05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Yeniden aday gösterilmeyen Tunç Soyer, Özgür Özel'i topa tuttu!

Yeniden aday gösterilmeyen Tunç Soyer, Özgür Özel'i topa tuttu!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yeniden aday gösterilmemesinin ardından zehir zemberek bir açıklama yaptı.

CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay olarak açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise bir açıklama yaparak, aday gösterilmediğini MYK'dan 5 dakika önce öğrendiğini söyleyip isyan etti.

"EN HAFİF DEYİMLE SİYASİ NEZAKETSİZLİK"

Soyer'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Sevgili İzmirliler, önce Seferihisar'da sonra da İzmir'de canla başla çalıştım, bu süre içinde Türkiye'ye örnek olacak birçok uygulamayı başlattım. Cumhuriyet Halk Partililerin gurur duyacakları, saygıyla anılacak, temiz ve başarılı işler yapmaya gayret ettim. Koltuk sevdası değil, sadece memleket sevdası taşıdım. Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden hiç ayrılmadım. Çok şükür başım dik, alnım açık ve vicdanım rahat.

35 yıl boyunca Cumhuriyet Halk Partisi'nin neferi olmaktan gurur duyduğum Büyükşehir Belediye Başkanlığımın ilk döneminin sonunda, yeni bir dönem için aday gösterilmeyeceğimin, MYK toplantısından 5 dakika önce tarafıma tebliğ edilmiş olmasını en hafif deyimle siyasi nezaketsizlik olarak değerlendiriyorum. Ancak bu nezaketsizlikten daha vahiminin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin aday belirleme süreçlerindeki eksikleri ve hataları olduğunu düşünüyorum.

"GENEL MERKEZİN ÇALIŞMALARI ADİL DEĞİLDİR"

Öncelikle Genel Merkez tarafından kapalı kapılar ardında yürütülen çalışmalar, yapıldığı söylenen memnuniyet anketleri, sayısı, yöntemi ve sonuçları usulen ve esasen adil değildir. Adaylık süreçlerinde tüm belediye başkanları için aynı objektif kriterlerin uygulanması gerekirken, ne yazık ki böyle olmamıştır. Ayrıca örgütün sesinin dinlendiğine, tabanın ve sivil toplum kuruluşlarının tercihlerinin dikkate alındığına dair de hiçbir emare bulunmamaktadır. Talep edilmesine rağmen önseçim de yapılmamış, süreç İzmir halkıyla şeffaf bir şekilde paylaşılmamıştır. Bütün bunlar yapılmadığı gibi sadece siyasi ödüllendirme ve cezalandırma yoluna gidilmiş olması kaygı vericidir.

"AÇIKLAMANIN GECİKMESİ İZMİR HALKINA DA SAYGISIZLIK OLDU"

Sürecin bütünü değerlendirildiğinde ise adayların açıklanmasında yaşanan gecikme İzmir halkına saygısızlıktır. Bütün bu eleştirilerden bağımsız olarak, adaylığı açıklanan tüm büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı kutluyor, üstün başarılar diliyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tüm büyükşehirler arasında bütçesinden en çok yatırıma pay ayıran belediye olmasının gururunu taşıyorum. Bunu yapmamızı mümkün kılan uluslararası ilişkilerimizden kısaca bahsetmek istiyorum.

Seferihisar Belediye Başkanlığı dönemimde başlattığım uluslararası ilişkiler öncelikle sakin şehir uygulamalarının Türkiye'ye yayılmasına yol açmış ve nihayet üç ay önce Avrupa Konseyi Bölgeler Meclisi Başkanlığı'na getirilmem noktasına taşınmıştı. 46 ülkeden 130 bin yerel yönetimin üye olduğu bu meclis başkanlığı koltuğu, Türkiye'nin ve partimizin Avrupa Konseyi nezdindeki en yüksek makamı olup, iki ay sonra belediye başkanlığı görevimin sona ermesi nedeniyle bu koltuk da kaybedilecektir.

"İZMİR'İ İLERİYE TAŞIMAK İÇİN SON NEFESİME KADAR ÇALIŞACAĞIM"

Son genel seçimler ertesinde 21 Haziran'da "Yeni Siyaset Belgesi İzmir Duruşu" metninde ifade ettiğim gibi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaşayacağı değişimin mutlaka sosyal demokrat ve sol değerler üzerinden yapılması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Otoriter ve popülist siyasal iklimin değişmesi; bu değerlerin üzerinde oluşacak ittifakların yaygınlaşması ve toplumsal muhalefetin bu köklerden beslenerek büyütülmesi ile mümkün olacaktır. Memleketimizin rotasının aydınlık bir geleceğe çevrilmesi için bu kaçınılmazdır.

İnsanlığın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizler, iklim krizi, savaşlar ve yoksulluk gibi global krizlerin tamamının panzehirinin çağdaş ve demokratik ilkelerde yattığını biliyorum. Bugüne kadar olduğu gibi kurumsal değerlerine ve ilkelerine sonuna kadar bağlı kalacağım ve sadece aday belirleme süreçlerinde değil, parti politikalarının oluşmasında da demokrasinin daha çok vücut bulması için mücadelem sürecektir. Hizmet etmekten onur duyduğum hiçbir İzmirlinin yılgınlığa kapılmasına, üzülmesine gerek yoktur. Demokrasinin kalesi olan ve Türkiye'deki en güzel uygulamalarını ortaya koyan İzmir'de bu şanlı mirası ileriye taşımak için son nefesime kadar çalışmaya devam edeceğim. Mutlaka başaracağız."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *