Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesi Yunus Emre Mahallesi Yavuz Selim Sokak’ta meydana gelen kan dondurucu olayda, bir aile içi anlaşmazlık sonucu 22 yaşındaki H.Ş. hayatını kaybetti. Baba ile oğul arasında uzun süredir süregelen husumet, trajik bir sona ulaştı. İddiaya göre, H.Ş. motosikletle geldiği site içerisinde, tartıştığı babasına ateş açtı. Oğlunun saldırısına uğrayan baba N.Ş. ise evde bulunan pompalı tüfekle karşılık verdi.
Bu elim olayda, Türk aile yapısının temel direklerinden biri olan baba-oğul ilişkisine kara bir leke sürülmüş oldu. Bu topraklar, birlik ve beraberliğin kutsallığını daima öncelemişken; böylesine vahim bir çatışma, aile bağlarının ne derece sarsıldığını da gözler önüne serdi.
Balkon Silah Sesleriyle Yankılandı
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, olayın yaşandığı sitenin sakinleri büyük bir panik yaşadı. H.Ş.'nin babasının evine ateş açması sonrası, N.Ş. balkondan oğluna pompalı tüfekle karşılık verdi. Olay anında etrafta bulunan vatandaşlar, art arda duyulan silah sesleri üzerine durumu hemen 112 Acil Servis ve polis ekiplerine bildirdi. Vücuduna çok sayıda saçma isabet eden H.Ş., olay yerinde ağır yaralandı.
Polis ekipleri, kısa sürede olay yerine ulaşarak geniş güvenlik önlemleri aldı. Sağlık ekipleri de ilk müdahaleyi olay yerinde yaptıktan sonra, H.Ş.’yi ambulansla Kapaklı Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Ancak durumu ciddiyetini koruyan genç, buradan Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne nakledildi.
Tüm Müdahalelere Rağmen Hayata Tutunamadı
Hastaneye kaldırıldığında durumu ağır olan H.Ş., doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. 22 yaşında, gençliğinin baharında toprağa düşen H.Ş.'nin ölümü, çevrede ve ilçede büyük üzüntü yarattı. Olay sonrası gözaltına alınan baba N.Ş.'nin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.
Kapaklı’da yaşanan bu vahim olay, sadece bir ailenin değil, toplumun da kanayan yarasına dönüştü. Her geçen gün artan aile içi şiddet vakaları, milli ve manevi değerlerimize olan bağlılığımızı bir kez daha gözden geçirme gerekliliğini ortaya koyuyor. Kutsal aile yapısının zedelenmemesi için, toplumsal farkındalığın artırılması ve manevi eğitimin güçlendirilmesi gerektiği bir kez daha acı bir olayla hatırlatıldı.