TBMM (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Türkiye'de bir tek adam rejimi yok ama tek adam muhalefeti, tek kadın muhlefeti var, tek dağ muhalefeti var." dedi.

Varank, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlığın 2021 yılı bütçesine ilişkin milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Milletvekillerinin eleştirilerini dikkate alacaklarını, ancak bazı milletvekillerinin siyaseten eleştiride bulunduğunu dile getiren Varank, şöyle konuştu:

"Bazı milletvekillerimiz ısrarla ve inatla bir tek adam rejiminden bahsedip durdular. İfadeyi kendilerine iade ediyoruz. Bu en öncelikli olarak millet iradesine bir saygısızlıktır. Bu sistem, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, tombaladan çıkmış bir sistem değildir, kimsenin heva ve hevesine göre yapılmış bir sistem değildir. Bu sistemle ilgili öncelikle halk oylamasına gidilmiş, milletimiz bu sistemi Anayasa değişikliği ile kabul etmiştir, yüzde 51'in üzerinde bir oy oranıyla. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımız meydan meydan gezmiş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni anlatmış, halkımızdan oy istemiş ve yüzde 52'nin üzerinde bir oyla Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Dolayısıyla burada tek adam rejimi yok ama muhalefet milletvekillerine şunu hatırlatmak istiyorum. Eğer kendilerine bakmak istiyorlarsa bir tek adam muhalefetinden bahsedebiliriz."

Delege sistemlerinin partilerde nasıl işlediğini bildiklerini vurgulayan Varank, "Dolayısıyla seçim meydanlarında yenilmelerine rağmen delege oyunlarıyla insanların nasıl tekrar genel başkan seçildiğini görebiliyoruz. Bunun için Sayın Milletvekillerine şunu hatırlatmak istiyorum. Yapıcı eleştirileri elbette kabul ediyoruz ama lütfen siyaseten eleştiri yapmayın. Siyaseten eleştiri yaparsanız, doğru olmayan eleştiri yaparsanız siyaseten cevabını alırsınız. Türkiye'de bir tek adam rejimi yok ama tek adam muhalefeti, tek kadın muhalefeti var, tek dağ muhalefeti var. Bu manada kendilerinden yaptığımız işlerle ilgili yapıcı eleştirileri bekliyorum. Bunun altını çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı. 

Varank sunumunda, dünyadaki gidişat, son bir yılda yaptıkları ve gelecekte yapacakları işlerle ilgili vizyonlarına yer verdiklerini söyledi.

Ara malı ithalatına yönelik tedbirler kapsamında Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nın hayata geçirdiklerini anlatan Varank, makina sektörüyle başladıklarını ve önümüzdeki dönemde 1000 farklı ürün grubunda yerli üretimi teşvik edecek bir sistem kurguladıklarını kaydetti. 

Varank, bu şekilde cari açığı azaltacaklarına ve ara malına bağımlığını düşüreceklerine inandıklarını dile getirdi.

KOBİ'leri desteklemek için bütün imkanları etkin şekilde kullandıklarına dikkat çeken Varank, bunun yanında KOBİ'lerin birleşmesini büyük ve güçlü şirketlerin kurulmasını da desteklemek gerektiğini belirtti.

Sanayileşme İcra Komitesi'nin yerli alım yoluyla yerli üretimi destekleyecek bir mekanizma olarak tasarlandığını söyleyen Varank ayrıca, kritik şirketler ve altyapılarda bir hisse değişikliği olacaksa devletin bunu değerlendirmesinin de önünün açıldığına işaret etti. 

Planlı sanayileşmeyi desteklediklerini de belirten Varank, lojistik konusundaki ihtiyaçlara yönelik olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile enerji verimliliği konusunda ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile iş birliği içinde çalıştıklarını söyledi.

Bakan Varank, milletvekillerinin enerji fiyatlarına ilişkin eleştirileri üzerine şunları söyledi:

"Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Tamamını ithal etmek durumunda kalıyoruz. Yeni dönemde yenilenebilir enerjiyle ilgili yaptığımız yatırımlar var ama bunların özellikle enerji fiyatlarına getirdiği maliyetler var. Dolayısıyla bunların tamamını beraber değerlendirmemiz gerekiyor. Enerji fiyatlarını düşürmek için gayret gösteriyoruz ama şunun bilinmesi gerekiyor, biz enerjiyi halen sübvanse ederek vatandaşlarımıza ya da sanayicilerimize vermek durumundayız. Bunu söylerken şunun da altını çizmemiz gerekiyor. En büyük ihtiyaçlarımızdan bir tanesi enerji iken Karadeniz'de bulduğumuz doğal gazla ilgili keşfi de bazı muhalefet vekillerimizin, burada yapılmadı ama burun kıvırarak gündeme getirmesini de hoş karşılamadığını ifade etmek istiyorum."

Bakan Varank, 152 bin sanayi sicil belgesi almış işletme olduğunu belirterek, "Demir-çelikte dünya, beyaz eşyada Avrupa birincisiyiz. Otomotivde 300 bin adetten 1,5 milyon adete geldik, yeni yatırımlarla üretimimiz 1,8 milyona ulaşacak. Makina sektöründe 17 milyar dolarlık katma değerli ihracat yapıyoruz. Paslanmaz çelik, alüminyum gibi alanlarda da yeni yatırımların arifesindeyiz." diye konuştu.

"İhracatta yüksek teknolojili ürünlerin payı düşük" eleştirilerine yanıt veren Varank, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ihracat değerlerinin tek başına yeterli gösterge olmadığını, montaj sanayisine dayanan üretim siteminde yapılan ihracatın ülkeye katma değerinin yüksek olmayacağını dile getirdi.

Varank, Türkiye’nin Küresel İnovasyon Endeksi’ndeki yerini yükseltmek için kapsamlı çalışma yaptıklarına dikkati çekerek, "Göstergedeki konularla alakalı 80 kamu kurum ve kuruluşuyla çalışma gerçekleştirip buradaki yerimizi yükseltmek istiyoruz." ifadesini kullandı.

Bazı verinin güncellenmemiş olmasının ülkeyi sıralamada aşağı çektiğine işaret eden Varank, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) ile dünyadaki bütün göstergelerde Türkiye’yi hak ettiği yere taşımak için çalışacaklarını kaydetti.

Varank, Samsun’da Bafra Karma ve Medikal İhtisas OSB’nin yaklaşık 100 hektarlık alanını ildeki medikal üreticiler için ayırdıklarını, tersane bölgesinde de yeni bir sanayi alanı açmak için çalıştıklarını bildirdi.

Burada medikal kümelenmede büyükşehir belediyesinin ortak olduğuna değinen Varank, "Piyasa ekonomisi şartlarında büyükşehir belediyelerinin bu işlere girmesini doğru bulmuyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin Otomobili'nin tasarımından mühendislik çalışmalarına kadar ülkenin karar verdiğini belirterek, "Eğer burada yabancılarla çalışmamız gerekiyorsa biz bundan çekinmeyiz. Dünyadaki en iyi teknolojiyi getirip kendi tasarımımıza entegre edebiliriz." dedi.

Varank, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2021 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Otomobili Projesi'nin vatandaşlar tarafından oldukça beğenildiğini vurgulayan Varank, şunları kaydetti:

"Burada tasarımından mühendislik çalışmalarına kadar kendi kararımızı verdiğimiz bir otomobil projesinden bahsediyoruz. Eğer burada yabancılarla çalışmamız gerekiyorsa biz bundan çekinmeyiz. Dünyadaki en iyi teknolojiyi getirip kendi tasarımımıza entegre edebiliriz. Aracımız piyasaya yüzde 51 yerlilikte çıkacak. 2026’da yerlilik oranı yüzde 68 seviyesine çıkacak. Dünyada elektrikli otomobillerin tamamında elektrik motorlarının ve pil teknolojilerini birkaç firmadan geldiğini görüyoruz ama Almanya’da ‘Bunun içindeki piller niye Çin’den geliyor?’ diye soran yok."

Varank, projenin Türkiye'deki otomobil endüstrisini dönüştüreceğine inandıklarını vurgulayarak, bu projeye Türkiye'den start-up'ların dahil edildiğini, onların teknolojilerini tüm dünyaya satmaya başlayacaklarını ifade etti.

Kendilerinin 18 yılık iktidar döneminin vesayetle mücadele ile geçtiğini dile getiren Varank, "Bizimle kıyaslamaya çalıştığınız ülkelerin hangisinde darbe teşebbüsü oldu, e-muhtıralar yaşandı? Biz bunlarla mücadele ederken ekonomi savaşı verdik, ülkemizi büyütmeye, muasır medeniyetler seviyesine getirmeye çalıştık." şeklinde konuştu.

Varank, sanayide dijital dönüşüme yönelik önemli projeleri devreye aldıklarını anımsatarak, 2 model fabrikanın açıldığını, Gaziantep, Konya ve Kayseri’de de bu fabrikaların açılışa hazır halde olduğunu söyledi.

Tersine beyin göçüne yönelik Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’nı devreye aldıklarını hatırlatan Varank, program ile 127 araştırmacının ülkeye kazandırıldığını, 100 araştırmacıyı daha Türkiye’ye getirmek için programı tekrar uygulamaya alacaklarını bildirdi.

Varank, Türkiye'deki Ar-Ge, bilim ve araştırma ekosisteminin gayet verimli olduğuna ve son dönemde tüm dünyanın ilgisini çektiğine inandığını söyledi.

Bilim insanlarının yurt dışına gitmesinden rahatsız olmadıklarını dile getiren Varank, "Bilim insanları yurt dışına gidebilir, çalışma yapabilir, yeter ki memleketlerini unutmasınlar." değerlendirmesinde bulundu.

Varank, bakanlığın borç verme kalemleriyle ilgili soruya değinerek, sanayi bölgelerinde uzun vadeli ve düşük faizli kredilerin kullandırıldığı bilgisini verdi.

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE) araştırmasının Türkiye’deki illerin ve ilçelerin sosyoekonomik gelişmişliklerini nesnel olarak ölçmek ve karşılaştırmak amacıyla yapıldığını belirten Varank, "Ülkemizde daha önce de SEGE çalışmaları yapılmış. İl ve ilçe SEGE çalışmaları birçok kamu kurumu tarafından kullanılan veriler. Bu çalışmalara göre bakanlıklarımız uygulamalarını yapıyor. Biz tamamen bilimsel verilere dayalı çalışma yapıyoruz. Asla siyasi bir değerlendirmemiz olmuyor." diye konuştu.

Varank, gelecek dönemde il ve ilçe SEGE çalışmalarının tekrar güncelleneceğini belirterek, tek başına bir ilçenin değerlendirip sıralamasını ve kırılımdaki yerini değiştirmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

Bölge Kalkınma İdarelerinin asıl görevinin izleme yapmak olduğunu ifade eden Varank, zamanla bu idarelerin bölgelerinde etki oluşturacak ekonomik aktivitelere de katkı sağladığını söyledi.

Varank, kalkınma ajanslarının da bölgelerindeki potansiyeli ortaya çıkartmak için en doğru projeleri tespit edip buralara proje bazlı destekler vermek için kurgulanmış bir yapı olduğunu anlattı.

Bu yapıların verimli şekilde çalıştığını belirten Varank, "Bunların Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlanmış olması da farklı bir hava oluşturdu. Hem diğer bakanlıklarla ilişkilerde daha sağlıklı bir yapıyı kurmuş olduk hem de burada istihdam, ekonomi oluşturacak işlerde bunların katkı sağlaması bölgelerinde verimli sonuçlar ortaya çıkartıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Varank, Sayıştay raporlarına yönelik yapılan eleştirilere ilişkin, raporlardaki verimsiz veya başarısız projelerle ilgili cezai sorumlulukları gerektirecek şekilde adımlar atıldığının bilgisini verdi.

Yeşil Yol Projesi'nin Doğu Karadeniz’de yeni bir yol yapılanması olmadığına vurgu yapan Varank, projenin eski kullanılan yolların güncellenmesi, düzenlenmesi ve iyileştirilmesi olduğunu bildirdi.

Varank, bölge insanının bu yollardan şikayetçi olmadığını belirterek, "Danıştay burada bir karar aldı ve biz bu karara uyduk. Bu sene Yeşil Yol Projemizi uygulamadık. Danıştay’da davayı takip ediyoruz. Bu yanlış bir proje değil. Projeyi, Danıştay süreçlerinde başarılı olunursak uygulamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Varank'ın milletvekillerinin sorularını yanıtlamasının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yanı sıra GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı, Türkiye Uzay Ajansı bütçeleri komisyonda kabul edildi.