Türkiye güçleniyor. Parlamenter sistemin ayak bağlarına demokrasi denmesi masalı bitti. Yargı, yasama, yürütmeye demiyorum ayak bağı diye. Lakin vatandaş bir partiyi iktidar yapıyor, o mecliste cumhurbaşkanını seçiyor. Sonra yine o mecliste yüksek yargı mensupları seçiliyor, onlar gidip benzerlerini seçiyor şeklinde bir sistemde idik. Yürütme iktidarsa, yasama da kanun çıkarmada yine iktidar etkindi.
Sistem içine yapılandırılmış batı kriptoları, casuslar, vb de sisteme soktukları çomakla kaç kez ülkeyi kilitlediler. Ülkenin iyiliği için değil mikser olsun diye.
Yerel seçimde İstanbul’un oylarının tamamı sayılsa daha iyi değil miydi? Hayır, 3 ay daha ülke debelendirildi. Demokrasi sadece parlamenter sistemde olur gibi masala da karnımız tok artık.
Bu sisteminde aksayan yönü olursa, milli bir muhalefetle her şeyin üstesinden gelinir ama o da yok.
Neyse efendim, D.Akdeniz’de navtex kararlılığı Libya’da bulunduğumuz için. Batı Karadeniz’de doğalgaz bulunması Ayasofya’yı açınca silkinip kendimize geldiğimizden olsa gerek.
Suriye düğümü yerinde duruyorsa da, bize rağmen adım atılmayacağını gördüler. O sebeple, nişanı bize alıp Azerbaycan’ı vurdular. Bakü beklenenin aksine yol alınca da, PKK devreye girdi sabotajlar başladı. PKK ile baş edilir lakin siyasi sabotajlarla uğraşması zor.
Günlerdir ülke cayır cayır PKK tarafından yakılıyor, CHP PKK’ya tek laf edemiyor.
Türk Ocakları bile PKK yerine ‘terör örgütü” diyor. Adı yok mu o lanetin?
HDP oyları için yapılmadık şaklabanlık yok. Vatan elden gidecek bunlar, PKK-FETÖ’ye neredeyse ‘ağam paşam’ diyecekler. Bu şimdi demokrasi mi?
HDP’nin mecliste olması bile utanç vericiyken bunlar önüne kırmızı halı serecekler. Bunu söyleyince de ‘megri megri’ diyorlar. Megri hataysa ki hatadır, aynı ‘megri işlerine’ niye giriliyor?
PKK terör örgütü ‘ormanları biz yaktık’ diyor, kripto tipler “oralara fabrika yapılacak’ tarzı beyin yakıcı laflar ediyor. Devlet “fabrika yapacağım, gel şuraları yak mı dedi PKK’ya?”
Maddi-manevi sabotajları çok gördük. Atatürk İstiklal Savaşında gördü, bizler neredeyse her on yılda bir yedi düvel darbeleriyle gördük. Aydın tipli hainden gördük, Ali Kemal gazetecilerinden gördük.
PKK’ya PKK diyemeyen zihniyetle, Atatürk’e ‘İngilizlerin lafını dinlemeyip öfkesini celbediyor” diyenler arasında zerre fark yok.
NOT: KKTC seçiminde umarım ki, 2004 Annan Planında yeşeren hain otlar sökülür.