14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Sözleri çok tartışılmıştı: Anayasa Mahkemesi'nden Canan Karatay'a ret!

Sözleri çok tartışılmıştı: Anayasa Mahkemesi'nden Canan Karatay'a ret!

Anayasa Mahkemesi, 2014'te bir televizyon programında hamilelere yapılan şeker yükleme testiyle ilgili kullandığı ifadeler üzerine idari para cezasına çarptırılan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'ın bireysel başvurusunu kabul edilemez buldu

İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay'a, 2014'te katıldığı bir televizyon programında hamilelere yapılan şeker yükleme testiyle ilgili açıklamaları nedeniyle 720 lira idari para cezası verdi.

Cezanın, Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulunca onaylanmasının ardından Karatay, hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği cezanın iptali istemiyle Ankara 3. İdare Mahkemesinde dava açtı.

Mahkemenin davayı reddetmesi üzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Karatay, bireysel başvurusunda, ilgi alanı olan bir konuda genel uygulamaya yönelik eleştirilerde bulunduğunu, olayda tıbbi görüşünü açıkladığını, bu görüşleri nedeniyle gerekçesiz biçimde para cezası verilmesinin, düşünce, bilim ve sanat özgürlükleri ile sağlık ve adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini savundu.

Yüksek Mahkeme, Karatay'ın bireysel başvurusunu açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez buldu.

Kararda, Anayasa Mahkemesinin başvurucunun yerine geçerek, ihlal iddialarını gerekçelendirme, olay ve olguları ortaya koyma, delil toplama görev ve yükümlülüğü bulunmadığına, bu yükümlülüklerin başvurucuya ait olduğuna işaret edildi.
Somut olayda Karatay'ın, başvuru formunda tıbbi geçmişinden bahsettikten sonra yaptığı konuşmanın genele yönelik eleştiri olduğunu, erken teşhis ve koruyucu hekimliği öne çıkarmak istediğini, tıbbi görüşünü açıkladığını belirtmekle yetindiği vurgulandı.

Başvurucunun, mahkemenin kararının, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna dayandığını ileri sürdüğü anlatılan kararda, Karatay'ın "hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerin hangi yönlerden bilimsellikten uzak olduğuna dair hiçbir somut açıklama sunmadığı"na dikkati çekildi.

KARATAY NE DEMİŞTİ?

Karatay, kendisine ulaşan çok kadının, gebelik şekeri yüklenmesinden sonra, karınlarındaki bebeklerin sağlığında bozulmalar meydana geldiği, erken veya sezaryenle doğum olduğunu bazen de bebeklerin öldüğü şeklinde şikayetler ilettiğini aktarmıştı.

Yüklenen şekerin doğal olmadığını vurgulayan Karatay, "Yükledikleri şeker bildiğimiz beyaz çay şekeri. 100 gramı bir kerede içiriyorlar. Bazı devlet hastanelerinde hazır mısır şurubu şekeri şeklinde içiriyor. Üstelik mısır şurubu şekeri kanın şekerini yükseltmez. Mısır şekeri diğer şekerden, anne için de bebek için de plasenta için de tehlikelidir. Çocuklar o yüzden erken doğuyor, hasta oluyor. Bunu önlemek elimizde" diye konuştu.

Hamilelere şeker yüklemesi yapılmaması gerektiğini ifade eden Karatay, şunları söylemişti:

"İnsülin yükselmesine, trigiliserit değerine baktırsınlar. Bunlar şeker metabolizmasının bozulduğunu gösteren çok önemli kimyasal göstergeler. D vitamini düşükse şeker metabolizması bozuktur. Tekrar bu gebeye şeker yüklemek tehlikelidir, zararlıdır, erken doğum sebebidir. Bir hastama 3 ayrı hamilelikte şeker yüklemesi yapıldı, 3'ünde de erken doğum, sezaryen ve bebekleri kuvözde kaldı. 3 dilim baklavayı yiyebilirler ben buna karşı değilim ben saf ve sıvı şekere karşıyım. Pekmez, bal, bunlar boş kaloridir, bebeğin gelişimini önlüyor. Şeker yüklemesi eskiden yoktu. Şeker yüklemesi son 10-11 yıldır rutine girdi. Jinekoloji derneğinin verilerine göre, erken doğum, sezaryen ve bebeklerin yoğun bakımda kalma oranı yüzde 12 arttı. Bu Avrupa ortalamasının başında geliyor. Bence bunun sebebi defalarca, lüzumsuz yapılan şeker yüklemesidir. Bana hucum edeceklerine bunun sebeplerini incelesinler."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *