Bingöl’ün Kiğı ilçesi, 29 Mayıs 2025 akşamı saat 20.14’te yerin 13,56 kilometre derinliğinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Sarsıntı, bölge halkında kısa süreli paniğe neden olurken, ilk açıklamalar can ya da mal kaybının olmadığını ortaya koydu. Deprem sonrası AFAD ve jandarma ekipleri bölgeye yönlendirilerek detaylı hasar tespit çalışmalarına başladı.
Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, şu ana kadar herhangi bir olumsuzluğun rapor edilmediğini belirterek, “Geçmiş olsun Kiğı. 29.05.2025 saat 20:14 itibarıyla ilçemizde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depremde idaremize intikal eden herhangi bir can ve mal kaybımız bulunmamaktadır. AFAD ve jandarma ekiplerimizce Kiğı merkez ve köylerimizde hasar tespit çalışmalarımız devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
Deprem Uzmanından Kritik Uyarı: Yedisu Fayı Harekete Geçebilir
Depremin ardından yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’den çarpıcı bir değerlendirme geldi. Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bölgenin aktif tektonik yapısına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Dallıca-Kiğı/Bingöl’de 4.3 büyüklüğünde bir deprem oldu. Geçen gün de aynı bölgede 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Büyük ihtimalle bu sarsıntılar, stres biriktiren Yedisu Fay Zonu içerisinde gerçekleşiyor. Bu durum, fay hattındaki stres alanında değişime ve stresin artmasına neden oluyor olabilir. Geçmiş olsun.”
Yedisu Fayı Neden Önemli?
Türkiye’nin en tehlikeli fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın doğu ucunda bulunan Yedisu Fayı, uzun süredir sessizliğini koruyor. Yer bilimciler, bu fayın 1700’lü yıllardan bu yana büyük bir kırılma yaşamadığını ve ciddi bir enerji birikimi olduğunu sıkça vurguluyor. Son dönemde aynı bölgede yaşanan art arda depremler, bilim insanlarını ve yetkilileri yeniden alarma geçirdi.
Yedisu Fayı’nda yaşanacak büyük ölçekli bir kırılmanın yalnızca Bingöl’ü değil, çevresindeki birçok ili de etkileyebileceği biliniyor. Türkiye’nin jeolojik olarak aktif bir bölgede yer alması, bu tür sismik hareketlilikleri her zaman potansiyel bir tehlike haline getiriyor.
