Yine HDP’li belediyelere kayyum atandı.
Mahkemeye sevk edildiler çoğu tutuklandı.
Hak ettikleri yeri kodesi boyladılar
Sebep neydi?
PKK-PYD’ ye yardım yataklık, işbirliği…
Fezlekelerinde Türkiye Cumhuriyetin bölüp parçalamak için
Ne ararsanız var yani!
Ülke genelinde bitme noktasına gelen terör örgütünü diriltmeye çalışıyorlar,
Malumunuz olmak üzere tutuklanan bu belediye başkanları hangi partinin?
Tabii ki PKK’nın sivil uzantısı HDP’nin.
Ve ben bu belediyeleri ilk kim savunacak diye, bekliyordum!
HDP sessiz kaldı işi sözcülerine kankalarına bıraktı.
CHP sözcüsü, Rumeli’nin yiğit(!) evladı Faik Öztrak ekrana çıktı.
Haktan, hukuktan, halk iradesinden bahsetti.
Ama bu başkanların bölücü faaliyetlerini görmezden geldi.
Daha sonra ceza evini boylayan başkanları savunmak için seviye yükseldi.
Hem de genel başkan düzeyinde.
Ne diyor Sayın Kılıçdaroğlu;
“Seçimle gelen belediye başkanları,
Seçimle gitmelidir.
Ve bu garanti altına alınmalıdır”.
Ben de bu sözlerine katılıyorum.
Bu genelde de böyle olmalıdır.
Seçimle gelen kişi, halkın iradesini yansıttığına göre,
Bu iradeye saygı gösterilmelidir, seçimle gitmelidir.
Tamam, da bu başkanlar, a bölücülük yapıyor,
Teröre maddi manevi her türlü yardımı sağlıyorsa ne olacak?
Gelelim Sayın Kılıçdaroğlu’nun yine desteğini esirgemediği,
HDP’li kayyumcu belediyelere.
Öncelikle sormamız gereken soru bellidir,
Belediye Başkanlarının görevleri nelerdir?
Seçildikleri şehri idare ederler.
Vatandaşların rahat etmesi için,
Yol, su, eletrik, park, bahçe, şehrin güzelleştirilmesi,
Velhasıl seçildikleri kent insanının “İYİ” şekilde yaşaması için,
En kaliteli hizmeti verirler.
Peki, Ulu Önder Atatürk’ün partisi,
CHP’nin Genel başkanlığını yapan Kılıçdaroğlu’nun,
Savunduğu HDP bu hizmetleri veriyor mu?
Hiçbir iktidar görevini layıkıyla yapan,
Hırsızlık arsızlık yapmayan vatandaşa adam gibi hizmet eden,
Bir Belediye Başkanını görevden almaz.
Bu işi zevk için de yapmaz, yapamaz.
Demek ki bazı devlet aleyhine olumsuz icraatlar görülmüş ki,
Görevden alınmışlar.
Kılıçdaroğlu;
“Seçimle gelenler,

Seçimle gitmelidirler” diyor.
Peki….
Seçimle gelenler belediyecilik dışında,
Her türlü yasadışı işe soyunmuşsa ne olacak?
PKK gibi dünyanın en kanlı örgütü ile mücadele ediyoruz.
Hepimiz biliyoruz ki!
Bu PKK’yı son 45 yılda ayakta tutan en büyük para kaynağı,
Yardım yataklık kaynağı HDP ve onun benzer partileriydi.
Başkanları Kandil’de belirlendi,
Milletvekilleri Kandil’de belirlendi.
Meclis üyeleri Kandil’den belirlendi.
Devletin hizmet için gönderdiği paralar da,
Maalesef Kandil’e gitti.
Bu tür bölücü faaliyetlerin içinde olan,
Bitme noktasında olan PKK’ya hala destek veren,
Bu belediyeler seçimle mi?
Gitmelidirler!
Hadi canım sende!
Muz Cumhuriyetlerinde bile böyle faaliyetlere izin verilmez.
Mesela zamanında Diyarbakır Belediye Başkanı;
“Ben özerklik ilan ettim” dedi.
Veya HDP daha önceki yıllarda,
Hendek savaşlarından önce yaptığı gibi;
“”Bilmem kaç ilde özerklik ilan ettim” dediğinde,
Arkamızı teröristlere dayıyoruz dediklerinde,
Onlara;
“Aferin sana.
Devletimizi bölmek ve de parçalamakta serbestsin,
Bağımsızlığını ilan et mi?”diyeceğiz!
Yapmayın ya!
Atatürk’ün partisine yakışmıyor.
Ama onlar da haklılar! Başka şansları yok.
PKK’nın sivil uzantısı HDP olmadan.
CHP iktidar olmayı rüyasında bile göremez.
İktidara gelmek için terörist destekçisi olmasına rağmen,
HDP’ye muhtaç.
Bu kadar net.
Bunun için desteğe devam edecek.
Ve has bel kader iktidar olmaları durumunda,
HDP-CHP ortaklığının terörle, teröristle,
PKK ile mücadelesinin nasıl olacağını inanın çok merak ediyorum.
İlk işleri ÖZERKLİĞİ konuşmak,
Ardından da KÜRTÇE ANADİLDE eğitimi konuşmak olur sanırım.
Özetle dostlar elini verirsen kolunu da kaptırırsın