11 Haziran 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Terör örgütü silahları nasıl bırakacak? BM gözetiminde bu 3 vilayette teslim edilecek

Terör örgütü silahları nasıl bırakacak? BM gözetiminde bu 3 vilayette teslim edilecek

Bugün sabah saatlerinde PKK terör örgütü, tarihi bir karar alarak kendini feshettiğini ve silahlı faaliyetlerine son verdiğini resmen açıkladı. Yarım asırdır bu toprakları kana bulayan örgütün çöküşü, Türk milletinin sabrı, kararlılığı ve vatan sevgisiyle örülmüş milli duruşunun neticesi olarak değerlendiriliyor. Süreç; siyasi iradenin birlik içinde attığı adımlar, toplumun teröre karşı gösterdiği yekvücut tavır ve devletin sahada kurduğu mutlak hâkimiyet sayesinde başarıyla tamamlandı.

Teslimat Süreci BM Gözetiminde Gerçekleşecek

Silahların teslim süreci uluslararası gözetim altında yürütülecek. CNN Türk Muhabiri Emrah Çakmak’ın aktardığına göre, PKK'nın silah bırakma işlemleri üç aşamada gerçekleşecek. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler ve uluslararası gözlemcilerin kontrolünde:

- Duhok vilayetindeki Amediye
- Erbil’e bağlı Binar ve Köysancak bölgeleri
- Süleymaniye’nin Seyid Sadık ilçesi

teslimatın yapılacağı ana noktalar olarak belirlendi. Teröristler, belirlenen bu üç bölgede silahlarını BM denetiminde bırakacak.

PKK’nın Feshi: Misyon Sona Erdi

CNN Türk Haber Müdürü İdris Arıkan'ın yorumlarına göre, örgütün yayımladığı bildiride PKK’nın "tarihi misyonunu tamamladığı" ifadesine yer verildi. Silahlı mücadele yönteminin tamamen terk edildiği vurgulanırken, örgüt adıyla yürütülen tüm faaliyetlerin sona erdiği açıkça ifade edildi. 1978 yılında Diyarbakır’ın Fis köyündeki toplantıya atıf yapılarak başlayan sürecin artık sona erdiği bildirildi.

Örgütün fesih kararında eski Cumhurbaşkanı **Turgut Özal’ın barışçıl çözüm arayışlarına** da referans verilerek, siyasî yöntemlerin tercih edilmesi gerektiği vurgulandı. Ancak bu vurgulara rağmen, örgütün kongresini dahi güvenlik kaygısıyla iki farklı noktada yapmak zorunda kaldığını belirtmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgede kurduğu baskının etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

3500 Kişi Türkiye'ye Teslim Olacak

Örgüte yakın kaynaklara göre, silah bırakma süreciyle birlikte suça karışmamış yaklaşık **3500 PKK üyesinin** Türkiye’ye gelerek teslim olması planlanıyor. Bu kişilere yönelik yasal sürecin adalet temelinde işletileceği, herhangi bir suça karışmamış olanların ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirileceği ifade ediliyor. Ayrıca teslim edilen silahların kontrolü ve imhası için **ortak bir komisyonun kurulması** gündemde.

Sürecin Arka Planında Erdoğan-Bahçeli İnisiyatifi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Ekim’deki Meclis konuşmasında yaptığı “iç cephe” vurgusu, sürecin siyasi zeminde başlamasına öncülük etti. MHP Genel Başkanı **Devlet Bahçeli**, 15 Ekim’de partisinin grup toplantısında teröre karşı net bir mesaj vererek ilk somut çağrıyı yaptı.

Sonrasında **DEM Parti**, Adalet Bakanlığı izniyle 28 Aralık’ta İmralı’ya giderek terör örgütü lideriyle görüşmeler başlattı. İkinci görüşme 22 Ocak, üçüncüsü ise 27 Şubat’ta yapıldı. Bu temasların ardından, örgütün fesih kararı ve silah bırakma çağrısı İmralı’dan geldi.

Süreç boyunca AK Parti, MHP ve DEM Parti arasında yürütülen çok katmanlı diplomasi trafiğiyle; siyasetin, terörün çözümünde bir araç haline gelmesi sağlandı. **10 Nisan’da Beştepe’de gerçekleşen Erdoğan-Buldan-Önder görüşmesi**, sürecin en kritik aşaması olarak kayıtlara geçti.

Sırrı Süreyya Önder'in Vefatı Sürece Gölge Düşürmedi

Sürecin önemli isimlerinden Sırrı Süreyya Önder’in 3 Mayıs’ta hayatını kaybetmesi, siyasi çevrelerde derin bir üzüntü yaratırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli'nin paylaştığı taziye mesajları, sürece verdikleri desteği bir kez daha ortaya koydu. Bahçeli’nin Meclis’te Önder anısına katıldığı programda yaptığı konuşma, “Terörsüz Türkiye” idealine verilen ortak desteğin sembolü oldu.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *