Terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile birlikte İmralı Cezaevi'nde yer alan ve kamuoyunun özellikle son yıllarda gündeme gelen isimlerinden biri olan Veysi Aktaş, yaklaşık 31 yılın ardından cezaevinden tahliye edildi. Aktaş’ın serbest bırakılması, kamuoyunda yankı uyandırırken, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) sürece dair kapsamlı bir açıklama yaptı.
Koşullu Salıverilme Süreci Nasıl Gerçekleşti?
Ceza ve Tevkifevleri (CTE) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, Veysi Aktaş, 11 Mayıs 1994 tarihinde “devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmak” suçundan hüküm giymiş ve müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 2015 yılında İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na nakledilen Aktaş, bu süre boyunca infaz rejimine tabi tutuldu.
Ancak tahliye süreci öyle hemen işlemedi. Yasal olarak 30 yılını doldurduğu halde, idare ve gözlem kurulu tarafından yapılan iyi hal değerlendirmeleri üç kez reddedildi. Bu durum, yargı sürecinde disiplinsiz ya da topluma kazandırılamamış hükümlülerin şartlı tahliyesine engel olan önemli bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Son olarak 25 Temmuz 2025 tarihinde yapılan değerlendirme, tahliye yönünde sonuçlandı ve Veysi Aktaş yaklaşık 32 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu.
CTE: “Hiçbir Ayrıcalık Tanınmadı”
Genel Müdürlük açıklamasında özellikle kamuoyunda oluşabilecek bilgi kirliliğinin önüne geçilmek istendi. Bazı medya ve sosyal medya hesaplarında Aktaş’ın tahliyesi hakkında ortaya atılan “ayrıcalık” iddialarına karşı açık ve net ifadeler kullanıldı:
“Yapılan tüm işlemler infaz mevzuatı ve yargı kararları çerçevesinde yürütülmüş olup, hükümlüye herhangi bir ayrıcalık veya istisna uygulanmamıştır.”
Ayrıca Aktaş’ın tahliye anı itibarıyla herhangi bir disiplin cezası bulunmadığı, yani iyi hal raporunun bu kez olumlu değerlendirildiği de özellikle vurgulandı.
