Hanım sahâbelerin bazıları mü'minlerin anneleridir.Onlardan bazıları Peygamber Efendimiz'in kızlarıdır. Ehl-i beyt'tir ve bazıları ise, Bedr gününde yaraları tedavi edebilmek ve şehit olabilmek gayesiyle Efendimiz'in yanına çıkıp harbe gitmeyi istemiş, Resûlullah'ın da onlara evde kalmalarını ve bu şartlarla da şehitlik ünvanını alacaklarını müjdelemiş olduğu hanımlardır. Onlardan bazıları yine zulme uğramış ensar hanımları, bazıları da muhacir hanımlarıydı. Hepsinin ayrı ayrı İslâmiyete vermiş oldukları hizmetleri var. Gönüllerindeki güzellikleri dile getirmek elbette ki, mümkün değildir.

Hz.Hatice:

Hatice vehüveyled. O'nun için Peygamber Efendimiz'in sözlerini analım. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyorlar:

''Allah, bana ondan daha hayırlı bir zevce vermedi. İnsanlar beni inkâr ettiğinde o bana inandı, insanlar beni yalanladığında o beni doğruladı, insanlar beni mahrum bıraktığında o malı, mülküyle beni destekledi. Sadece ondan Allah bana çocuklar ihsan etti.''

Kureyşliler Kâbe'nin içine mü'minler hakkında ağır ve zulmedici kararları yazan bir kâğıt astıkları zamana bu kâğıda göre Efendimiz'in ölü veya diri teslim edilmediği taktirde O'nunla birlikte olanlara hayat hakkı tanınmıyordu.Onları ablukaya almışlardı.Bu abluka tam üç yıl devam etti.Orada Peygamberimiz'in Eşi Hz.Hatice'de vardı. Açlığa, kıtlığa onlarla birlikte katlandı. Allah'û Te'alâ'nın onlarla birlikte olduğu, en çok yakın olduğu devrede Hz. Hatice'de onların arasındaydı. Öyle ki aşırı açlık'tan dolayı karınlarına taş bağladıkları söylenir. Üç yıl sonunda, onlara atılan bu ok Kureyş'in karargâhına tekrar geri döndü. Ve bütün Kureyşliler, Leheb haricinde, yapılan bu zulmün farkına vardılar. Ne zaman ki; bu zulmedici kararı belirttikleri kâğıdı Kâbe'den alma'ya gitmişlerdi, işte o anda baktilar gördüler ki, kâgit ortada yok. Allah'û Te'alâ, o kâğıdın yok edilmesi üzere karıncaları görevlendirmiş. Karıncalar, o kağıdın hiçbir parçasını bırakmamacasına yemişler, bitirmişler.

Efendimiz, zevcesiyle birlikte evine döndük'ten kısa bir süre sonra 65 yaşında Sevgili Hatice, Hakk'ın rahmetine kavuştu. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)'in ilk zevcesi, sahâbenin üstün hanımlarından biri olan Hatice için Efendimiz'in şu iki sözünü iletirler: ''Bana onun sevgisi bahşedildi.''

''Ben, Hatice'nin sevdiklerini severim.''

Hz. Ayşe:

Ayşe bint. Ebu Bekir; ehli beyt içinde Hz.Ayşe'nin ilminin üstünlüğünü herkes duymuş ve bilmiştir. Allah'ın onun adına Kur'ân'ı Kerim'de âyet indirdiği bilinmektedir. Allah'û Te'alâ'nın, Hz.Ayşe'nin uğradığı iftirayı Kur'ân'ı Kerim âyetiyle açıklığa kavuşturmuştur. Hz. Ayşe, genç yaşında dul kalmış olmasına rağmen, hayatı boyunca İslâmiyete canla, başla hizmet vermiştir.

Kuran ve Sahabe:

Kur'ân'ı Kerim'de Allah'û Te'alâ'nın farzları vardır.

Kur'ân'ı Kerim, insanların bu farzları yerine getirmesi halinde mutlaka cennete gideceğini bildirmektedir.

Kur'ân'ı Kerim, Allah'ın bu farz emirleri yerine getirilmediği taktirde muhakkak ki cehenneme gidileceğini de bildirmektedir.

Kur'ân'ı Kerim, son olarak, Allah'û Te'alâ'nın bütün bu farz emirlerinin hepsinin sahâbe tarafından yerine getirildiğini ve onların sonsuz bir saadete ulaştığını bildirir.Onları bize örnek olarak verir. Kur'ân'ı Kerim'i bu istikamet'te dört açıdan ele almak mümkündür:

Allah'ın emirleri ve nehiyleri.

Allah'ın farz emirleri yerine getirildiği taktirde cennete ulaşılacağının garantisi.

Getirilmediği taktirde cehenneme mutlaka gidileceğinin garantisi.

Allah'ın farz emirlerini harfiyen yerine getirmiş olan sahâbenin hayatı.

Efendimiz'in hayatı Kur'ân'dı. O'nun sünnetine uymak, Kur'ân'a uymak'tır. Sahâbe, O'nunla birlikte, O'na indirilen Nur'a uymuş ve O'nun sünnetini aynen yerine getirmiştir. Ve Kur'ân bizlere diyor ki:

''Siz de sahâbenin yaptığını yapın. Efendimiz'in sünnetine uyun. Kur'ân'a uyun. (Rad, 20,21,22, 23 ve 24. âyet-i kerimeler bize sahâbeyi anla'tan âyetlerdir

Onlar Allah ile ahdlerini, nefslerinin yeminini, ruhlarının ahdini yerine getirirler. Allah'a ezelde verdiği ölümden evvel Allah'a ulaşma yeminini bozmazlar.

Onlar sabırla Rab'lerinin vechini Zat'ını, Zat'a ulaşmayi, Allah'ın Zat'ını görmeyi, dilerler. Ve namazı dosdoğru kılarlar. Rızıklandırıldıkları şeyden gizli ve açık olarak infâk ederler. Seyyiatı hasenata çevirirler, onlar için en güzel yurt cennettir.