Beşiktaş, en kolay kazanacağını düşündüğü maçta, sahaya yanlış 11 ile çıkmasının kurbanı oldu. Yanlışlık şuradaydı; Beşiktaş’ın üçlü forveti doğru. Ama orta sahada, forveti besleyecek tek oyuncusu vardı. Eksik orta saha, baskılı oyunu geciktirdi. Erzurumspor’un çok iyi savunma yapmasından ziyade, kendi eksiklikleriydi Beşiktaş’ı zorlayan. İki kanat oyuncusundan sadece Quaresma’nın kanadı işlerken, Lens diğer tarafı topal bıraktı. Ljajiç hücuma katkı verirken, orta sahada hücuma yönelik ikinci oyuncu olmaması, Erzurumspor defansından çıkan savruk toplardan çabuk atak tazelenememesi sonucunu doğurdu. Yani Beşiktaş çabuk toparlanamadı, kazanılan her topta set oyununa gidilmesi, Erzurumspor’a zaman kazandırdı. Şenol Güneş, ikinci yarıda stoperini çıkartıp Mustafa Pektemek’i oyuna olarak diziliş sancısını dindireceğini zannetti. Ama sancı daha fazla büyüdü. Erzurumspor üst üste gol pozisyonuna girmeye başlayınca, bu kez golcü Burak’ı çıkartıp solbek Caner ile derman aradı. Ama Erzurumspor, hücumun tadını almıştı bir kez. 60’da Beşiktaş defansının ayağına dolaştırdığı top, Erzurumspor’a gol getirdi. Beşiktaş boşa harcadığı zamanı telafi etmek için rakip savunmanın üzerine tüm hatlarıyla yığıldı. Yığıldığı anda da kalesinde 3 dakikada üç net gol tehlikesi yaşadı. Dorukhan’ın bu kez rakip kaleye attığı gol ile derdine pansuman yapan Beşiktaş, son anda Quaresma’nın takımına sapladığı hançer ile yıkıldı. Portekizli oyuncunun kırmızı nedensiz kırmızı kartından sonra Beşiktaş kendisini toparlayamadan maçı 1 puanla bitirdi. 11 sene sonra Beşiktaş sahasına geri dönen Burak Yılmaz, gördüğü sarı kartla bir sonraki maçta cezalı duruma düşmesi ise ayrı bir muammaydı.