Gaziantep'te yaşayan Açıkbaş ailesi, Irak'ın kuzeyi Gara bölgesinde başlatılan Pençe Kartal-2 Harekatı'nda teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Komando Yüzbaşı Burak Coşkun'un 2 yıl önce oğullarına gönderdiği mektubu ve brövesini, evlerinin en güzel köşesinde saklayacak.
Şahinbey ilçesi Fırat Mahallesi'nde ikamet eden Açıkbaş ailesinin 11 yaşındaki oğulları Eray, 2019'da 24 Kasım İlkokulunda okurken, öğretmeni Elif Çelik aracılığıyla Piyade Komando Yüzbaşı Burak Coşkun'a duygularını anlatan bir mektup yazdı.
Mektuba cevap yazan Coşkun, minik Eray'a bir de üniformasında taşıdığı pars simgeli bröveyi hediye olarak gönderdi.
Şehit Coşkun, satırlarında, asker olmak istediğini belirten Eray'ın mektubunun kendilerini çok sevindirdiğini anlatarak, bir anısını şöyle paylaştı:
"Ben teğmenken bir komutanım bana yıllarca aklımdan, kalbimden çıkmayan bir nasihat vermişti. Nerede olursan ol, kimlerle karşılaşırsan karşılaş arkanda hoş bir seda bırak demişti. İşte Eray sen ve arkadaşların yüreğimizde bir ömür unutamayacağımız hoş bir seda bıraktınız."
Piyade Komando Yüzbaşı Burak Coşkun'un şehadet haberi ise Açıkbaş ailesini yasa boğdu.
"MEKTUP İLE ROZETİ ÖMÜR BOYU SAKLAYACAĞIZ"
Baba Harun Açıkbaş, şehadet haberini aldıklarına çok üzüldüklerini söyledi.
Şehidin el yazısıyla yazdığı mektubu ve brövesini 2 yıldır özenle sakladıklarını ifade eden Açıkbaş, şöyle devam etti:
"Şu an bu mektup bizim için daha değerli oldu. Evimizin en güzel yerinde tutacağız. Şehit haberini alınca çok yıprandık ve çok üzüldük. Çok duygulu bir mektup. Kendi kaleminden olması, kendi rozetini göndermesi bizim için ayrı bir değer. Ondan bize bir emanet. Keşke tanışsaydık ve konuşsaydık. Bu mektup ile rozet şehidimizin bize bıraktığı en büyük mirastır. Evimizin en güzel köşesinde ömür boyu saklayacağız."
"OĞLUMA ŞEHİT HABERİNİ VERİRKEN ÇOK AĞLADIM"
Anne Semra Açıkbaş ise şehit Yüzbaşı Burak Coşkun'un geride hoş bir seda bırakarak gittiğini ifade etti.
Şehit Coşkun ile tanışmayı çok istediğini ancak nasip olmadığını belirten Semra Açıkbaş, "Eminim çok iyi bir babaydı, bir eşti. Rabb'im mekanını cennet eylesin. Allah şehadetini kabul etsin. Bu mektup özellikle oğlum Eray için çok kıymetli. Ömrümüz boyunca hiç unutmayacağız Burak komutanı. Şehit haberini aldığımdan beri aklımdan çıkmıyor. Tanımadan bir insanı sevmek böyle bir şey." dedi.
Şehit haberini aldığı zamanın hayatının en zor anı olduğunu dile getiren Açıkbaş, duygularını şöyle anlattı:
"Dün hayatımın en zor günüydü. Özellikle oğluma şehit haberini verirken çok ağladım. Benim için bile bu kadar zor ise eşi ve ailesini düşünemiyorum. 3 yaşında bir oğlum var onun da adı Burak. Bu ismi çok sevdiğim için ona verdim doğduğunda. İnşallah Burak oğlum da Burak komutan gibi vatanına ve milletine hayırlı bir asker olur ve dünyada yaptıklarıyla iz bırakır. Burak komutan hiç unutulmayacaktır, biz de onu hiç unutmayacağız."
