Türkiye de diğer ülkeler gibi koronavirüsle mücadele ederken, deprem tehlikesi de zaman zaman kendisini gösteriyor.

Bugün de Akdeniz'de Girit Adası açıklarında 6.4 büyüklüğünde şiddetli bir deprem meydana geldi.

Peki bu deprem bizi etkiler mi?

Bu sorunun yanıtını Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan verdi.

Ahmet Ercan, Sözcü'den Mustafa Sarıipek'e yaptığı açıklamada çarpıcı uyarılarda bulundu.

Ercan, şunları söyledi:

-  Deprem corona virüsü salgınıyla boğuştuğumuz şu günlerde kelimenin tam anlamıyla ‘Beni unutmayın' dercesine hareketlendi.

- Bu depremin derinliği yaklaşık 18 kilometre olması bunun Ege Denizi altına ve aynı zamanda Anadolu'nun altına doğru kürek gibi dalan Afrika ana karasının üzerinde olduğunu gösteriyor.

- Yani Ege karası üzerine değil de onun altında dalma batma kuşağı üzerinde oluşmuş bir kırılma sonucunda oluşan bir deprem.

- Bu bölge gerginliği yaklaşık 6-7 aydır sürüyor.

- Bu depremin Ege Bölgesindeki dalma batma kuşaklarında göçüntüsü büyük olsaydı süpürtü dalgalarını oluştururdu.

- Bu dalgaların da geçmişte gerek adalar ve gerek Ege kıyılarında 5-10 bin kişiyi denize sürüklediği tarihin yapraklarında yazılı.

- 18 kilometre derinde olması nedeniyle deniz içinde büyük bir göçüntü olduğu beklenemez.

- Süpürtü oluşmuş olsaydı Marmaris, Bodrum ve Fethiye kıyılarında denizde bir çekilme ve arkasından da büyük bir dalga gelişini beklerdik.

- Önceki gün ve bugün Marmaris'teki deniz çekilmesinin bu depremle doğrudan ilişkili olduğunu düşünmüyorum ama hiçbir ilişkisi yoktur da diyemeyiz.

- Ama geçmişte bundan daha büyük 7,5 büyüklüğündeki depremlere bu bölge tanık olmuştu.

- Bu demektir ki gelecekte bu dalma batma kuşağında bu büyüklükte depremler beklenebilir.

- Ege bölgesindeki dalma batma kuşağı çok etkin.

- Son 4 yıldır sizinle sürekli konuşuyoruz, Afrika anakarasının Ege Bölgesi ve Batı Anadolu Bölgesi altına dalış hızı yılda 3-4 santimetre iken şu anda bu 6-8 santimetreye kadar vardı.

- Yani Afrika'nın kuzeye doğru toslama hızı arttı.

- Bunun artması gerek Ege Denizi bölgesini, gerekse Mora Yarımadası ve Adriyatik'i ve gerekse Girit, Türkiye kanadını germeye başladı.

- 2018 de yaptığım açıklamada 2020-2022 yılları burada ve Anadolu'da depremler yılı olacak demiştim.

- Depremler siyasi sınır tanımaz. Girit Yunan sınırlarında demek yanlıştır.

- Siyasi olarak bizim dışımızda olsa da bu Güney Ege dalma batma kuşağının uzantısının karadaki devamı Fethiye, Çameli üzerinden Denizli, Burdur, Isparta göller bölgesine kadar gidiyor.

- Bütün bu saydığım yerler deprem çekincesi altında. İrili ufaklı devam edecek.

- Korku vermek istemem ama Muğla, Antalya, Aydın, Burdur, Isparta bugün deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmakta yarar var.

- Bu bölge gerilmeyi sürdürecektir.

- Bu depremin 100 ve 150 kilometre yarıçapında artçı depremleri en az 2-3 ay daha devam edecektir.

- Bunların özellikle Türkiye kıyılarında yıkıcı olacağını düşünmüyorum.

- Ancak bu bölgenin gergin olduğunu unutmamak gerekir.

- Menteşe yarımadası özellikle güney batı kısmı gergindir ve bu gerginlik uzun yıllar sürecek.

- Kaş, Finike, Fethiye, Dalaman, Ula, Marmaris, Bozburun, Datça ve Bodrum gerginlikten etkilenecek alanlar.

- Geçen günlerde Ula'da meydana gelen deprem Gökova Kırığının özellikle doğu yakasında bir gerginlik boşalması olmuştu.

- Bütün bu depremler Menteşe Yarımadası'nın güney batısının gerginliğini gösteriyor.

- Nasıl ki corona bu ülkeden 3-4 yıl gitmez deniliyorsa bu bölgedeki deprem gerginliğinin de kısa bir süre içinde atılmayacağını düşünüyorum.

- Gelecek 10 yıl içinde bu bölgede depremler sürecek.

- Bir tarafta salgın içeride dur derken diğer yanda depremler dışarı çık diyor.

- Sanki yarın deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmamız gerekiyor.

- Salgın depremi unutturdu. Deprem diyor ki ben normal yaşantımı sürdürüyorum.

- Depremlerin yüzde 52'si Kuzey Anadolu kırığı üzerinde olurken yüzde 33'ü da Batı Anadolu'da oluyor. Bu oran çok ciddi.

- Yani depremi göz ardı etmememiz gerekiyor.

Editör: Haber Merkezi