Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak'ta Antalya'da düzenlenen İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltmişti. Özdağ, “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AK Parti'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” ifadeleriyle dikkat çekmişti. Bu açıklamasının hemen ertesi günü Ankara’da gözaltına alınan Özdağ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edilmiş, ardından çıkarıldığı mahkemece “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
İlk duruşma 29 Nisan’da yapılmıştı
Özdağ hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan dava kapsamında 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istenmiş, bu dosyanın ilk duruşması ise 29 Nisan’da İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşmişti. Bu davadan bağımsız olarak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla tutuklu bulunduğu diğer dosyanın ilk duruşması ise bugün görüldü.
Mahkemede net ve kararlı savunma: "Suç değil, uyarı yaptım"
Duruşma salonunda uzun zaman sonra ilk kez kameraların karşısına çıkan Özdağ, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, halkı tahrik etmek yerine olayları yatıştırmak amacıyla sosyal medyada açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Özellikle Kayseri'deki olaylar sırasında yaptığı paylaşımların, kamu düzenini sağlama amacı taşıdığını ve hiçbir şekilde nefret söylemi içermediğini vurguladı. Özdağ, bu süreçte pek çok trol hesap tarafından tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını da dile getirdi.
Göç politikalarına karşı net tavır: “Bu milletin geleceği için konuşuyorum”
Zafer Partisi’nin göç politikalarına dair tutumu hakkında da konuşan Özdağ, Türkiye’nin son yıllarda Suriye, Afganistan, Afrika ve Pakistan’dan gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçağın baskısı altında olduğunu belirtti. Bu baskının sadece ekonomik değil; aynı zamanda demografik, sosyolojik ve kültürel tehditlere yol açtığını söyledi. Yaptığı tüm açıklamaların, halkı bilinçlendirmek amacıyla kamu yararına olduğunu vurgulayan Özdağ, “Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim. Tüm çalışmalarımı bu ülkenin geleceği için yaptım” dedi.
“Emperyalizmin stratejik göç mühendisliğine karşıyım”
Özdağ, savunmasında yıllardır emperyalizmin yönettiği stratejik göç mühendisliğine karşı mücadele verdiğini ve bu mücadelenin Türkiye’nin istikrarını korumak için elzem olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin geleceğini tehdit eden kontrolsüz göçe karşı çıkmasının suç sayılmasının, demokratik hakların gaspı anlamına geldiğini savundu. “Bütün dünyada, ülkesine yönelik göç baskısına karşı çıktığı için tutuklanan tek siyasetçiyim” sözleriyle yaşanan durumu uluslararası düzeyde de eleştirdi.
“PKK ile müzakereye karşı çıktığım için buradayım”
Dikkat çeken bir diğer açıklamasında ise, hakkında açılan davaların arkasındaki gerçek nedenin PKK terör örgütüyle yürütülen müzakerelere karşı çıkması olduğunu ifade etti. Özdağ, PKK ile yapılan görüşmelere eleştiriler yönelttiği için hedef alındığını belirterek, “PKK ancak dizleri üzerine çöküp teslim olduğunu ilan ederse muhatap alınabilir” dedi. Bu tutumunun, Türk milletinin ve devletinin güvenliği açısından hayati bir duruş olduğunu vurguladı.
“Tarihe onurlu bir iz bırakacağım”
Özdağ sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bugün buradaysam, bu Türk milletinin vicdanına bırakılmalıdır. 100 yıl sonra tarih kitaplarında, ‘Ümit Özdağ olayları kışkırttığı için yargılandı’ yazmayacak. ‘Anayasayı değiştirmeyin, PKK’ya güvenmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Gerçek adalet milletin vicdanıdır, hüküm sizin; adalet ise Allah’ındır.”