Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Yönetim Kurulu Başkanı Suat Tural, Türkiye'de kayıtlı 12 bin turist rehberi bulunduğunu, bunlardan 9 bininin aktif görev yaptığını söyledi. 

TUREB'e kayıtlı rehberlerin 39 farklı dil konuştuğunu belirten Tural, bu diller arasında Doğu Afrika'da kullanılan "Swahili"nin bile bulunduğunu anlattı.

Türkiye'nin katıldığı yurt dışı turizm fuarlarında o ülkenin dilini konuşabilen rehberlerin yer almasını TUREB olarak çok önemsediklerini vurgulayan Tural, rehberlerin tanıtım yaptığı fuarlarda Türkiye standına ilginin yüzde 75 arttığını dile getirdi.

Tural, turist rehberlerinin "Türkiye'nin dağının ardında, taşının altında ne yattığını" bilmenin yanı sıra güncel meselelere hakim olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de konuyla ilgili özel eğitim almış tarihçiler dışında sözde Ermeni soykırımıyla ilgili bilgiyle donanmış tek meslek kurumu da biziz diyebiliriz. Bu konuda özel eğitimlerimiz oldu. Bu konuda da kıta sahanlığı konusunda da mültecilerle ilgili de soru geliyor. Türkiye'ye gelen ve ülke hakkında hiçbir şey bilmeyen herkese cevap verebilecek kapasitede rehberler yetiştiriyoruz." diye konuştu.

"Turist rehberlerinin değerinin anlaşılması çok önemli"

Tural, meslektaşlarının adeta "soft power (yumuşak güç)" gibi hizmet verdiğini anlatarak, "İstanbul Havalimanı'na inen bir kafilenin gördüğü ilk yüz biziz, turları boyunca sürekli bizlerle beraber oluyorlar. Bizi ne biliyorsa Türk'ü öyle biliyor, bizimle ne görüyorsa Türkiye'yi öyle görüyor. Bu, tahmin ediyorum mesleğimizin önemini ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının, sektördeki diğer paydaşların ve devletin bunun önemini anlamasının kendilerini memnun edeceğini belirten Tural, şunları kaydetti:

"Turist rehberlerinin değerinin anlaşılması çok önemli. Meslekte 30 yılını dolduran Hollandalı turist rehberlerine kraliyet nişanı veriliyor. Fransa'da turist rehberi olanlara ve ülke tanıtımına katkı sağladığını belgeleyen rehberlere onur nişanı takılıyor. Devletimizin en güzel teşekkürü, bizler için yeşil pasaport olacaktır. Bu imkan verilirse meslektaşlarımız o onuru taşırlar, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettiklerini gösterir bir belgeye sahip olurlar."

Tural, her rehberin her yıl adli sicil kaydını değerlendirdiklerine işaret ederek, "Meslektaşlarımız zaten birer devlet memuru gibi güvenlik kontrollerinden geçiyorlar da rehber oluyorlar ya da rehberliklerini devam ettiriyorlar. Biz neden böyle bir imtiyaza sahip olmayalım?" dedi.