Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Türkiye'yi kimi zaman tarihiyle kimi zaman da yürüttüğü harekatları ve izlediği politikalarla yargılamaya kalkanların hiçbirinin geçmişinin ve bugününün temiz olmadığını vurguladı.

"Katran karasından beter halleriyle ülkemize insanlık, hak, adalet, özgürlük, demokrasi dersi vermenin peşine düşenlere diyorum ki, önce siz aynaya bakın ve kendi gerçeklerinizle yüzleşin." ifadesini kullanan Erdoğan, "Sırça köşklerinizin en küçük bir krizde, en küçük bir sarsıntıda, en küçük bir rüzgarda nasıl temellerinden sarsıldığını biz görüyoruz. Eminim sizler de farkındasınız. Biz ise binlerce yıllık köklü geçmişimizde nice fırtınalar atlattık, Allah'ın izniyle nicelerini de sapasağlam atlatırız. Çünkü biz hiçbir zaman zalim olmadık, zalimin yanında yer almadık, zalime teslim olmadık." diye konuştu.

Her zaman mağdura kucak açtıklarını ve mazluma el uzattıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hakkını arayanla birlikte olduk, hukukunu koruyanın safını tercih ettik. Suriye'de, Libya'da, Karabağ'da, Somali'de, Filistin'de, Irak'ta, Bosna'da, Kıbrıs'ta bunu yaptık. Velhasıl müdahil olduğumuz her yerde aynı onurlu tavrı gösterdik. Bunun için bir bedel ödememiz gerekiyorsa da ödedik. Bu bedeli yeri geldi sokaklarımız karıştırılarak ödedik, yeri geldi siyasi kaos denemesiyle ödedik. Yeri geldi terör örgütleri sınırlarımız içinden ve dışından üzerimize salınarak ödedik. Yeri geldi darbe girişimiyle ödedik. Yeri geldi ekonomik tuzaklarla ödedik. Yeri geldi uluslararası alanda haksız, hukuksuz baskılara maruz kalarak ödedik ama hiçbir zaman eğilmedik, hiçbir zaman diz çökmedik, hiçbir zaman teslim olmadık. Milletimizle birlikte bir olduk, iri olduk, diri olduk, hep birlikte kardeş olduk ve önümüze çıkan tüm engelleri birer birer aşmayı başardık.

Bugün Türkiye, geleceğine her zamankinden çok daha büyük umutlarla bakmaktadır. Bugün Türkiye, kendine her zamankinden çok daha fazla güvenmektedir. Bugün Türkiye, bölgesel ve küresel liderlik hedefine doğru öyle lafta değil, bizzat sahada adım adım yürümektedir. Bugün Türkiye, yönetimleri ne derse desin dünyadaki tüm mazlumların ve mağdurların gönlünde taht kurmuştur. İnşallah 2023 hedeflerimize ulaştığımızda tüm bu hususlarda ülkemizi çok daha ilerilere taşımış olacağız."

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ KINAMAYAN HİÇ KİMSE KENDİNİ BU ÜLKENİN PARTİSİ OLARAK TAKDİM EDEMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadele meselesi, her türlü siyasi çekişmenin, hesabın, günlük polemiklerin üzerinde tutulması gereken milli bir konudur." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bütünlüğü ve milletin birliği ile ilgili kritik bir konuda her siyasi partinin sorumluluk duygusu ile hareket etmesini beklemenin en tabii hakları olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kalplerinden kopup gelen bir hisle, tam tarifini yaparak, amasız, fakatsız, lakinsiz bir şekilde terör örgütünü kınamayan hiç kimse kendini bu ülkenin partisi, bu ülkenin siyasetçisi olarak takdim edemez. PKK ile arasına mesafe koyamadığı için bizim nezdimizde hiçbir zaman gerçek bir siyasi kurum haline gelemeyen bir parti var. Bu parti kendi resmi hesabından PKK ile irtibatlarını belgeleyen bir paylaşımda bulunduğu için İletişim Başkanımızı 'hesap vereceksiniz' diye tehdit ediyor. Terbiyesize bakın. Alçaklıkta demiyorum, çukurlukta sınır tanımayan bu terör örgütü yardakçılarına Cumhur İttifakı olarak diyoruz ki; asıl bu millet sizden onca şehidimizin, onca gazimizin hesabını soracak. Hem de öyle bir soracak ki bir daha kimse benzer ihanetlere teşebbüs edemeyecek.

Hadi bunlar tescilli terör yardakçısı. Peki bu ülkenin ikinci büyük partisi durumundaki CHP'ye ne oluyor? Kılıçdaroğlu dün yine çıktı tamamı yalan, tamamı yanlış, tamamı hezeyan olan bir sürü zırvayı arka arkaya sıraladı. Arada bize de güya sorular soruyor. Bu soruları dünyadan ve ülkemizden haberi olmayan, tüm ömrü kuytu köşelerde geçmiş bir meczup sorsa diyeceğiz ki mazurdur. Ama öyle değil. CHP'nin başındaki adamcağız, hayatının bir bölümü memuriyetle, kalan kısmı siyasetle geçmiş, kasetle gelmiş de olsa bunca yıldır CHP'nin genel başkanlık koltuğunu cebren ve hile ile işgal etmiş bir adamcağızdır. Buna rağmen böyle sorular sorabiliyorsa biz bunun arkasında başka niyetler ararız. Söylediklerine bakarak her şeyden önce bu zatın, PKK terör örgütünün nasıl bir alçak yapı olduğundan, bugüne kadar hangi katliamları yaptığından, kimlerden destek aldığından, insanlıkla uzaktan yakından ilgisi bulunmadığından habersiz olduğunu anlıyoruz. Yine bu zatın, terörün uluslararası boyutundan, terör örgütlerinin uluslararası alanda nasıl bir aparat olarak kullanıldığından, uluslararası ilişkilerin görünen ve görünmeyen boyutlarıyla nasıl yürüdüğünden zerre kadar malumatı olmadığını görüyoruz."

"YAPTIĞIMIZ HİÇBİR OPERASYONU ZATEN SAHİPLENMEDİLER"

Pençe Kartal-2 Harekatı bölgesinde yer alan Gara'da terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonun sorumlusunun, Başkomutan ve yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanından, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına, askerinden polisine ve istihbaratçısına kadar tüm mensuplarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu belirten Erdoğan, "Bunlar kendilerini herhalde bu devletin bir mensubu olarak görmedikleri için, bunun için olsa gerek, geçmişte Suriye'den Karabağ'a, Libya'dan Doğu Akdeniz'e kadar yaptığımız hiçbir operasyonu zaten sahiplenmediler." dedi.

Milletle birlikte gerektiğinde yedi düvele meydan okuyarak, gerektiğinde büyük çatışmaları göze alarak, gerektiğinde tüm güçleriyle haykırarak, gerektiğinde de sessizce bu harekatları gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Terör örgütüne samimi bir kınama yapmaya dilleri varmayanların, yaşanan acı hadise karşısında şahsımızı ve devleti suçlama konusunda gösterdikleri canhıraş gayreti ibretle takip ediyoruz. Türkiye'nin terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadeleye destek vermeyip tam tersine her fırsatta alenen veya sinsice teröristlere arka çıkanların, acı verici bir hadise yaşandığında kürsüden bize parmak sallama riyakarlığına yönelmeleri sadece midemizi bulandırıyor.

Halbuki dün Milli Savunma Bakanımız ve İçişleri Bakanımız bizzat gidip operasyonla ilgili hem CHP'nin başındaki zatı hem de İYİ Parti Genel Başkanını bilgilendirdiler. Ayrıca bakanlarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda tüm milletvekillerimize de konu ile ilgili gereken izahatı verdiler. Yapılan bilgilendirme toplantısının hemen ardından CHP Grup Toplantısında sergilenen pespayelik, söz konusu zatın rezil karakterinin artık iyice bildiğimiz, tanıdığımız tezahüründen başka bir şey değildir. Geçtiğimiz çarşamba günü grup toplantımızda CHP'nin belediyecilikteki başarısızlıklarına dikkat çekmek için söylediğim bir ifadeyi Gara'daki operasyonla ilişkili hale getirecek kadar alçalabilen süfli zihniyet karşısında adeta sözün bittiği yerdeyiz. İlk seçimde bu zatın hak ettiği dersi son defa alacağına inanıyorum. Böyle bir konuyla huzurlarınıza çıkmak mecburiyetinde kaldığım için de bizleri dinleyen her bir vatandaşımdan helallik istiyorum. Ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarıma özellikle bunları da hatırlatmanın faydalı olacağına inanıyorum."

Editör: Haber Merkezi