönetim iradesinin millet üstü birliklerle ve güçlerle paylaşılmasını uzun süreden beri dayatmaktadır. 

Küresel aktörler açısından ülkelerdeki yükselen milliyetçiliğin kırılmasını, din, dil, etnik veya mezhep farklılıklarının kaşınması melun bir hedef olarak her zaman güncelliğini korumuştur. Bu nedenle öncelikle taşeronlar eliyle ulaşılması esas alınmıştır. CHP, HDP, İP, DEVA ve Gelecek Partisi taşeron siyasetin lekeli temsilcileridir. 

Zira her şey gün gibi ortadadır. Derin siyaset simalarının kaçacak hali kalmamıştır. 

Türkiye'nin önünü kesmek, ilerleyişini engellemek için tetikte bekleyen iç ve dış güçler cephesi, milli bekamızı, milli kimliğimizi, milli direncimizi sekteye uğratmanın hesabındadır. 

"ARKA KAPIDA BİRBİRLERİNE KAZIK ATIYORLAR"

Zillet ittifakının kurduğu kumar masasında kartlar açık oynanmaktadır. Bu masada hile, desise, densizlik, dalavere, sahtelik vardır. Hepsini geçtim hıyanetin daniskası vardır. Zillet ittifakını oluşturan partiler gün aşırı birbirlerini ziyaret ediyorlar, yoklama yapıyorlar. Ne var ne yok ona bakıyorlar. Ancak arka kapıda birbirlerine kazık atıyorlar, tuzak kuruyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı, pastalı altın günleriydi. Zannediyorum bu gidişle onu da gerçekleştirecekler. Toplanıp toplanıp dağılıyorlar. Ne dedikleri bellidir, ne de söyledikleri nettir. Muğlak ifadelerle gürültü ve gündem kirliliğine neden oldukları da alenen meydandadır. Bunlar ayrıca güçlendirilmiş parlamenter sistem toplantıları için 3. defa Meclis'te bir araya gelmişlerdir. HDP'yi masa altında tutarak sözde bir uzlaşmaya vardıklarını açıklamışlardır. Uzlaşma, doğru hedefler üstünde olur. 

KILIÇDAROĞLU'NA 5 SORU

CHP Genel Başkanı'na soruyorum. 

Soru 1: Anayasadan Atatürk'ü çıkarmayı düşünüyor musunuz?

Soru 2: Anayasaya hakim olan Türk ismini tasfiye etmeyi planlıyor musunuz?

Soru 3: Türk vatandaşlığı kavramı yerine anayasal yurtseverlik, Türkiye yerine ülke, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine Türkiye Cumhuriyeti insanı kavramlarının getirilmesini amaçlıyor musunuz? 

Soru 4: Demokratik muhalefet diyerek TİP'e, HDP'ye kucak açıyor musunuz?

Soru 5: Terörist Demirtaş'ı hala savunuyor, ona elçiler yolluyor musunuz?

Sayın Kılıçdaroğlu, ya evet diyeceksin ya da hayır. Boş kağıt vermen halinde tüm sorulara "evet" dediğin anlaşılacaktır. 

SİYASİ CİNAYETLER İDDİASI

Yüreğin yetiyorsa konuş ve sorularıma cevap ver. Korku edebiyatını bırak, siyasi cinayet işlenebilir mesajlarını geç. Bir şey bilip de söylemiyorsan adam değilsin. CHP'nin bir milletvekilinin "Keşke Demirtaş cumhurbaşkanı seçilse" diyecek kadar gözünü ve gönlünü kararttığı herkesin bildiği bir beyanattır. 

Terörist başı Turan Kalkan CHP'yi ikaz ederek diyor ki, HDP'nin çıkışı, bazı CHP'liler tarafından ters yorumlanabilir ama öyle değil. CHP'lilerin önünü kaçtı, irade kazandırdı. Bu bakımdan HDP'ye muhtaçlar. Bir terör örgütü ele başı aziz Atatürk'ün kurduğu partiye ayar veriyor, hizaya getiriyor, aba altından sopa gösteriyor. Buna karşılık bir tek CHP yöneticisi de kalkıp 'ey katil sen ne diyorsun' diyemiyor. Buna cesaret edemiyor. Bize gelince yalan yanlış konuşan CHP sözcülerinin ağızlarını bıçak açmıyor, korkuyorlar. İrade ve siyasi ikballerini terör örgütlerine bağlamışlardır çünkü. Bu bir rezalet değil midir? Biz boş yerine mi bunların maskesini indiriyoruz? HDP'yi bölücü söylediğimiz okkalı sözlerin cevabını Kandil'in CHP'si veriyor. Kendileri terör örgütünün boyundurluğuna girmişler haberleri yok! 

AKŞENER'E "BAŞBAKANLIK" YANITI

İP Başkanı bu aralar yine il ilçe gezen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı Fatih'e benzetmiş, Kılıçdaroğlu'na çalım atmış, ters köşeye yatırmak için hamle üstünlüğünü kazanmaya çalışmıştır. Bir nevi anılan belediye başkanı, CHP Genel Başkanı muamelesi görmüştür. HDP takviyeli Kılıçdaroğlu da misilleme yaparak, İP Başkanı'nın Cumhurbaşkanı hayalini suya düşürmüş, tufaya getirmiştir. İP Başkanı yeni yönetim sisteminde yer almayan bir göreve mahkûm ve mecbur edilen bir zavallıdır. 

Ayrıntılar geliyor...

Editör: Haber Merkezi