Bunlar nasıl laflar yahu!
“Terörle mücadelede demokrasi askıya alınıyor.
Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer.
Demirtaş’ın suçu ne ki
PYD terörist bir örgüt değildir!”.

Bu sözler HDP-PKK yandaşı, kandaşı,
CHP’nin BÖYYÜK liderinin sözleri.
Özünden incelersek sadece oya dönük, politik,
PKK, HDP ve ABD’ye şirin görünme söylemleri.
Peki, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatlerine,
Terörle mücadelesine bir faydası var mı?
Yok! Bilakis zararı var.
Terörle mücadeleyi zaafa uğratıyor.
Özetle dostlar, Kılıçdaroğlu ve şürekâsının nereye koştuğu konusunda,
Ülkemiz açısından derin korkularımız ve şüphelerimiz var.

PKK bitti bitecek. Dağlarda terörist kalmadı.
Çoğu bitlendi açlıktan nefesleri kokuyor inlerinden çıkamıyorlar.
Tam bu sırada Bay Kılıçdaroğlu’dan bir ses;
“Terörle mücadele demokrasi askıya alınıyor”.
Yapma ya! Hadi canım sende!.
Terörist ve demokrasi kavramlarını yan yana koyabilen,
Böyle bir kavramın olabileceğini düşünebilen başka bir insan yoktur herhalde dünyada.

Bebeğe dahi gözünü kırpmadan kurşun sıkan, Mehmetçik katili,
Kendi insanının katili, uyuşturucu baronlarının uşağı,
Emperyalistlerin piyonu,
Bölücü katil bir örgüt için demokrasi ayaklar altına alınıyormuş!
Güldürme bizi Sayın Kılıçdaroğlu.
Terörizm ile demokrasi asla aynı karede olmaz, olamaz.
Sen de bunu çok iyi biliyorsun da,
İktidara gelme sağdan soldan toplama oy kapma ihtiyacı
O kadar gözünü karartmış ki!
Devlet meseleleri, menfaatleri çıkarları dahi
Senin gözünde ikinci plana düşmüş.

Arkadaş başka ne demiş?
“Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçiyormuş!”
Bu sözler zamanında Mesut Yılmaz tarafından söylenmişti,
Emperyalist batı ve ABD’nin eline büyük koz olmuş,
Terörle mücadeleyi de zaafa uğratmıştı.
Aynı hatayı bilerek isteyerek ve yaranma saikı ile
Atatürk’ün kurduğu partinin sanal Atatürkçü lideri,
Kılıçdaroğlu’da yapıyor.
Hayır efendim…
Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan değil,
Türkiye’nin 81 ilinden geçiyor.
O bölgede demokrasiden bahsedemezsin.
Bahsedeceksen PKK teröründen, PKK’nin bölge insanına
Dayadığı silah namlusundan, baskısından bahsedeceksin.

Kankan HDP’nin terör yandaşlığından,
Belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, milletvekillerinin
PKK tarafından silah zoru ile terörist destekçilerinden,
Nasıl seçildiğinden bahsedeceksin.
Ana dilde eğitimi konuşuruz, özerkliği konuşuruz,
Eyaletleri konuşuruz türündeki sözler,
Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmeye parçalamaya yönelik sözlerdir.
Bunlar ABD, İsrail, İngiltere ve Batının yüzyıldır genç Türkiye’ye
Dayattığı kanlı bir mücadelenin içine ittiği bölücü kavramlar amaçlardır.

Ortadoğu coğrafyasını kalemle çizen, şekillendiren,
Bizi Misak-ı Milli sınırlarımızın dışına atan da İngiltere’dir.
Ve Bay Kılıçdaroğlu, Bay İmamoğlu,
Siz bu ülkelerin büyükelçileri, görev şefleri, konsolosları
Gizli servisleri, elçileri ile durmadan neler görüşüyorsunuz acaba!

Bu arkadaşlardan Türkiye Cumhuriyetine ne tür bir
Getiri sağlayabileceğinizi düşünüyorsunuz acaba?
Sizden talepleri arasında; “Kıbrıs’la ilgili bir madde var mı?
Suriye’nin PKK koridoru kantonlar ile ilgili bir talep var mı?
PYD’nin tanınması ile ilgili bir talep var mı?
Mavi vatandan çekilmekle ilgili bir talep var mı?
HDP-PKK’yı diriltme yeniden güçlü bir bölücü olmasını sağlama ile
İlgili bir talep var mı?”.

Özetle dostlar bu anlattıklarımız Ulus, üniter bir
Türkiye Cumhuriyeti kuran ulu önder Atatürk’ün,
Partisinin sanal liderinin yumurtladıkları.
Ne diyelim Allah ülkemizi, CHP-HDP iktidarından
Kılıçdaroğlu ve yandaşı emperyalist batılılardan korusun.