Bu günlerde gerek mail ile yazan, Gerekse telefon ile arayan gönül dostlarının soruları, talepleri, Borsa, dolar ve de para piyasaları üzerine. Borsa rekorlar kırıyor. Rekorlar tazeliyor. Her ne kadar haftanın son günü İran gerilimi sebebiyle, Yüzde 2,5 bir düşüş yaşasa da, Herkes para kazanıyor. Her yükselişler insanların borsaya olan, Hisse senetlerine olan iştahını kabartıyor.

Doğal olarak da hisse senedi almak için bir yol göstericiden, Piyasaların durumun bilenlerden bilgi almak istiyor. Bu tür talepler bana da geliyor. Tabii ekonomi ve siyaset ağırlıklı olarak yazılar yazmamıza rağmen, Borsa konusunda bir uzman veya yönlendirici konumunda değiliz. O bu konunun uzmanlarının işi. Hangi hisse senedi alınır? Hangisi alınmaz? Karlılığı ederi nedir? Bunlar ayrı bir hesap işi uzmanlık işi. Ancak karınca kadarınca fikrimi söyleyecek olursam, Borsa bayağı bir yol aldı, Hisse senetlerinin büyük bir çoğunluğu fiyatlandı.

Onun için senet alırken, satarken, Dikkatli olmakta yarar var. Şöyle bir örnek vereyim; Atıyorum bundan bir yıl önce bir binek oto satın aldınız. Otoya 100 TL ödediniz. Piyasa koşullarında aşırı bir enflasyon olmadığı takdirde, Aynı otoyu bugün galeriden almaya gittiğinizde, Galerici fiyatını 300 lira yani üç kat zamlanmış olarak önünüze koyarsa, O otoyu alır mısınız? Doğal olarak almazsınız. İşte borsada ki hisse senetlerinin büyük çoğunluğunun durumu da böyle Çoğu senet bire bir, bire iki, bire üç, hatta bire 5-10 değerlenmiş durumda. Onun için yatırımcılar gönül dostları hisse senedi alırken, Dikkatli olmak durumundalar. Dimyat'a pirince giderken, Evdeki bulgurdan da olmamakta yarar var. 

Yerli yatırımcılar akıllandı

Öte yandan, okuyucularımızdan bize gelen sorulara bir cevap bulmak, borsanın hisse senetlerinin durumunu öğrenmek için, benim duayen borsacım İlhan Eroglu'nun kapısını çaldık. Para piyasalarının, hisse senetlerinin, borsanın durumunu sorduk. İlhan kardeşimin anlattıklarının özeti şöyle; YERLİ YATIRIMCI AKILLANDI "Uzun yıllar yabancı alımlarıyla endeks zirve seviyelere çekilip, Yerli yatırımcı gelince hızla mal satılıp piyasanın düşmesi geleneği, Bu kez tersine dönmüş gibi görünüyor. Borsa İstanbul'da yabancı payı son on yılda en yüksek değerine, 2010 sonunda %68 ile en düşük değere ise 2012 Temmuz ayı ve 2013 sonunda %61'in altına düşerek ulaşmıştı. Şu anki borsa İstanbul yabancı payı %61,4 seviyesinde. Yani aslında bu son yükselişte yabancı payı fazla artmıyor, Alımların çoğu yerli yatırımcı tarafından yapılıyor. Bu değişimde, yerli yatırımcının artık daha bilinçli ve rasyonel davranıyor olmasının payı var. Öte yandan 3.çeyrek kar rakamları, geçtiğimiz dönem kurdaki durulmanın da etkisiyle, Ekonomide tekrar sağlanan güven ortamını yansıtıyor nitelikte. Karlardaki yükselişin etkisi, hisse senetlerindeki yükselişi karşılar boyutta. Ortalama f/k rakamları, yükselişe rağmen geçen senelerle hemen hemen aynı seviyelerde. Yani aslında borsanın 116 000'lere kadar tırmanmış olması, şimdilik çok büyük bir risk ihtiva etmiyor, Ekonomik performansla birlikte, paralel, Bu seviyelerin aşılıp sıkça telaffuz edilen 120 000'lere ulaşmamız ise, Öncelikle düşen enflasyon verilerinin devamı, bölgesel riskler( İran gibi), Sonra da sağlanacak büyüme ile mümkün olacaktır. Önümüzdeki aylarda kur, büyüme ve enflasyon rakamları başta olmak üzere Yabancı borsaları da takip ederek alt tarafta artık iyice güçlenen 104 500,yukarıda ise 112 000 Aralığında alım yapılabilir Bu seviyelerin kırılması ise ancak önemli gelişmeler ile mümkün olabilir". Kıssadan hisse misali İlhan kardeşim böyle diyor. Bu satırları iyi okumakta yarar var sanırım.