Türkiye dışında ilk kez Azerbaycan'da düzenlenen Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'e Cumhurbaşkanı Erdoğan da iştirak etti. Sabah saatlerinde Azerbaycan'a giden Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le birlikte festivale katıldı. Kürsüye önce SİHA'ların mucidi Selçuk Bayraktar, sonra NOBEL ödüllü bilim insanı Aziz Sancaktar çıktı.

Daha sonra söz alan Aliyev ise kürsüden Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine dikkat çekti. Aliyev'in "Selçuk Bayraktar gençler için bir örnektir. SİHA'ların rolünü dünyada bilmeyen yoktur. Türkiye'nin artan gücü bizi de güçlendirir. Türkiye'nin uğurlu gelişmesi, inşası, Recep Tayyip Erdoğan'ın adı ile bağlıdır. Aziz kardeşim Erdoğan'a ve tüm konuklarımıza memnuniyetlerimi bildirmek istiyorum. Türkiye ile Azerbaycan bundan sonra ileri gidecektir. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan kardeşliği..." sözleri alandakileri coşturdu.

Erdoğan o anlarda kürsüden inen Aliyev'i ayağa kalkarak karşıladı. İki liderin alkışlar eşliğinde sarılması kameralara da yansıdı.

Aliyev'den sonra sahneye çıkan Erdoğan ise şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Can Azerbaycan'ın bağımsızlık gününde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bağımsızlığın nasıl kazanıldığını çok iyi bilen bir vatanın evladı olarak bağımsızlık gününüzü tebrik ediyorum. Rabbim aziz şehitlerimizin ruhları şad eylesin.

İki hafta önce Rize-Artvin Havalimanı'nın açılışını aziz kardeşim Sayın Aliyev ile birlikte gerçekleştirmiştir. Bugün ise bu güzel başkentte, Bakü'de bir başka tarihi buluşmaya yine birlikte imza atıyoruz. Azerbaycan'a samimi misafirlikleri için teşekkür ediyorum. TEKNOFEST'i gerçekleştiriyoruz. Aziz Sancar hocamıza bu gurur günümüzdeki heyecanımızı paylaştığı için teşekkür ediyorum. Azerbaycan'ın her bölgesine selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bugün bir kez daha burada vücut bulan kardeşliğimizi Rabbim daim eylesin. Bu yıl diplomatik ilişkilerimizin yeniden tesisinin 30. yıldönümü büyük bir gururla tesis ediyoruz. Birlik ve beraberliğimizi daha da perçinliyoruz. Her ne kadar diplomatik münasebetlerimiz 30 sene önce kurulmuş olsa da kader birliğimiz tarihin derinliklerine kadar uzanmaktadır. Yüreklerimiz ve bileklerimiz ortak mücadelemizde tekrar beraber olmuştur.

Aramızdaki muhabbetin gücünü merhum Bahtiyar Vahapzade'nin dizeleriyle ifade etmek isterim: Bir ananın iki oğlu, bir amacın iki kolu, o da ulu, bu da ulu, Azerbaycan-Türkiye. Dinimiz bir, dilimiz bir, ayımız bir, yılımız bir, aşkımız bir, yolumuz bir, Azerbaycan-Türkiye. Evet bizler melali de, sevinci de bir olan, özde kardeş olan iki devletiz, iki halkız.

Tıpkı Türkiye gibi burası bizim de vatanımızdır. Aynı şekilde Türkiye'nin her bir karışı da sizlerin vatanıdır, yurdudur. Türk milletinin kalbindeki Azerbaycan sevgisini kim söküp atabilir? Gönüllerimiz arasına kim sınır çizebilir? Ellerin yurdunda çiçek açarken bizimle kar geliyor kardeşim. Bu hududu kimler çizmiş kalbime, dar geliyor kardeşim. Biz gönüllerimize çizilen hudutları yıkarak bugün birlikteyiz. Nerede bir kardeşimiz varsa orası bizim yurdumuzdur. Türkiye-Azerbaycan olarak bu anlayışla ilişkilerimizi stratejik ortaklığa, geçtiğimiz yıl da stratejik müttefikliğe çıkardık. Geniş bir yelpazede güçlü işbirlikleri kurduk. Selçuk kardeşime, ağabeyine, Bayraktar ailesine, AKINCI zirve noktasında olan bir SİHA ve İstanbul'dan buraya no-stop uçmak üzere o da bir rekora imza attı. Çok daha farklı gelişmeler inşallah olacak."