Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde resmi olmayan sonuçlara göre Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, oyların yüzde 60,32’sini alarak zafer elde etti. Erhürman, seçim kampanyası boyunca federatif çözüm vizyonunu öne çıkararak seçmenlerden güçlü bir destek aldı. Bu sonuçla birlikte, ülkede iki devletli çözümü savunan çizginin yerine yeniden federatif müzakere sürecine dönüş olasılığı gündeme geldi.
Tufan Erhürman kimdir?
Tufan Erhürman, 1970 yılında Lefkoşa’da doğdu. Ortaöğrenimini Türk Maarif Koleji’nde, yükseköğrenimini ise Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. 1995 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı’nda doktorasını bitirdi. Erhürman, uzun yıllar akademisyen olarak görev yaptı ve hukuk, kamu yönetimi ve anayasa hukuku alanlarında dersler verdi.
Siyasi kariyeri
Erhürman, 2013 yılında Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden milletvekili seçilerek siyasete girdi. Ardından 2018 yılında Başbakanlık görevine getirildi. Görev süresi boyunca özellikle kamu reformu, sosyal politika ve şeffaf yönetim konularına vurgu yaptı. 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olan Erhürman, bu seçimde Ersin Tatar’a karşı yarışmış ancak kazanamamıştı. 2025 seçimlerinde ise CTP’nin yeniden adayı olarak güçlü bir kampanya yürüttü.
Neyi savunuyor?
Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununda federatif çözüm modelini savunan siyasetçiler arasında yer alıyor. Ona göre, adada iki toplumlu, iki kesimli ve siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon, hem Türk hem de Rum tarafı için kalıcı barışın en gerçekçi yolu. Bu duruş, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonuna doğrudan bir alternatif olarak görülüyor. Erhürman, “Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda görünürlüğünü artırmak” gerektiğini vurgularken, aynı zamanda Türkiye ile ilişkilerin “karşılıklı saygı ve istişare temelinde” sürdürülmesi gerektiğini savunuyor.
Türkiye ile ilişkiler mesajı
Seçim zaferinin ardından yaptığı ilk açıklamada Erhürman, KKTC’nin dış politikasının Türkiye ile istişare içinde yürütüleceğini belirtti. Ancak aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kendi iradesini korumasının da altını çizdi. Bu açıklama, hem Ankara ile yakın işbirliğini hem de bağımsız karar alma vurgusunu birlikte taşıması açısından dikkat çekti.
