Gaziantep'te bir aile, bedensel ve zihinsel engelli kızlarının aslında sağlıklı dünyaya geldiğini ancak hemşire şiddeti nedeniyle engelli kaldığını öğrendi.
Sema Bozoklar, 2021 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde doğum yaptı. Deniz Esin isimli kızları düşük kiloda doğduğu için kuvöze alındı. İddiaya göre bir hemşire, Deniz Esin'in çok sakin ve hareketsiz olduğunu fark etti. Kontrol ettiğinde Deniz Esin'in bacağında morluklar gördü.
HEMŞİRENİN DİKKATİYLE ŞİDDET ORTAYA ÇIKTI ANCAK AİLE HABERDAR EDİLMEDİ
Deniz Esin'in sağlıklı dünyaya geldiğini bilen hemşire güvenlik kamerası görüntülerini inceledi ve hemşire H.D.B.'nin bebeğe şiddet uyguladığını gördü. Olay hastane yönetimine bildirildi, bebek de muayeneye alındı. Bebeğin bacağının kırık olduğu tespit edildi. Bunun üzerine özel bir hastaneye sevk edildi. Hastane yetkilileri aileye, bebeğin hem bedensel engelli hem de serebral palsi ve epilepsi olduğunu söyledi.
İddiaya göre hastane yönetimi hemşirenin bebeğe uyguladığı şiddet hakkında aileye bilgi vermedi. Ancak H.D.B. hakkında idari soruşturma başlatıldı ve durum Kahramanmaraş İl İdare Kurulu'na bildirildi. Soruşturma sonunda H.D.B.'nin hastanedeki görevine son verildi.
KORKUNÇ GERÇEK! KIRIK BACAĞA 5 GÜN SONRA MÜDAHALE EDİLMİŞ
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlana raporda, hemşire H.D.B.'nin Deniz Esin Bozoklar'dan kan almaya çalışırken bebeğe şiddet uygulamaya başladığı belirtildi. Şiddetten dolayı bebeğin bacağının kırıldığı kırık bacağa 5 gün sonra müdahale edildiği yer aldı.
Raporda, "Kamera kayıtlarının incelenmesinde hemşire H.D.B.'ın 26 Mayıs 2021 tarihli nöbetinde bebeğin sağ temporal bölgesine şiddetle iki defa vurduğu, sağ kol ortasından tutup bebeği ileri geri hareket ettirerek şiddet içerecek şekilde sarstığı, sağ uyluk bölgesini şiddet içerecek şekilde birkaç kez sıktığı, sol uyluk bölgesinden sıkıp ani ve hızlı bir şekilde çevirerek bebeği sırt üstü yatar vaziyetten kendine doğru döndürdüğü, bu eylem sonrasında bebeğin durağanlaştığı, 31 Mayıs 2021 tarihinde grafisi çekilerek uyluk kemiğinde kırık olduğu saptanarak gerekli tıbbi müdahalenin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bebekte saptanan kırığın, hemşire H.D.B.'nin şiddet içerikli eylemleri ile meydana geldiği yönünde tıbbi kanaat oluşmuştur" ifadelerine yer verildi.
Gelen rapor üzerine Kahramanmaraş İl İdare Kurulu, H.D.B.'ın yargılanmasına karar verdi. Ancak H.D.B., avukatı aracılığıyla Danıştay'a dava açarak karara itiraz etti. Danıştay 1'inci Dairesi, Kasten yaralama' suçundan dava açılmasına karar verdi.
KAMU DAVASINI GÖRÜNCE ŞOKE OLDULAR
Sema ve Abdullah Bozoklar'a e-Devlet'ten dava günü mesajı geldi. Mesajı açan çift, hemşire H.D.B.'nin Deniz Esin'e şiddet uyguladığı iddiasıyla kamu davası açıldığını görünce şoke oldu. Çift, bilirkişi raporlarını ve kamera inceleme dökümlerini incelediğinde doğuştan engelli zannettikleri kızlarının sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğini ve hemşire şiddeti sebebiyle engelli kaldığını öğrendi.
"SUÇU KABUL ETMİYORUM"
Hemşire H.D.B., mahkemede suçsuz olduğunu belirtip beraatini talep etti. H.D.B. savunmasında, "Ben Deniz Esin Bozoklar'a yönelik yaralama kastıyla hareket ettiğimi kabul etmiyorum. Hastanın tartıdan düşmemesi ve kan alımı sırasında zarar görmemesi için özenle işimi yaptım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini yer verdi.
"3 YIL SONRA HABERİMİZ OLDU"
Abdullah Bozoklar, normal bir şekilde doğan kızlarının gelişim sorunu nedeniyle kuvöze alındığını, 2 ay sonra da kızının bacağının kırıldığını öğrendiklerini söyledi. Hastanenin kendilerine herhangi bir açıklama yapmadan kızlarını özel bir hastaneye sevk ettiğini belirten Bozoklar, "Orada da çocuğa epilepsi ve serebral palsi teşhisi konuldu. Bunun nedenini de bu çocuğun beyninde herhangi bir hasar olduğunu, neden kaynaklı olduklarını bilmediklerini söylediler. Biz çocuğu kuvözden çıkarttıktan sonra bu şekilde bir durum olduğunu kabullenip hayatımıza devam ederken 2024 yılında Haziran ayında bize e-Devlet'ten çocuğumuzun mahkemesinin geldiğini gördük, kamu davası açılmış hemşire hakkında. Bu şekilde haberimiz oldu. Yani bu çocuk darp edilmiş, bizim 3 yıl sonra haberimiz oluyor. Orada bir hemşire kızımızı darp ediyor. Bu kamera görüntüleriyle, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bu sabitleniyor. Bacağını kırıyor, kafasına vuruyor, ters bir şekilde çeviriyor kızı. Yani bu şekilde yani canice bir hareketlerde bulunuyor" dedi.
"ADALETE OLAN GÜVENCİMİZ TAM"
Bozoklar sözlerine, Yani hemşire bu hataları yapmış. Devamında bu çocuk 5 gün kırık bacakla yaşıyor, hiçbir müdahale olmuyor. Bir hemşirenin bacak kırmasıyla başlayan, hastanenin 5 gün boyunca müdahale etmemesiyle devam eden bir süreç, Hemşire ve hastane ortaklığıyla el ele verip bu hale getirmişler kızımı. Bu hemşire şu an elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Görevden alındı, sadece bununla yetiniyor. Bunun görevden alınması bizim çocuğumuzu geri getirmeyecek. Serebral palsi hastalarının 13-15 yaş gibi bir ömrünün olduğunu biliyoruz. Yani bunun devletimizden bu işin peşini bırakmayacaklarını umuyoruz, güveniyoruz. Bizim adalete olan güvencemiz tamdır. Biz bu işin peşini bırakmayacağız, her zaman da arkasında duracağız kızımızın" diye devam etti.
"İHMAL EDİLDİ BENİM ÇOCUĞUM"
Dosyayı inceleyerek, kızının bacağı kırıldıktan sonra 5 gün boyunca müdahale edilmediğini belirten Sema Bozoklar, "O kadar hemşire baktı, doktor ilgilendi. Hiç mi birisi görmedi? İhmal edildi benim çocuğum. Gerekenin yapılmasını istiyorum. Kızıma bunu yapanların gereken cezayı almasını istiyorum. Kızım anaokulu çağında şu an 4,5 buçuk yaşında. Okula gitmesi gerekirken ben kızımı fizik tedavi merkezlerine hastanelere götürüyorum, evde kendim besliyorum. Millet çocuğunu parklara götürürken ben evde yine çocuğumla ilgilenmek zorunda kalıyorum. Kadının da tutuklanmasını istiyorum. O serbest bir şekilde geziyor benim çocuğum evde hapis hayatı yaşıyor" dedi.
"BEBEĞİMİZ YAŞADIĞI VAHŞET SONUCU ENGELLİ KALMIŞTIR"
Ailenin avukatı Sait Bolat ise Deniz Esin Bozoklar'ın engelli kalmasına sebep olan hemşire şiddetiyle ilgili davanın devam ettiğini belirterek, "İşin ilginç tarafı aile evlatlarının bu şekilde dolduğuna yani engelli bir şekilde doğduğuna kanaat getiriyor, mahkemeden tebligat gidene kadar. Mahkeme tebligatıyla aslında son derece sağlıklı doğan evlatlarının sanığın eylemleri neticesinde kaldığını öğrenmiş oluyor. Kamera kayıtları tespit olunduktan sonra üniversite rektörlüğü hem kendi içerisinde idari soruşturma başlatıyor ve sanığın ilişiğini derhal kesiyor. İl Kuruluna bilgi veriliyor. İl İdare Kurulu yaptığı araştırma neticesinde sanığın eylemlerinin tıbbi etik kurallarına aykırı olduğu, vahşet içerdiğini tespit ediyor. Bebeğimiz, yaşadığı vahşet neticesinde hem fiziksel hem de zihinsel olarak ömür boyu engelli kalmıştır. Dosyamızın Adli Tıp Kurumu'na sevki sağlanmıştır. Adli Tıp Kurumundan gelecek olan rapor dosyamızdaki haklılığımızı açıklığa kavuşturacaktır" dedi.
"KAMERA KAYITLARINDAKİ GÖRÜNTÜLER VAHŞETİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR"
Bebeğin yaşadığı gösteren kamera görüntülerini de izlediğini belirten Bolat, "Kamera kayıtlarındaki görüntüler vahşeti gözler önüne seriyor. İnanın kamera görüntülerini izlemeye, çoğu insanın yüreği dayanmaz. İşin acı tarafı yeni doğan bebeğimize bu vahşeti yaşatan hemşirenin de bir anne olmasıdır. Bir anneden beklenmeyecek, bir annenin şefkatinden yoksun bir şekilde maalesef bebeğimize vahşeti yaşatmıştır" sözlerini ekledi.
