22 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Selahattin Demirtaş'tan 4 maddelik çağrı!

Selahattin Demirtaş'tan 4 maddelik çağrı!

Selahattin Demirtaş, Öcalan'ın silahsızlanma çağrısına destek vererek, iç barış için dört maddelik bir yol haritası sundu.

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İran-İsrail çatışmaları bağlamında yaptığı açıklamada, bölgesel barışın sağlanması için iç siyasette de adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı silahsızlanma ve PKK’nın feshi çağrısına atıfta bulunarak, sürecin tıkanmadan ilerlemesi için tüm tarafların çaba göstermesi gerektiğini belirtti.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla İran-İsrail arasındaki çatışmalar çerçevesinde bölgesel gelişmelere ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulunarak 4 maddelik çağrı yaptı.

Selahattin Demirtaş'ın paylaşımı;

"Hamaset Değil Cesaret Zamanıdır

İran rejimi uzun yıllardır demokrasi ve insan haklarına tümden kapalı kalmakla, öncelikle kendi yurttaşlarına büyük haksızlık yapıyor. Ancak hiçbir gerekçe, emperyal müdahaleye haklılık kazandırmaz. İran’a yönelik askeri operasyonun durmasını ve müzakere masasına dönülmesini esas almamız gerekir. Fakat görünen o ki, Orta Doğu’ya emperyal müdahaleler, kendilerince sonuç alıncaya kadar durmayacak. Bizim, bölgesel barışı ilkesel olarak savunma ve bunun için yoğun çaba harcanmanın yanı sıra, içeride de birliği ve barışı sağlamakta daha hızlı ve cesur hareket etmemiz gerekir.

Bu çerçevede;

1- Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı ve PKK’nin fesih kararıyla birlikte silahsızlanma sürecinin herhangi bir tıkanmaya ya da provokasyona yer vermeden, olabilecek en hızlı şekilde tamamlanması için tüm tarafların en yüksek düzeyde çaba, cesaret ve feraset gösterebilmesi gerekir.

2- İç cepheyi güçlendirme amacına da adalet duygusunun gelişmesine de hizmet etmediği açık olan siyasi görünümlü yargı tacizlerine kesinlikle son verilmelidir. Ortada bir suç isnadı varsa bunun, tarafsızlığı ve bağımsızlığı sorgulanmayacak başsavcılar, savcılar ve yargıçlar eliyle yürütülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.

Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların tutuksuz yargılanmaları iç hukukumuzun da gereğidir ve bu konuda artık somut mesafe kat edilmeli, tahliyeler sağlanmalı, adil bir yargı süreciyle de davalar en hızlı şekilde sonuçlandırılmalıdır. Orta Doğu’daki ateş devasa bir yangına dönüşürken toplumu dışlayacak böylesi tutumlarda ısrar edilmemelidir.

3- Böyle bir dönemde hiç kimse küçük hesaplar yaparak maceracı, riskli ve sonu felaketle sonuçlanacak hamleleri aklından bile geçirmemelidir. Unutulmamalıdır ki, emperyalizm bin kazanmadan kimseye bir vermez. Bizler Türkiye toplumu olarak bu dönemde bir ve beraber olacağız; olası risklere, saldırılara, provokasyonlara karşı gerektiğinde Edirne’den Hakkari’ye kadar 86 milyonluk bir halk ordusuna dönüşeceğiz; ortak vatanımızı canımız pahasına savunacağız.

Kendi iç sorunlarımızı da kendi aramızda, karşılıklı güven çerçevesinde ve “kardeşlik ruhuyla” çözeceğiz. Bunun dışındaki her arayış sadece felaket getirir. Bu konuda ezberci, öfkeli, intikamcı ve kindar hiçbir yaklaşıma prim vermeyecek, cesur ve samimi olacağız.

4- Orta Doğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek kısa, orta ve uzun vadeli bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi ve her siyasi grubun bu hattı gönül rahatlığıyla savunabilmesi için Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, TBMM’de tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının en kısa zamanda yapılması yararlı olacaktır.

Belirttiğim noktaların hiçbiri iç politikada nezakete dayalı demokratik muhalefetin ve iktidarın denetlenmesinin, eleştirilmesinin önünde engel değildir. Birlik ve beraberlik iktidarın etrafında değil, Türkiye’nin etrafında olacaktır. Madem soyadımız Türkiye’dir, o halde herkesi soyadımız etrafında birleşmeye ve bunun için sorumluluk almaya davet ediyorum.

Bu kasırga bir gün elbette dinecek ve bizler bu toprakların kadim halkları olarak burada, bir arada, eşitçe ve özgürce yaşayacağız."

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *