BAŞLIĞI okuyunca, ''Bu da soru mu'' demeyin...

Bu hükümet yüzünden hesaplar fena karıştı, oynatmaya az kaldı...

Enflasyon düşüyormuş, Türkiye en çok büyüyen 2. ülkeymiş...

Güldürmeyin insanı...

Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2011'in tamamında yüzde 8.5 büyümüş..

Böylece Türkiye Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci ekonomi olmuş...

TÜİK, Mart ayında Tüketici Fiyatları Endeksinin (TÜFE) yüzde 0,41, Üretici Fiyatları Endeksinin (ÜFE) yüzde 0,36 oranında arttığını da açıkladı.

Mart ayı itibariyle yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 10,43, ÜFE'de yüzde 8,22 artış göstermiş...

Aralık ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 8,02, üretici fiyatlarında ise yüzde 10,79 düzeyinde gerçekleşmiş...

''Oh ne güzel'' diyeceğim ama ne benim; ne Türkiye'deki hiç kimsenin- yandaşlar hariç- ne cebinde ne de gelirinde bir büyüme olduğunu görmüyorum...

Görmediğim gibi zamlar ilkbahar yağmurları gibi elimiz- avucumuzdakilerini de alıp götürüyor...

TÜİK bunları bile hesaba katmadan, ''Enflasyon artmadı, yerinde saydı'' diyebiliyor...

BİRİ BİZİ KANDIRIYOR...

BAŞBAKAN Erdoğan "Ustalık'' dönemiyle övürürken, TÜİK de açıkladığı rakamlarla her şeyi güllük- gülistanlık gösterirken vatandaş, sürünmeye devam ediyor...

Gelin son on yılda bir gezinti yapalım, bakalım kim doğru söylüyor:

2002'de; yani AKP'nin iktidara geldiği yılda 1.76 olan benzinin litre fiyatı, bugün 4.72 liraya yükselirken aradaki yüzde 168'lik artış hiç bir ülkede olmayacak kadar büyük....

2002 yılında bir mutfak tüpünün adet fiyatı 15 lira iken, bugün bu fiyat 60 liranın üstünde...

Bu da, tüp fiyatlarının geçen 10 senede yüzde 300 arttığı anlamına geliyor.

Sokaktaki vatandaş, elektriğe yapılan yüzde 9'luk ve doğalgaza yapılan yüzde 18'in üstündeki zamlarla elektrik çarpmışa döndü.

Doğalgaza da tarihinin en yüksek zammı yapıldı.

Yapılan yüzde 18'in üstündeki doğalgaz zammı 10 yıl önceki gaz fiyatlarını akla getirdi.

2002 yılında doğalgazın metreküp fiyatı 37 kuruş iken, son yapılan zamla birlikte doğalgazın metreküp fiyatı 84 kuruşun üstüne çıktı.

EKMEK DE SIRADA...

SON on yılda ekmekte de yüzde 300'ün üzerinde artış yaşandı.

2002 yılında normal ekmeğin birim fiyatı 20 kuruş iken, bugün ekmeğin en düşük fiyatı 50-75 kuruş civarında.

2001 ekonomik krizi öncesi 15 kuruş olan ekmeğin fiyatı bir sonraki yıl yüzde 35 oranında artışla 20 kuruşa yükselmişti.

Aradan geçen on yılda ise ekmeğin yüzdelik artışı 300'lerin üzerinde.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın dediği gibi 'Robin Hüp' ekonomisi bu...

Vatandaş zamların altında erim erim eriyor.

Vatandaş ezdiriliyor. Vatandaş büyük sıkıntı içerisinde. AKP'ye verdiğiniz her oy size zam zam zam olarak geri dönüyor...

UYANIK MUHASEBECİ...

BAŞBAKAN Ziya Paşaları, Diyojenleri, atasözlerini karıştırırsa TÜİK de rakamları karıştırır, ya da işine geldiği gibi gösterir.

Geçelim.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun, her açıklamasını okurken bir olay aklıma gelir...

Bu bir fıkra değil. Ayni ile vaki...

Olay; Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birinde geçer...

İsmi bende saklı holding, muhasebe müdürlüğü için gazetelere ilan verir...

Başvuran binlerce kişi arasında sözlü sınav yapılır...

İçeriye alınanlara tek bir soru sorulur: ''İki kere iki kaç eder?"

Doğal olarak herkes ''Dört'' der. Tabii ''Dört'' diyenlere kapı gösterilir.

Sonunda içlerinden bir kişiye daha aynı soru sorulur: ''İki kere kere iki kaç eder?''

Cevap ''Kaç olmasını istiyorsunuz?''

Ve müdürlüğü kapar.

Bizim TÜİK'in hesapları da hükümete soruluyor herhalde: ''Bu ay yüzde kaç açıklayalım?''

İnsanlar ceplerine; bir de aldıklarına bakınca başka türlü düşünmelerine imkan var mı?