İki yanlış bir doğru etmez!

ÜLKEMİZDE garip şeyler oluyor. Hele futbol alanında olanlara akıl sır erdirmek mümkün değil. Fenerbahçe- Trabzonspor maçı bitti. Ne maçın hakemi Cüneyt Çakır konuşuluyor, ne de tribünler! Ne VAR konuşuluyor, ne de maçın skoru! Çünkü yedek kulübesinde oturan Volkan Demirel her şeyin önüne geçti. Saha içinde olması bir dert, yedek kulübesinde oturması ayrı bir dert. İnşallah tribüne çıkmaz! Allah korusun; o tribünler kim bilir ne hale gelir! Ağzı ile çakı açıp ortalığı gerdiğine yıkılan Avni Aker’de bizzat şahit oldum. Sırf Volkan’lı o günleri unutmak için Trabzonspor Avni Aker’i yıktı!

Gazeteciyi evden aldıran, otobüsten adam indiren, kulüp başkanına hakaret eden bir oyuncunun hala kulübede olması Türk futbolu adına elbette düşündürücüdür. Volkan Demirel’in vukuatları kitap olur.

1- 27 Şubat 2008: Türkiye Kupası çeyrek finalindeki Galatasaray maçında Brezilyalı Lincoln’e saldırdı. Maçın ardından sambacının ailesine küfür ettiğini itiraf edince, 4 maç ceza aldı.

2- 12 Nisan 2009: Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde 4 kırmızı kart çıktı. Volkan’ın Galatasaray taraftarına karşı edep yerini tuttuğu iddia edildi.

3-2 Haziran 2012: Milli takımın Avusturya kampında foto muhabiri Vedat Danacı’nın kendisini görüntülemesine kızarak tepki verdi, “Seni evinden aldırırım” tehdidi savurdu. TFF herhangi bir yaptırım uygulamadı.

4- 12 Mayıs 2013: Galatasaray kaptanı Sabri Sarıoğlu ile saha içinde kavga etti.

5- 16 Kasım 2014: Türkiye- Kazakistan maçı öncesinde ısınırken kale arkasındaki bir grup tarafından taciz edildi. Kendisine küfür eden taraftarlarla yaşadığı diyalog sonrası sahayı terk edip soyunma odasına gitti. Ardından stadı terk etti. Bir süre sonra Emre Belözoğlu’nun telkinleri ile stada geri döndü.

6- Avni Aker’de sahaya atılan çakıyı ağzı ile açıp göstererek tribünleri tahrik ettiğini biliyoruz. Dosyası bu kadar kabarık olan bir oyuncu için Fenerbahçe Başkan Vekili Semih Özsoy’un “Volkan Demirel’in dediği bizim için esastır” cümlesi ne kadar yanlış ise Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun “Otobüsümüzden adam alanı anası daha doğurmadı” sözü de o kadar yanlış. İki saygın iş adamının sabıka dosyası kabarık bir oyuncuyu muhatap alması cümle savurganlığıdır. Bilinçli, saygın, centilmen futbolculara hakarettir. Söylenecek tek söz var; “Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de adama bakarım adam mı diye?”

Trabzon camiasının Volkan’ın sözlerinin arkasından gitmesi ise ayrı bir yanlıştı. Büyük kulüp küçük işlerle uğraşmamalı. İki güzide kulüp bu tür sorumsuz oyuncular yüzünden sık sık karşı karşıya gelmemeli.

İftarlık Maç Kimin Aklı?..

TRABZONSPOR bu hafta sahasında Kayserispor ile karşılaşacak. Ramazan’ın ilk gününe denk gelen müsabakanın saati ise iftar saati ile neredeyse çakışıyor. Yayıncı kuruluş kendi reyting kaygısını düşünürken biraz da ülke gerçeklerini göz önünde bulundurmalı. Temaşa sporu olan futbol insanlara çile değil keyif vermeli. TFF bu konularda biraz daha öne çıkmalı ve belirleyici olmalı. Bu sezon oynadığı futbol, Türk futboluna kazandırdığı gençler ve ortalama 30 bin kişiye oynayan bordo mavililer bu müsabakada çakışan iftar saati nedeniyle takımlarını yalnız bırakmak zorunda kalacaklar. Bir yandan taraftarı stadyumlara çekelim diyoruz. Diğer yandan taraftarı tribünden uzaklaştırmak için abuk sabuk saatlere maç koyuyoruz. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi bir şey..

Baba-oğul yol ayırımında..

ESKI Başkan Muharrem Usta “Trabzonspor ile 1461 Trabzon baba oğul gibi olmalılar” dediğinde işte doğru cümle bu diye içimden geçirmiştim. Gelinen noktada oğul yalnız bırakıldı. İçi boşaltıldı. Kaderine terk edildi. Maddi manevi dışlandı. Bugün kümede kalmak için can çekişiyor. Üreten takım, dalları kesilen çınar ağacı gibi kurutuldu. İnsanı asıl üzen ise sorumlu insanların sorumsuzluğu, duyarsızlığı. Eski başkan Sadri Şener döneminde PTT 1.ligde mücadele eden, yetiştirdiği oyuncularla herkesin gözdesi olan 1461 Trabzon’un albenisi çoktu. Kulübü almak için sıraya girenler vardı. O gün ortalığı “satılamaz” diye yaygaraya verenler bugün profesyonel ve amatör lig arasında yaşam savaşı verirken neden susarlar anlamış değilim.

Hekimoğlu’nun kıymetini bilin

3.LIGDE mücadele eden Hekimoğlu Trabzon ilk yılında büyük bir başarıya imza attı. Hekimoğlu Trabzon 2.lige çıkarak Trabzon’un gülen yüzü oldu. Celil Hekimoğlu ve ekibini kutluyorum. Bir yandan takımını üst lige çıkarırken diğer yandan kulübü ileriye taşıyacak spor tesislerinin yapımına hız vermesi örnek bir davranış. Belli ki Hekimoğlu bu tarzı ile Trabzon’da gönüllere epeyce girecek.

Her ne hikmetse Trabzonspor’un eski yöneticilerini tebrik etmekte bir sıkıntısı var. Eski yöneticileri, Divan Kurulu üyesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Trabzonspor’dan henüz tebrik eden yok. Celil Hekimoğlu resmi siteden kutlandı. Üç gün geçti, arayıp tebrik eden yönetici yok. Oysa Hekimoğlu Trabzonspor için, Trabzon için bir şans. Hekimoğlu Trabzonspor’da yöneticilik yaptı. Renkleri bordo mavi.. İyi bir pilot takım olabilir. İyi bir diyalog kurulursa Trabzonspor’a ciddi katkı sağlar. Hekimoğlu Trabzonspor için de iyi bir sponsor. Her yıl locasını ailece alan, fabrika çalışanlarına 500’e yakın kombine alan iyi bir müşteri. Peki bu sevgisizlik niye?