Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde Cumhurbaşkanımız bir kere seçilmiştir ve ikinci kere seçilme hakkı kendi hakkıdır” dedi.

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş oldu.

Genel Başkanvekili Kurtulmuş; Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, Kon TV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy ve Altaş TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Deniz’in sorularını yanıtladı.

MAYIS AYINDA SEÇİME GİDİLECEK

AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Haziran’da da olsa Mayıs’ta da olsa seçime ramak kaldı. Bazı zorunluluklar dolayısıyla yaz tatili, üniversite sınavı dolayısıyla seçim bir miktar öne alınabilir. Bu bir erken seçim değildir. Bu meclisin feshi kesinlikle değildir. Burada Cumhurbaşkanının meclisi feshi hakkı vardır veya meclisin kendisini fesih hakkı vardır ama bu o değil. Seçimin birazcık öne alınmasıdır. İnşallah Türkiye önümüzdeki Mayıs ayında seçime gidecek. Haziran ayındaki seçim bir miktar öne çekilerek güzel kampanya yapılarak barış ve esenlik içerisinde seçim yapılacak. Türkiye 2023 seçimleriyle birlikte yüz yılının kapılarını açacak. Muhalefete gerek yok, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı bu konuda yeterlidir” ifadelerini kullandı.

 İKİNCİ KERE SEÇİLMESİ KENDİ HAKKIDIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olması önünde hiçbir engel olmadığının altını çizen Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Maalesef bazı çevreler tarafından kafa bulandırmak için bazı konular açılıyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde Cumhurbaşkanımız bir kere seçilmiştir ve ikinci kere seçilme hakkı sistem içerisinde kendi hakkıdır. Daha önce seçildi ama parlamenter sistem içerisinde seçildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi farklı bir sistem. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız ikinci dönem için yine aday olacaktır. AK Parti 3 dönem kuralını yenileme için getirmiş bir parti. Ama bunu gerçekten uygulaması AK Parti’ye ivme kazandıracaktır. 5 dönem milletvekilliği yapmış arkadaşlarımız var. Bunların aday olmaması artık siyasi hayatı bitmiş anlamına gelmiyor, onlardan ve denetimlerinden başka bir şekilde istifade edilebilir” şeklinde konuştu.

ALTILI MASA UCUBE BİR TEKLİFTE BULUNDU

Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Altılı masanın teklif ettiği şey ne devedir, ne kuştur. Kendilerinin de bir ortak kanaati yok. Altı artılı masa için; sizin derdiniz bir aday belirleyememek değil. Ortak Türkiye’yi nasıl yöneteceklerine dair fikirleri yok. Sonuçta çıka çıka ortaya bir sistem teklifleri çıktı. Bir Cumhurbaşkanı seçilecek. Bir de parlamentoyu seçsin. İki tane seçilmiş varsa bir yerde; bu sistemin arında yarı başkanlık derler. Bu teklif ettikleri budur. Öyle ucube söylüyorlar ki; yüzde 50+1 oy alan kişinin elinde hiçbir atama yetkisi yok. Onun üstünde parlamento, onun üstünde anayasa mahkemesi. Bu bir parlamenter sisteme dönüş meselesi değildir. Bu yarı başkanlık sistemidir. Nasıl ve neler yapılamayacağının belirlenemediği bir sistemdir. Bu sisteme geçeceklerse yeni bir anayasa teklifi vermeniz lazı. Biz onlara 2+4+ ne kadar devam ediyorsa; ‘bize oy verin getireceğimiz sistem budur’ demeleri lazım. HDP uyandı dedi ki sizin teklifiniz 2023’ü ilgilendirmiyor. Geriye şu kalıyor; 2023 seçimlerinden sonra bu 2+4+’lı masa sonrasında nasıl bir süreç oluşturacaklarını kararlaştıramadıkları için öylesine teklifler çıkıyor. Olmaz dünyada böyle bir sistem yok. 6 tane adam bir karar alsın, köşedeki bakkalı işletemezsiniz, asla başaramazsınız. Bu koalisyonda değil” dedi.

HADLERİNİ BİLSİNLER

AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Batı dünyasında özellikle Avrupa’da uzunca bir süredir aşırı sağ hareketlerin güçlendiğini görüyoruz. İslamofobiye, yabancı düşmanlığını ötekileştirme başladı. Irkçı partide yüksek oy alıyorlar. Bu Batı’daki merkez sağ ve merkez solu temsil edenleri son derece olumsuz etkiliyor. Artık öyle bir noktaya gelinmiş ki özel olarak Müslüman düşmanlığı, Türkiye’nin ve liderine karşı yapılan düşmanlıklar tesadüf değil. Fobia insanın elinde olmadan oluşan bir korkudur. Kapalı yer fobisi, yükseklik fobisi bu elinde olmadan. İslamofobi İslam düşmanlığıdır, bilerek oluşturulmuştur. Bunlar terbiyesizlik yapıyor. Hadlerini bilsinler. Her yerde Müslümanlar vardır. Bu Müslümanların dinlerine karşı saygılı olsunlar. Yoksa dünya önemli bir türbülansın içine girer. İsveç Türkiye’den vize alıp NATO’ya girmek istiyor. Eğer İslam’a zarar vermek mümkün olsaydı Ebu Cehiller arar verirdi. Siz kim oluyorsunuz da zarar vereceksiniz? Eğer böyle olursa siz 1 milyon 750 binlik Müslümanlara zarar verirsiniz” şeklinde konuştu.

TERÖRLE ARANIZA MESAFE KOYUN

Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “HDP sonuçta Türkiye’de milyonlarca insanın oyunu almış bir siyasi parti. Biz HDP’ye diyoruz ki terörle aranıza mesafe koyun. Dağla, terörle aranıza mesafe koyun biz onlarla değiliz deyin. Terörün olduğu, silahın, bombanın olduğu yerde demokrasi olur mu? Bir milletvekilinin dağdaki teröristle fotoğrafının olduğu gibi. Gerçekten HDP’de aralarında terörle bağlantı kurmak istemeyen mesafe koymak isteyen vardır ama partisi gereği koyamamıştır. Diyarbakır’da o kadar olay oldu. HDP çıkıp diyebilirdi ki ‘yazıklar olsun, Kürtleri öldürenler Kürtlerin düşmanları, teröristlerdir’ demeleri lazımdı. Bunları yapamadılar. Buradan tekrar bir çağrı olarak ifade etmek istiyorum. HDP yöneticilerinin kurumsal olarak terörle aralarına duvar çekmeleri lazımdır. Oy aldıkları Kürt kardeşlerimizin hakkına girmemelerini isterim” şeklinde ifade etti.

KARŞILAŞTIĞIMIZ BÜYÜK KRİZ ORTAMI VAR

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Son 3-4 yıldır karşılaştığımız büyük bir kriz ortamı var küresel ölçekte. Dünyada fabrikalar kapandı, tedarik zincirler kesildi. Üretim maliyetleri 3-4 katına çıktı. Büyük bir türbülans oldu. Bazı ekonomiler derin yaralar aldılar. Türkiye’nin buradan kaçışı mümkün değildi. Pandeminin üstüne Rusya – Ukrayna krizi de buna tuz biber ekti. Türkiye başından beri iki stratejiyle ilerledi. Dünya frene basarken Türkiye gaza bastı. Diğer taraftan her alanda ülkenin ekonomisini geliştirecek çalışmalarını sürdürmüştür, yatırımlarını desteklemiştir. Bir taraftan tezgahı dağıttırmamaya çalışmıştır. Sanayicimizin, esnafımızın tezgahı kalsın diye. Evet zor zamanlar oldu ama bunların hepsinde bunları telafi edecek işler yapılmıştır. Hayat pahalılığını önlemek için sürekli desteklerde bulunmuştur. Asgari ücretliye iki defa destek yapıldı. TOKİ’nin yapmış olduğu sosyal konut desteği oldu. Her iki haftada bir bakanlar kurulu toplantısının ardından Cumhurbaşkanımız vatandaşlara müjdeler veriyor. Üretim ve tüketim bir dengede tutulmaya çalışıyor. Yıllardır konuşulan EYT olur mu olmaz mı denilen şey gerçekleştirilmiştir” dedi.

ULAŞTIRMA BAKANIMIZLA KONUŞACAĞIM

Genel Başkanvekili Prof. Dr. Kurtulmuş, “Özellikle Ankara – Ordu – Giresun Havaalanı uçuşlarının hem sayı hem uçuş bakımından sıkıntı olduğunu biliyorum. İstanbul daha iyi ama Ankara uçuşlarında sıkıntı olduğunu görüyoruz. Türk Hava Yolları en fazla destinasyona uçan bir şirketimiz. Dünyada ismini bilmediğimiz yerlere uçuşlar yapıyor. Türk Hava Yolları çok ağır bir yük altında. Türkiye2nin dünya markası olan şirketlerinden birisi. Bu konuyu Ordulu hemşerilerimizin isteği olarak Türk Hava Yolları ve Ulaştırma Bakanımızla konuşacağım” şeklinde ifade etti.

YILLARDIR KONUŞULAN BİR KONU

Fındık fiyatlarıyla da ilgili konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Fındık yıllardır konuşulan bir konu. Burada inşallah fındığın merkezi olarak önce Türkiye sonra Giresun olması lazım. Burada tüm aktörlerin samimi olarak iş birliği içerisinde olması gerekir. Bugün güzel bir benzetme yapıldı. Artık fındığı değerli bir ürün haline getirmek ve işleyerek katma değerli bir ürün haline getirmek istiyoruz. Bir ilin herhangi bir konuyla ilgili başarılı olmasının tek şartı ilin tüm faktörlerinin ortak yürümesidir. Birisinin hanyaya birisinin Konya’ya gittiği yerden sonuç alamazsınız. Devletimiz, hükümetimiz bu konunun sonuna kadar yanındadır, arkasındadır. Ama bu iş Tarım Bakanlığı’nın şunu yapın demesiyle olacak bir şey değildir. Hep beraber bir adım atılmalıdır. Ordulu bizi dinleyen hemşehrilerimizin istediği her şeyi gerçekleştirmiş biri olarak söylüyorum. Şu da gerçek; siyasetçi gökteki yıldızları üretebileceğini söylemeyecek. O yüzden diyorum ki hep birlikte bu yolu yürüyeceğiz. Mangalda kül bırakmadan konuşmayı bende bilirim ama bunun vatandaşımıza bir faydası olmayacaktır. Üreticilerimizin için daha değerli işler yapacağız” ifadelerine yer verdi.