İğneyi kendimize,
Çuvaldızı da başkasına batırmaktan vazgeçmeliyiz.
Enflasyon, pahalılık, geçim sıkıntısı diye
Bağırıp çağırıyoruz.
Bu durum sadece bizde yok.
Tüm dünyada bir fiyat yükselişi, pahalılık, enflasyon,
Baş göstermiş durumda.
Bizim farkımız onların kat kat üzerinde olmamız.
X
Öze gelirsek…
Burası Diyarbakır.
Adam tezgâhını açmış salatalık satıyor.
Salatalığın kendisine geliş fiyatı 2 TL.
Adamcağız bunu 3 TL’den satıyor.
Yani yüzde otuz beş kazanç.
Vayyy…
Sen misin bu fiyattan satan!
Salatalığa 8 TL fiyat koyan diğer esnaflar
Kendisinin etrafını çevirip darp etmeye kalkıyorlar.
Niye bu fiyattan satıyorsun diye!
Fahiş kara alışmışlar ya!
Devam ettirmek istiyorlar.
Adam cevap veriyor:
“Gardaşım bu fiyat bana yetiyor, kurtarıyor.

Biraz vicdanlı olun, insanlar geçinemiyor”.
Duyan aldırış eden yok.
Özetle geçim sıkıntısı diye bağıran bizler. Kendi kendimizi de
Kazıklamaya çalışan yine bizler.
Bağıran, çağıran yine bizler.
X
Sokakta, evde, bağda, bahçede, kahvehanede…
Herkes bağırıyor;
“Pahalılık, açız, geçinemiyoruz “diye.
Doğrudur hakikaten yüksek bir enflasyon var.
Ama bir şeyi de göz ardı etmeyelim.
Kiralara üç kat fiyat çeken biz.
Arabasının satış fiyatını üçe katlayan biz.
Evinin ederi üç beşe katlayan biz.
Arsası, bağı, bahçesi üç-beş kat değerlenen biz.
Ürettiği, domatesi, biberi, salatalığı, fasülyeyi, patatesi
Soğanı, bezelyeyi, kıvırcığı… Vs.
Bire mal edip 5'e satan da yine biz.
Bunları görmezden geliyoruz.
Ama aç olan yine biz.
Bağıran çağıran yine biz
X
İlginç olan bir durum şu;
Fazladan evleri, arsası, mülkü, doları, arabası olanlar,
Katlanan fiyatlarla birlikte servetini üçe, dörde, beşe katladı.
Yani daha da zenginleşti.
Maaşla geçinen, kirada olan, durumu iyi olmayan,

Emekli maaşı ile geçinen bir kesim ise,
Onlar daha da fakirleşti.
Alım güçleri düştü, acınacak hale geldiler
X
Ve marketçiler, bakkallar, halciler, aracılar, stokçular…
Bu enflasyonist ortamdan, en karlı çıkanlarda onlar.
Vicdanları acıtacak, fahiş fiyatlarla sebze meyve, yiyecek malzemesini
Vatandaşa dayattılar.
Özetle insanımızı kazıkladılar.
Ve çok zengin oldular.
Yani kör tutanın elinde kaldı.
Ve bu süreç yukarıda saydığımız bütün şıkları ile devam ediyor.
Hükümet ne yapsın?
Her haram süt emmişin başına bir denetim memuru zabıta koyamaz ya!
Serbest piyasa sistemindeyiz.
Piyasa oluşturanlar kafalarına göre fiyat koyuyorlar.
Pervasızlar cezalar bile onları yıldırmıyor.
Böylesine garip bir Türkiye işte!