Derler ki , bu ihtiyar ve toksözlü adam Haccac-i zalime saygı göstermedi onunla tartıştı, münazaraya ve mübahaseye tutuştu. Haccac ne dedi ise ihtiyar, öne sürdüğü delillerle çürüttü.Haccac-i Zalim başa çıkamayacağını anlayınca kızdı ve katline ferman verdi. Başını cellada çevirerek idam dersini yay, şunun kafasını kes,kanını dök dedi.Zalimlerin adeti böyledir. Sözle başa çıkamayınca suratını asıp cenge başlar. Adam önce güldü, sonra ağladı. Haccac onun bu haline şaşarak neden evvela güldün sonra ağladın dedi. Adam şu karşılığı verdi : Güldüm, çünkü toprağa zalim olarak değil mazlum olarak gireceğim. Ağladım ; çünkü dört ufak çocuğum var. Huzurda bulunanlardan biri Haccac'a dedi ki: Ey Emir şu ihtiyardan ne istiyorsun. Elini yakasından çek. Baksana o , dört cana bakıyor. Babalarını öldürmek o dört çocuğu da beraber öldürmek demektir. Büyüklük göster , affet , kerem et. İhtiyara acımazsan yavrularına acı. Bu aileyi mahvetmekle aslında kendi ailene fenalık ediyorsun. Kıyamet günü ceza görmemen için bu kadar gönlü ağlatma.

Haccac bu güzel ve yerinde öğüdü dinlemedi ve adamcağızın boynunu vurdurdu. Allah'ın dediği olur, takdiri ilahiden kim kaçabilir. Nasihat eden zaat, bu olaydan çok üzgün olarak geceyi iztıraplar içinde geçirdi ve o gece maktulü rüyada görerek halini sordu. Maktul şu cevabı verdi : İdamım bir dakika sürdü fakat Haccac kıyamete kadar ızdırap çekecek ve kıyamet günüde cezasını bulacak.

Mazlum uyumaz. Onun seher vaktinde ettiği yanık beddualardan sakın. Onun ahından kork.Temiz yürekli mazlumun gece ciğeri yanarak, ''Ya Rabbi demesinden çekin. İblis kötülük etti kötülük buldu. Kötülük tohumundan iyi meyve alınamaz. Yumruklaşmada çocuklara dahi gücün yetmiyorsa aslan yürekli kişilerin yanında nara atıp meydan okuma.''

HİKAYE

Birisi oğluna şu nasihatta bulundu ey oğul , akıllı insanların sözlerini dinle. Küçüklere acizlere cefa etme bir gün senden daha büyüğü gelir başına bela olur. Ey akılsız kurt günün birinde karşına bir kaplan çıkıpta seni parçalamasından korkmaz mısın?