Ömrünü Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları toplamaya adayan, onlarca kitap yazan iş adamı Henri Benazus hayatını kaybetti.

Benazus, Türkiye'de en geniş Atatürk fotoğrafları koleksiyonuna sahipti.

Benazus'un yarın Altındağ Musevi Mezarlığı'nda öğle vakti defnedileceği öğrenildi. 

HENRİ BENAZUS KİMDİR?

27 Mart 1930'da İzmir'de doğdu, İzmir Atatürk Lisesi'nde okudu.

Türkiye'nin ilk beyaz et entegre tesislerinden birini kurmayı başardı, İzmir'in en önemli iş insanlarından biri oldu. 

Altay'ın başkanlığını yaptı, 80'li yılların sonlarında çalışma hayatından çekildi, kitap yazmaya ağırlık verdi, kendisini Atatürkçülük felsefesine adadı.

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük Atatürk fotoğrafları koleksiyonuna sahip. 30 bine yakın Atatürk fotoğrafı topladı.

Hayatının unutamadığı en önemli anı ise Atatürk ile birlikte olduğu andı... 

Hanri Benazus üç yıl önce verdiği röportajda o anı şöyle anlatmıştı:

"İlkokul birinci sınıfa gidiyordum. Atatürk 9 Ekim 1937'de Aydın'ın Ortaklar köyüne geldi. Babam incir kooperatifinde katiplik yapardı. Atatürk'ü karşılamaya gidilecek. Okur yazar üç kişi buldular. İstasyon müdürü, muhtar ve babam. Babamın eteğine yapışıp tren istasyonuna gittim.

Akşama doğru Atatürk'ün meşhur beyaz treni geldi. Kompartımandan tek başına indi, yalnız başına daldı köylülerin arasına. Babamın yanından kaçtım, gittim Ata'nın yanına. Atatürk bir eli ile saçlarımı okşuyor, diğer taraftan sohbet ediyordu. Konuşması bittiğinde elimden tuttu, kompartımanına götürdü, babamı da davet etti. Masaya rakı ile leblebi geldi. Karanfil kokuluydu. Ben ne kadar leblebi varsa yedim. Atatürk farkına vardı, işaret etti, yenisi geldi. İkinci kasedeki leblebileri ceplerime, üçüncüsündekileri gömleğimin altına doldurdum. Evdeki dört kardeşime de götürmek istedim. O gün bir aile reisinin çarşıdan leblebi alması lükstü.

Çocukluğumda yaptığım bu davranışı, aradan on sene geçince sorguladım. Göz göre göre leblebilerini çalmışım.

Atatürk beni affetmiştir. Benim için en önemli safha bundan sonra başladı. Ona borçlu olduğumu anladım. Leblebi ödenir mi? Ödenir. Ama can alıcı nokta şu: Bana birçok platformda, örneğin kitap imza günlerimde, masadaki ismime bakıp 'Sen kimsin?' diye soran densizler olmuştur. 'Türk olsaydın adın Ahmet olurdu Mehmet olurdu' derler. İşte o zaman kafamın tası atmaya başlar. Oysa Atatürk adımı sordu, 'Hanri' dedim, soyadımı sordu, 'Benazus' dedim, bana 'Sen kimsin?' demedi. Ben o günden beri kendimi yalnız ve yalnız Türk hissederim. O 'Ne mutlu Türküm diyene' cümlesinin azametini benden daha iyi bilen çok az kişi vardır."

Hanri Benazus 30 bin fotoğrafa ulaşan Atatürk koleksiyonu için "Fotoğrafları vatanıma vereceğim" demişti.

Editör: Gürel Yurttaş