Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları:

Kahraman şehitlerimizin anılarını ve hatıralarını ebediyen aklımızda tutacağız. Ortaya çıkan bu saldırganlık karşısında en üst düzeyde en sert mesaj rejim unsurlarına verilmiştir ve verilmeye devam etmektedir.

Tarihin dolmasıyla birlikte Bahar Kalkanı Harekatı başlamıştır. İdlib'deki durum rejimin çatışmayı büyütme politikasının neticesidir. TSK'nın buradaki varlığı son derece meşrudur. BM sözleşmesinin meşru müdafaa hakkına dayanmaktadır.

Rejim unsurlarına en sert karşılık verilmektedir. Eğer cevap vermeseydik, daha da artarak devam edecekti. Rejimin kendi halkına soykırım faaliyeti çok net görülüyor. Rejimin saldırganlığına bahane üretecek herhangi bir zemin olmadığını net bir şekilde ortaya koymak isteriz. Sosyal medyada bazı vatandaşlarımız bu meseleyi çok güzel görünmektedir. Sınırlarımızın korunması için mecburi bir mücadeledir.

Kontrol noktalarından çekilirsek de tehdit sürecek. Mücadelemiz sınırlarımızı korumak içindir. Bugün karşı karşıya olduğumuz tehdit, bu yaptıklarımızın ne kadar mecburi olduğunu teyit etmektedir. Türkiye bu harekatları yapmak mecburiyetindedir. Sınırımızın içinde mücadele etmek zorunda kalacaktık. Göçü ve insani felaketleri önlemek hepsi üst üste geldiğinde bunun ne kadar mecburi bir harekat olduğu ortaya çıkmaktadır.

Burada hiçbir şekilde Türkiye, Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi bir tavır içinde değildir. Hedefimiz Rejim. Rusya'dan beklentimiz garantörlük görevini yerine getirmesidir. Rusya'nın rejim üzerindeki etkisini kullanarak olaylara müdahil olmasıdır. Geldiğimiz noktada mücadele en kararlı şekilde verilecek. Cumhurbaşkanımızın talimatı bellidir: Sınırlarımızda terör devletçiği görmek istemiyoruz.

Bir kara propaganda var. TSK'nın yanında herhangi bir yabancı unsur yoktu. Suriye Esed'in şahsi malı mıdır, Suriye Suriyelilerin midir? İsteğimiz, Suriye'de bütün Suriyelilerin üzerinde mutabık kaldığı bir siyasi çözüm bulunmasıdır. Bu sağlanınca Türkiye burada askeri güç bulundurmayacaktır. Şu an için Milli Güvenliğimizi korumak amacıyla bunu yapmak zorundayız.

1 milyon kişi Türk sınırına doğru hareketlenmiştir. Türkiye'nin daha fazla mülteci yükü taşıyacak durumu kalmamıştır. Cumhurbaşkanımız Suriye topraklarında bir güvenli bölge oluşturulmasını talep etmiştir. Bu güvenli bölge oluşsaydı, bu göç hareketi ortaya çıkmayacaktı. Esed bu insanları katletti, kimsenin kılı kıpırdamadı. Petrol için hareketlenenler bu insanlar için kıllarını kıpırdatmadı.

Editör: Haber Merkezi